hacı bak, o odayı ben sana erzurumda bilemedin 5 kağıda döşerim. ama odadan eşyaları çıkart. boş kalsın oda, pensilvanya'da bir çiftlikte boş haliyle kaça mâlolur bir düşün. neyin derdindesiniz paşam. bir de öğrenci evinde bulunan tipten yatak demiş utanmadan. lan ahlaksız herifler, ikinci el kırık kanepede yattınız mı lan bir gece? hangi öğrenci evinde var lan o yataktan. bizimkini sokağa atsak üstüne tavuk bile tünemezdi şerefsizim. ha bilkentin öğrencisinin evinde vardır.
anlamsız karşılaştırmalara tabi tutulan odadır. sövsen sövülmez. canımın içi senin peygamberin odası kaç dönüm orman içinde, hangi gölün kenarında, hangi dağın eteğindeydi? sen desene bir senin peygamberinin adı ne?
andım yine seni, her şey yadımdan silindi
hayalin gönlümün tepelerinde gezindi
bu bir serap olsa da, hafakanlarım dindi
andım yine seni, her şey yadımdan silindi.
ufku dolduruyor, yetiyor, başka şey göremiyorsun
keşke her an aşkınla oturup aşkınla kalksam
ruhlar gibi yükselip de ufkunda dolaşsam
bir yolunu bulup gönlünden içeri aksam
keşke her an aşkınla oturup aşkınla kalksam.
anladım vasfına ermek artık çok geç, saçlar bembeyaz
hicranla yanan gölüm durmadan inleyecek
inleyip, en taze hislerle hep bekleyecek
yaş olsa da, ben taze hislerle yollardayım
anladım, vasfına ermek artık çok geç.
kalbim, bir güvercin kalbi gibi titrerken ardından
ne olur, sana ulaşmak için kanadından bana bir tüy ver
pervaz edeyim hep ardından
kalbim, bir güvercin kalbi gibi titrerken ardından.
ey kupkuru çölleri cennetlere çeviren gül
gel, o baytan renklerinle gölüme dökül
vaktidir ağlayan gözlerimin içine gül
ey kupkuru çölleri cennetlere çeviren gül.
mecnun gibi arkandan koşan kulun olayım
bir kor saç içime, ocaklar gibi yanayım
sensiz geçen bu acı rüyadan uyanayım
mecnun gibi arkandan koşan kulun olayım.
aklım, uzakta kaldığı günleri saymakta
asker gibi ne zaman terhis
ruhuma sisli dumanlı bir kasvet yaymakta
göster çehreni ki, güneş guruba kaymakta
aklım, uzakta kaldığı günleri saymakta.
son demde hiç olmazsa gurubum tulu olsun
gölüm ufkunun en taze renkleriyle dolsun
her yanda tamburlar çalınsın, neyler duyulsun
bu da benim düğünüm olsun
ne olur, hiç olmazsa gurubum tulu olsun.
--spoiler--
bir zamanlar orada burada beyanat verip duruyordu. başucumda bir kase hurmam var. sadece hurmayla yaşıyorum diye. hani nerede göremedim ben, başucunda ki hurmasını.
normal bir insan odasıdır. şu 2 oda fotoğrafı için paragraflarca yazı yazan adamlar, boş adamsınız hepiniz amk. millet o siteye roman okumaya mı giriyor? neyse sakinim. düşüncelerini iki cümleyle anlatamıyorsan siktir git, biraz kitap oku göt lalesi.