doğacak günün nelere gebe olduğunu bilmeden yüce sözlük başından kalkmadan kucaklaşıp kollarımın arasına alıp duvardan duvara vura vura* doğum gününü kutladığım** muhteşem insan.**
iyi ki doğmuşlar kategorisine girmeye hak kazanmış bir yazar, bir radyo insanı, bir sınavlarla boğuşan öğrenci.*
yeni yaşının çok mutluluk getirmesi dileklerimle...
bütün elektronik aletlerimi bozan yenisini pahalı olduğu için almayan kalem tamircisi ota boka güldüğüm sevgili dost ne yazarı ulan dost diyoruz şurda kardeş hani.
efsane geri döndü. * maykıl joldınım, entelektüel uyuzum, rangerdaşım, birlikte ağaçlara tırmandığım, saçlarını ördüğüm aman da aman ne de çok severmişim. yine de uyuz insan. *
--spoiler--
acıları paylaşmak insana özgü bir davranıştır; herkese yaraşır, özellikle başkalarının desteğine gereksinim duymuş ve bu desteği görmüş olanlara. böyle bir desteğe gereksinim duyup da kavuşma mutluluğuna erişenler arasında ben de varım. ilk gençliğimden bu yana karşı koyulmaz, yüce ve soylu bir sevdayla tutuştum. anlatacak olsam kulaklarınıza inanmaz, duyduklarınızı benim zor koşullarımla bağdaştıramazsınız. sevdamı bilen sağduyulu kişiler beni yüreklendirseler, bana daha fazla değer verseler de, büyük acılara güçlüklere göğüs germek zorunda kaldım.
sevdiğim kadının bir suçu yoktu, hak ettiği sevinçlere izin vermeyen, içimdeki ateşi besleyen tutkunun alevleriydi. bu tutkuydu, yüreğimin gücünün ötesinde acılara boğulmasına yol açan. dostlarımın içimi ferahlatan avutucu sözleri, övülesi oyalamaları olmasaydı hiç kuşkusuz dayanamaz ölüp giderdim. bereket kendisi sonsuz olan "o", kesin bir yasa koyup yeryüzündeki her şeyi sonlu kıldığı için, sevdaların en ateşlisi sevdam aklın, mantığın, utancın ya da korkunun hızını kesemediği; belimi bükemediği sevdam, geçen zamanın etkisiyle öyle duruldu ki artık içim teknesini fırtınalı tutkuların denizinde batmaktan kurtarmış olanların erincine kavuştu. artık acılar sona erdi, bir zamanlar dayanılması onca zor sevdam, şimdi tatlı bir anı oldu.
çektiklerim sona erse de, gördüğüm iyilikler, dertlerimi paylaşan dostluklar belleğimden silinmedi. sanırım ölünceye dek de silinmeyecek. bana göre iyilikbilirlik erdemlerin en yücesi, iyilikbilmezlik ise kusurların en büyüğü. iyilikbilmez olmadım hiç. artık özgür olduğumu söyleyebileceğim için; sınırlı olanaklarımın elverdiği ölçüde, aldıklarımın karşılığını ödemeye çalışacağım. bilge oldukları, mutlu olacakları için böyle bir desteğe gereksinme duymayan beni destekleyenlere değil; üzüntülerinin giderilmesini bekleyenlere el uzatacağım. desteğim daha doğrusu oyalamam acı çekenler için yetersiz bile olsa; yine de hızla en çok gereksinme duyulan yere ulaştırılması gerektiğine inanıyorum. çünkü burada daha daha yararlı olur, değeri daha iyi anlaşılır. ne denli yetersiz olursa olsun...
--spoiler--
dur dur dur! bu tamlamaları geniş aile dizisinden önce yaptığımı ispatlama gibi bir şeye girmeyeceğim. lakin sadece geniş ailede mi yapılıyormuş böyle şeyler gözünü sevdiğim? ayrıca çalıntı dediğin, aynı repliği alıp geçirmek olur, göstersene bana kullanılmışını diyalogdan kestiğim?