"evrimi savunan liselidir, ilkokul biyoloji.. bikbik" diyip de kitap yazabilen bir liseli.
ben 22 yaşımda, ücretsiz staj için show tv senin, ntv benim kanal kanal dolaşıp milletin kapısında yatarken bu liseli de baba parasıyla kitap bastırıyor işte. hayat adil değil. bir kez daha gördüm. gençlere destek olmalıyız ayağını geçin, şu liselinin entry'lerine bir göz atın öyle gelin.
6 ay ücretsiz tv8'de çalıştım, sırtımda 20 kiloluk kamerayla kolumda tripodla abuk subuk şekillere girdim. bir de 3g denilen canlı yayın aleti var, onun bel ağrısını anca taşıyan bilir. beş kuruş para almadım, işi öğreneyim yeter ki diye. ebem sikildi her gün, kar kıyamet demeden istanbul'un bir ucundan bir ucuna gittik. polislerle dalaştık, "giremezsiniz" dediler. "burda çekim yassah kardeşim" diyip üstümüze çullandılar.
ama birileri kalkıyor, babasının parası ailesinin gazıyla beş para etmez bir kitap çıkarıyor. kırtasiyede satılıyor lan düşün artık.
yok hayırlı olsun, yok bravo bilmem ne.
hayırlı falan olmasın kardeşim, hayat bu değil.
gerçi hayat size güzel amınakoyim.
lisedeki felsefe dersinden gaza gelip filozofum ben demeler falan.
"aynı derede iki kere yıkanılmaz" ve "bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir"den başka bir düşünür sözü biliyorsa adam değilim.
sözlüklere üye olarak bir iki sene yazarak kitap yazma heyecanına dahil olup o heyecanı hiç kaybetmeden kitap çıkartan yazardır.
şimdi bir düşünelim. hani feylesof, kendisi felsefe.net forumunda modmuş vesaire. bir insan neden kitap çıkartır?
veya bu arkadaş sözlükte yazar olmasa ve kitabı çıkarsaydı kaç kişi kitabını okurdu?
ya da "geleceğin filozofu" olan arkadaşımıza son bir soru, tahmin ettiğim kadarıyla amacın para kazanmak değil kitabının okunması ve fikirlerinin eleştiri veya övgü alması. peki o zaman kitabı pdf yaparak nete atmak yerine neden gidip kitap olarak bastırdın?
eğer fikirlerinin cart ve curtun ya da ortaya sunduğun şeyin alacağı tepkileri ölçmek için giriştiysen bu işe sözlükte kitabı talep eden herkese bedava yolla. diyelim bizde adam para ve reklam peşinde değil. yok eğer bedava kitap isteyen herkese gönderemeyeceksen benim, onun, bunun kafasındakileri o kitaba döküp 3-5 ne alırsam kardır mantığıyla kitap çıkarıp yolunu bulma çabasındaysan bari kendine "geleceğin filozofu" deme. az mütevazi ol. ucundan azcık. fazla değil.
--spoiler--
işte, buralardan kitabımı temin edebilirsiniz. Lütfen eşinize dostunuza önerin, onlar da alsın ve stoklar tükensin. Madem bir işe girdim, bari zaferle ayrılayım.
--spoiler--
yazmak için muhalif olmak ya da bir şeyler için endişelenmek gerektiğine inanırım hep. Tabi bu bağlamda ''bilgi''nin yerini de göz ardı etmemeye özen gösteririm.
Kitap, blog, sözlük...
Güzel şeyler bunlar.
iletişim adresi ve bir adet telefon numarasıyla nasıl sözlüğe üye olunabiliyorsa kitap çıkarmanın da bir o kadar rahat bir şey olduğunu öğrenmek de gayet güzel anasını satayım.
Herkes yazsın tabi olm. Elinden geldiğince, ne biliyorsa hangi konuya ilgisi varsa gerekli ortamlarda ve gerekli araçlarla bunları paylaşsın bizlerle.
Ya o değil de ben şunun peşindeyim. Sözlük dediğin tek siki kalmış canavarda gelişmeler butonundan böyle şeyler duymak da ayrıca güzel tabi. Ama yapabilene...
Şimdi bu kitap dediğin şey de öyle kolay ortaya çıkmıyor. Ön çalışması, yazım aşaması, yazım sonrası denetimleri falanı filanı... Hele de böyle mırıltı tarzındaki bi kitap için bütün gün okulda olup akşamında da ''ulan dershaneye geç kaldık ya'' telaşının yaşandığının ve bir yılın yaklaşık 7 8 ayının böyle geçtiğini varsayarsak arkadaş kitap yazmaya sittin sene önce başlamış demektir.
Şaka lan şaka.
En fazla 3 yıl.
Bizim feylesof ne zaman keşfetmiş bu sözlüğü ?
2011'in sonu. Daha 1 yıl olmamış.
Bizim pek bir akıllı sözlük yöneticileri ne yapıyor ?
Bunu yazıp bilmem kaç bin üyesi olan uludağ sözlük yazarlarını bilgilendiriyor.
Şimdi soruyorum, bu ve daha önce yazılan kitapların duyurulmasında hangi kriterler etkilidir ?
Bundan da ziyade bu kitapları içeriği hakkında bilgi edinebilmek adına okuma zahmetinde bulunmuşlar mıdır ?
Her önüne gelen kitabın duyurusu bu şekilde yapılıyorsa doktordan 2. el temiz araba bulma şansımız nedir nu sözlükte ? Bi gelişme yayınlasan ha yönetim ?
Belki araba sahibi oluruz.
Reklam ajansı gibi oldu lan sözlükler.
Yakında kitap çıkarcam. Yaklaşık 3 yıldır buralardayım. Sözlükteki entrylerimi toparlasam kayda değer bir şeyler çıkar mutlaka. Mahmut amcanın matbaasında basım işlerini halletsek mahalle bakkalı nuri abinin gazetelerinin yanına da sıkıştırıveririz kitaplarımızı olur biter.
Tanıtım için de televizyonlara falan çıkmaya gerek yok. Sağ olsun uludağ sözlük var. Zall salca'ya söyler. Salca tersofcold'a.
Bir gelişme yayınlanır hemen.
it ite it kuyruğuna sözü geldi aklıma. Neyse.
Kendini genç feylesof olarak nitelendiren birinin de sokrates'ten, kant'tan, tanıdık, hatırlanmadık her türlü düşünce adamı hakkında sözlükte tek bir entrysine dahi rast gelmemek çok üzücü ve bir o kadar da düşündürücü.
Üşenmedim inceledim.
Artvin'deki siyanür mevzusuna da hiç değinmemiş. Ama ''dost''luğuna lafım yok.
Feylesof tece'yi değil ama feylesof rıza gibi bir adamla tanışmak isterdim.
Bu arada kitabı nasıl temin ederim bilemiyorum ama ''feylesof bize kitap versin.''
hee bi de o ''nazist deli filozof'' değil ''narsist deli filozof.''
o kadar kitabı çıkmış, sözlükte ne yazmış diye bakmamla birlikte kitap yazmanın ve bunu piyasaya sürmenin ne kadar ele ayağa düştüğünü bana öğretmiş yazar.
edebiyat eleştirmeni felan değilim ancak yapmış olduğu tanımlar (misal elma için kırmızı tatlı ve suludur dan öteye gidememekte)
mizahi bir unsur barındırmadığı gibi basit, kapsamsız, acemi bir türkçe ile kalmakta.
diyeceğim o ki yazamıyorsan yazmayacaksın boşuna para bastırıp kitap bastırmaya gerek yok.
edit: şimdi gördüm kitabı da zaten 2 tane yerel kırtasiyede satılacakmış kendisi de 94 doğumluymuş.
ehh peki sözlükte neden bu kadar reklamı yapıldı.teyy allam teyy
facebookda kendi hakkındaki açıklama: "Umumi Kalem'de Blog WriterBolu Fen Lisesi'de okuduBolu'da yaşıyorMemleketi Adapazarı, Sakarya26 Nisan 1994 tarihinde doğduTürkçe, ingilizce biliyor." olan kardeşimiz.
tamam, ne yaşına bir şey diyeceğim, ne "Blog writer" olup aynı zamanda türkçe karakter konusunda hassas oluşuna. Lise hazırlıktan öğrenilme ingilizceyi oraya ikinci dil olarak yazıp marjinal görünmeye çalışmana kızsam mı bilemedim yine. "Babarşizm" diye bir kelime uydurmanın, "neoloji" olduğunu bilmediğin için üzülsem mi ona da karar veremedim.
Ayrıca mahalle bakkalında kitaplarını satışa sunup, uludag sözlük gibi ulusallaşmış bir internet sitesinde kendi reklamını yaptırmana da diyecek bir şey bulamadım. (allah tan bulamadım)
Bazı yazılarını okurken, sözlükteki bazı entryleri (benimkiler de dahil olmak üzere) okumuş ilkokul öğrencisi bir çocuğun, bizim yazdıklarımızı arkadaşlarına anlattığını düşündüm nedense. Öyle geldi, o hissi verdi bana.
Blogunu baya bi okudum diyebilirim. hayatımdan çaldığın dakikaları geri isteyemem senden. Kendim ettim bunu kendime.
tutsak savaşçılar adlı yazı dizisini de 7 ye kadar okuyabildiğim için, ayrıca ödül istediğimi bildirir, selam ederim güzel kardeşim.
ağır lizeli olduğuna kanaat getirdiğim yazarımsı. feylezofça mırıltılar ne lan, bi zamanlar şizofrenik sancılar diye bi facebook grubu vardı nerden buluryorsunuz böyle laubali isimleri, sizin hiç edebiyatla, felsefeyle bi ilginiz var mı acaba, he tabi ilgi ve özentilik olduğu kesin ama bilgi edinmeye erişememişsiniz daha, neyse..
edit: sonradan konuştuğumuz yazar kişisi. yaptığım eleştirinin ağır ve biraz da sinir ile yazılmış olduğunu farkettim, bilmiyorum bunlar benim düşüncelerim lakin tek kişiye patlamış isem de affola, bi dargınlık olmasın. hadi selametle.