yamulmuyorsam birçok hatalı gol yeyip kafasını direklere vurduğu dönemde bir de karısının terkettiği kalecidir. tam bir loser dönemi yaşamıştır yani. şu an ise geçtiğimiz sezon oynadıkları bir maç sırasında ayağının kırıldığı takımda yani vestel manisaspor'da oynamaktadır.
vestel manisa'nın yeni transferi. bir zamanlar milli takıma kadar yükselmeyi başarmış iyi bi kaleciydi. ancak daha sonra şansızlıklar peşini bırakmadı. rıdvan dilmen'in sürekli bahsettiği kaleci şansı kavramından yoksun bir kaleci.
müthiş kurtarışlar gerçekleştirdiği her maçın ilerleyen dakikalarında hiç yenmeyecek golleri yiyerek işi gelenek haline getiren kaleci. yaptığı kötü bir evlilik kariyerini mahvetmiştir.
gerçekten çok iyi bir kaleciydi bu adam. beşiktaş'ın çalışkan altyapısının bir ürünüydü. ama herşey süper giderken karşılayamadığı o geripas ile düşüşe geçmiş ve bitmiştir. aslında o golde de hatası yoktur. önünde bir çukur varmış. top tam vuracakken yükselmişti.
yamulmuyorsam 2001-2002 sezonunda norveçli kaleci myhre, isveçli kaleci asper ile birlikte beşiktaş'ın kalecilerinden biridir. beşiktaş o sezonu resmen kalecisiz oynamıştır.
Nefsimiz ezdi bizi, sesimiz eski
Bu en kötü döneminde ki kaleci Fevzi
Yıllardır Ceza'dan alıyorken feyzi
Bak en büyük rakibim sago değil Jay-z
--spoiler--
yapma hayrettin ekolünün o dönemki en büyük temsilcisi idi. severdim aslında ama gel gör ki o galatasaray'dan yediği gol - aslında halilagic'ten yedi ama- hala rüyalarıma girer...
18 yaşında mrmic'den kaleyi devraldı ve beşiktaş'ın kalesine geçti. çok iyi performanslar gösterdi ancak ardından yaptığı büyük hatalarla kariyerini mahvetti.
türk futbolunda en çok üzüldüğüm adamlardan biridir.
hangi maçtı, ne maçıydı hatırlamıyorum şimdi ama fevzi çok önemli bir anda galatasaraylı hagi nin bir penaltı vuruşunu kurtarmıştı. bende bir beşiktaşlı olarak odamın duvarında fevzi yi birkaç yıl posterlemiştim*
hey gidi günler, güzel kaleciydi amma ve-lakin çok kısmetsiz bir adamdı...
Ucu kulağına hatırlıyorum BJK'deki zamanlarını. Çok iyi kurtarışlarına rağmen, yavaş gelen bir topu nasıl karşılayacağını bilemezdi. Bu yüzdendir ıskalardı pek çok topu.
*Gerçi yavaş gelen toplar kalecilerin kâbusu olur. Çünkü hızlı gelen topta refleksler çalışır ve top çelinebilir. Kontrol edilebilir. Ama yavaş gelen bir topta beyin bacağa (ele kola başa ) işlev yaptırmaya çalışır ve her bir kas emri omurilik soğanından (doğru mu la) almaya alıştığı için beyin bu kasları iyi komuta edemez. Yani tam anlatamadım ama adımınızı atarken her bir adımı düşünerek (Ayağı kaldır, bacak üst kaslarını geri çek, bacağı ileri doğru ittir bacak üst kaslarını gevşet v.b) atmaya çalışınca nasıl zorlanıyorsanız öyle hissedersiniz. Kalecilik yaptığımdan biliyorum ben de.