felsefe ile uğraşan, felsefeci. (ilm-i hikmetle meşgul olan mütefennin. dinle münasebeti olmayan gayr-ı müslim. l.r.)
hükema(i'lem eyyühel-aziz!) bir şeyden uzak olan bir kimse, yakın olan adam kadar o şeyi göremez.
ne kadar zeki olursa olsun o şeyin ahvâli hakkında ihtilâfları olduğu zaman yakın olanın sözü muteberdir. binaenaleyh, avrupa feylesofları, maddiyatta şiddet-i tevaggulden dolayı iman, islâm ve kur'anın hakaikından pek uzak mesafelerde kalmışlardır. onların en büyüğü, yakından hakaik-ı islâmiyeye vukufu olan âmi bir adam gibi de değildir. ben öyle gördüm; nefs-ül emir de benim gördüğümü tasdik eder. binaenaleyh şimşek, buhar gibi fenni meseleleri keşfeden feylesoflar, hakkın esrârını, kur'an nurlarını da keşfedebilir diyemezsin. zira onun aklı gözündedir. göz, kalb ve ruhun gördüklerini göremez. çünki kalblerinde can kalmamıştır. gaflet, o kalbleri tabiat bataklığında çürütmüştür. m.n.)
ahmet mithat paşa'nın; yanlış batılaşmanın bir yara olduğunu göstermek, doğunun batıya üstünlüğünü kanıtlamak amacıyla yazmış olduğu felatun bey ve rakım efendi adlı eserinde rakım efendinin dalga geçmek amaçlı felatun beye taktığı lakap.
feylesof rıza tevfik bölükbaşı kendini şu dizelerle anlatmıştır:
"feylesof Rıza'yım dinsizim sanma
dîni ben öğrettim kendi babama
her ipte oynarım canbazım amma
sırat köprüsünü geçemem hocam"