fenerbahçe'ye transfer olduğu zaman,imza töreninde öfkeyle ve çocukluğun verdiği bir kırgınlıkla izlerken kendisini,fenerbahçe bayrağını öpmemesi ile değil öpememesiyle beni zırıl zırıl ağlatmış unutulmaz futbolcu.çocukluk kahramanlarımdan.
Ah be Feyyaz abi. Herkes bjk dönemini anlatmış. Ben de 90 lı yıllardaki avcılarda gördüklerimi anlatayım. Bilenler bilir abinin eskiden 92 ya da 93 yıllarında (yıllar karışmış olabilir. Bayağı bir zaman geçti çünkü) yeşil renkli, hayvani lastiklere sahip bmw si vardı. Babasının demir dükkani vardı. Bir sokak aşağıda reşitpaşa caddesinde. adres verelimde kimse sallama lan demesin. biliyoruzda kouşuyoruz burada. Özellikle mi bizim sokakta geçiyordun bilmem ama. Çok mutlu oluyorduk tanınan birini görmek. Caddeden gelmek yerine sokak arasından gelerek. Gerçi o zamanlar. GS li okan da bizim oralarda oturuyordu galiba öyle hatırlıyorum. O zamanlar serde fenerbahçe' lilik var tabi. Mahalle abileride fenerli o zamanlarda tribün olaylarına başlamışız ufaktan. Senin her gelişinde arabanın önünü kesip beşiktaşa küfür ederken bir an bile ne yapıyorsunuz bile demeden efendiliğini bozmadın. Fenerbahçe' ye gelişin ise ayrı bir olay olmuştu. Mahalleden bir abinin senin gibi birisi böyle ayrılmamalıydı demesi hala kulaklarımdadır. Gerçi senin bjk den bize gelmenide biz hoş karşılamamıştık o da ayrı mevzu zaten. Aslında anlatacak çok şey var ama seni bilen bilsin be abi. Her gittiğin yerde sadece işini yapmaya çalıştın. Sahi geliyor musun hala eski mahalleme ? Menekşe sokaktan inerek reşitpaşaya çıkıyormusun ?
Bir belgeselde Beşiktaş'tan Fenerbahçeye transferini anlatırken gözlerinin dolduğunu gördüğüm Beşiktaşlı fubolcudur.Amatör ruhun ne olduğunu 80 li yılların gençliğine Metin ve Ali ile birlikte öğretmişlerdir.
Öyle iyi arkadaştır ki bunlar tatillere bile birlikte giderler, bir programda anlattıkları şu anıyı hiç unutamam:
Ali'nin yeni aldığı otomobille MAF birlikte tatile gitmektedir. Feyyaz önde yolcu koltuğunda otururken tutundupu kapı üstündeki tutamak bir anda kopar. Ve Feyyaz yeminle anlatmaktadır "Abi bu Ali öyle pintidirki korkumdan elimi tutamaktan indirmeden Antalya'ya kadar gittim. Ne WC ne dinlenme elimi hiç indirmedim abi" :))))
Hollanda-Türkiye milli maçında kullandığı penaltı sonrası gol sevincini dizleri üzerinde kayarak yaşadığını gördüğüm ve benimde her mahalle maçı sonrası aynı gol sevincini yapmaktan dizlerimin parçalandığı, Türkiye'nin Marco Van Basten'i.
yakın tarihteki bir maç sonrası konuşmasında "ben üstüne para vereyim tekrar alsınlar beni sahadakilerden daha iyi oynarım" tarzında bir beyanat vermiş efsane beşiktaşlı...
beşiktaş'ta efsaneleşmiş; ayrıca fenerbahçe, kiralık olarak antalyaspor ve kuşadasıspor formalarını giymiş ve 1997'de kramponlarını duvara asmış çocukluğumun forvetlerinden.
sol frame'de sürekli olarak galatasaraylı ve fenerbahçeli futbolcuların geçmesi üzerine bir beşiktaşlı olarak dayanamayarak bir entry yazıp sol frame'e çıkartmak için kullandığım efsanevi beşiktaşın futbolcusu.*
futbol literatüründe plase tabir edilen vuruşun tabiri caizse kitabını yazmış futbolcudur. ben feyyaz futbolu bıraktıktan sonra ne televizyonda, ne futbol yorumlarında ne de futbol muhabbetlerinde plase vuruşun onun dönemindeki kadar söylendiğini duymadım.
hatırlarım da onun yüzünden mahalle maçlarında sürekli plase vuruşa çalışırdık. hey gidi...
