geçmişin ulusal demokratik devrimcisi ve puro-kirli sakal destekli karizmatik gerilla lideri...
bugünün bürokratik diktatörü, kodaman devlet başkanı,
komünsüz komünist parti'nin yıllanmış genel sekreteri ** ...
halen bir parça karizmatiktir.
bush veya saddam ile kıyaslamak abesle iştigaldir.
üç başarısız kalın bağırsak operasyonu geçirmesi üzerine durumunun çok kötü olduğu söylenmiştir. yemek yiyememektedir ve serumla beslenmektedir. boşaltım sistemi işlememektedir. ölüm döşeğindedir.
KÜBA lideri Fidel Castro'nun 3 başarısız ameliyat geçirdiği ve sağlık durumunun çok kötü olduğu bildirildi. ispanya'da yayınlanan El Pais gazetesinin haberinde, Castro'nun ciddi bir enfeksiyon kaptığı, daha sonra bu enfeksiyonun karın zarı iltihabına dönüşmesi üzerine yapılan 3 kalın bağırsak ameliyatının başarısız olduğu bildirildi. Haberde sağlık durumu "çok ciddi" olan Castro damardan besleniyor. Gazetenin haberiyle ilgili bir açıklama yapan Beyaz Saray Sözcüsü Tony Snow ise haberde yeni bir şey olmadığını savundu.
CHAVEZ UMUT DAĞiTTI
Kübalı yetkililer, resmi basın organları gibi sessizliğini korurken başkent Havana'da halk sessiz bir bekleyişe girdi. Temmuz ayındaki ameliyatının ardından en son 28 Ekim'de televizyonda beliren Küba liderinin sağlığıyla ilgili 'devlet gizliliği' sürüyor. Castro'nun yakın arkadaşı olan Venezüella lideri Hugo Chavez de ''Endişeye gerek yok. Durumu ağırlaşmadı, kanser de değil. Sadece risk taşımayan yavaş bir iyileşme sürecinde'' dedi.
Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, Küba lideri Fidel Castro nun 28 nisanda görevinde olmasını beklediğini söyledi.
Morales, patates üreticileriyle yaptığı bir toplantıda, Havana da 28 nisanda yapılacak 6 liderin katılacağı zirve toplantısını hatırlatarak, " Bu, kardeşim Fidel Castro nun devlet bakanlığına dönüşünü görmek için bir fırsat olacak" dedi.
Geçen temmuzda bağırsak ameliyatı geçiren Castro, 4 gün sonra görevini geçici olarak kardeşi Raul Castro ya devretmişti.
80 yaşındaki Fidel Castro nun son çekilen görüntülerinde sağlık durumunun iyiye gittiği görülüyordu.
"yönetimin bir suçlu veya hırsız tarafından garanti altına alındığı bir cumhuriyette onurlu insanların öldürülmesi veya hapsedilmesi olağandır... beni lanetleyin. bunun hiçbir önemi olmayacak, çünkü tarih benim yanımda yer alacak." sözünün sahibi che'nin silah arkadaşı, başı dik, büyük sakallı lider.
yaklaşık bir yıllık aradan sonra tekrar görevinin başına dönen siyasi lider.makamının başına döndüğü açıklamasını kadim dostu olan Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez yapmı$tır...
"TÜM DÜNYANIN KÜBA'DAKi GiBi
BiR ENERJi DEVRiMiNE iHTiYACI VAR"
Küba Devlet Başkanı Fidel Castro, Küba'daki enerji devriminin acil bir ihtiyaç olduğu konusunda dünyayı uyararak, ülkede fazla enerji tüketen cihazların toptan yenilenmesi gerektiğini söyledi.
Küba Devrimi lideri Castro, her yıl tüketilen 10 milyar ton fosil yakıtın bir milyon yılda oluştuğunu düşünmenin dehşet verici olduğunu söyleyerek, “Küba sanayisi istihdamı artıracak ve biraz daha zaman kazanmamızı sağlayacak böyle bir yenileme göreviyle karşı karşıyadır” dedi.
ABD ve Avrupa sermayelerinin Brezilya ve diğer Latin Amerika ülkeleri de dahil olmak üzere biyo-yakıt üretimini finanse etmeye kararlı olduklarını söyleyen Castro, bu sanayileşmiş ülkelerin yıllık 140 milyar dolar tasarruf edeceğini, öncelikle Üçüncü Dünya ülkelerini vuracak olan iklim değişiklikleri ve açlık gibi sonuçlarını ise umursamadıklarını vurgulayarak, "Biyo-yakıt almaya ve dünya pazarında ne kadar az olursa olsun kalan gıdayı da kendi ellerinde toplamaya yetecek paraları var" diye konuştu.
Fidel Castro ayrıca bugün yoksul ülkelerin işçilerinin bu duruma karşı çıktıkları gibi, "terorizm canavarı" Luis Posada Carriles'in ABD tarafından serbest bırakılmasını da protesto etmeleri gerektiğini kaydetti.
bir çok kişiye göre che ile kavgalı ayrıldığı söylenen kişidir.ama bu bilgi yanlışın önde gidenidir.çünkü
che'nin yazılarından bir kısmı alıntılıyorum:
"ben, bir latin-amerika ülkeleri yurtseveriyim. ne zaman gerekse, hiç kimseden hiçbir şey istemeden, hiçbir şey talep etmeden, kimseyi kullanmadan herhangi bir latin-amerika ülkesinin kurtuluşu için hayatımı veririm. ve bu, yalnızca, şu anda kurula hitap eden kişinin düşünce tarzı değildir, bu tüm küba halkının düşünce tarzıdır. tüm küba halkı yalnızca latin-amerika&'da değil, dünyanın herhangi bir yerinde bir haksızlık yapılsa, onu kendi içinde hisseder. jose marti'nin muhteşem sözünü burada aktarabilirim:her gerçek insan, başkasının yanağına vurulan her tokadı kendi yanağında hissetmelidir"
yani che o zamanlar rahat ulaşabileceği yerlerde her ezilenin yanında olurum diyerek enternasyonelist eğilimini göstermiştir.
işte sorun burada çıkar çoğu kişi der ki"fidel burnu kalkık ve küba milliyetçisi biriydi."
değildi!!!
düşünsenize,o zamana kadar ölmekten beter edilmiş bir halkınız var.amerikalılar tek geçiminiz olan şeker tarlalarınızı yakıyorlar ve size ambargo uyguluyorlar.o döneme kadar ki yönetimden dolayı fuhuş gibi berbat geçim kaynakları doğmuş halkın ahlak ve mutluluk seviyesi tabana inmiş.
"heh devrimi yaptık şimdi sıra bolivya'da" diye gidebilir miydiniz?fidel de gitmedi.sosyalist sistemi küba'ya sindirtmek için orada kaldı.şu günlerde de hugo chavez gibi insanların yetişmesinin en büyük nedenlerinden biri fidel'in küba'da kalıp sosyalizmi yerleştirmesi ve che'nin bolivya'ya giderek enternasyonali göstermesidir.
okur yazar oranini nerdeyse % 100 e çikartmis, saglik sistemini amerikalilarin bile gidip tip egitimi almak için can atar hale getirmis, bütün halkin tam ucretsiz olarak saglik hizmeti almasini saglamis, son bilmem kaç yildir bebek ölümünün yasanmadigi hastaneler üretmis, bu dünyada olmayan baaaazi ülkenin basbakani gibi amerikanin her istegine boyun egmemis kötü diktatör.
sağlam birini bulup o koltuğu bıraksa iyi olacak diktatör.
artık genç değil. guevara'yla kurduğu, en azından insanlara ortalama bir standard verdiği devlet artık çatırdıyor. insanlar buram buram kaçıyor oradan. evet, dünyada görülmemiş bir eğitim-sağlık sistemi kurabildi vs, ama sadece bu standart yetmiyor insanlara. artık demokratlaşması gerekmekte kanımca küba'nın. ölene kadar bir lider bir ülkenin başında kalmamalı hele hele durum daha kötüye gidiyorsa bunu yapmamalı, kanımca halkının gözünde hala bir kahramanken jübilesini yapmalı. yoksa yarın çok geç olacak. ama dediğim gibi, sağlam insanlar bulunmalı ilk önce o koltuk için.
küba'lı siyaset adamıdır. 1927'de mayari'de doğan castro 1952'de batista'ya karşı mücadeleye girişti. bunun üzerine hapsedildi (1953-1955) ve ardından da sürgüne gönderildi. 1956'da küba'ya dönerek gerilla savaşını başlattı ve 1959'da iktidarı ele geçirdi. önce başbakan (1959), sonra da devlet başkanı (1976) olan castro üçüncü dünya ülkelerinin emperyalist ülkelere karşı temsilcisi, sözcüsü konumundadır..
