fetullah gülen in günümüzün mevlanası olması

entry139 galeri0
    113.
  1. 112.
  2. fethullah gülen ne yazık ki günümüzün mevlanası olamaz. çünkü bugün mevlana'ya her kesimden insanlar hürmet eder, severler. ancak fethullah gülen'in sevenleri olduğu kadar, sevmeyenleri de çoktur. çünkü gülen cemaatinin klasik duruşunu terkederek,iliğine kadar siyasete bulaşmaları bu sonucu getirmiştir. fethullah gülen'in bir öz eleştiri yapması sanırım elzemdir.
    0 ...
  3. 111.
  4. mevlana nın koministlere düşman olan bir örgüt kurması ne kadar olabilirse fetunun da gunumuzun mevlanası olma ihtimali ile aynı eşdeğerdir.
    ulan hiç mevlana ile fetu bir olur mu?
    bi kere mevlana her şeyden önce düşünürdür.
    1 ...
  5. 110.
  6. bu tip şahsiyetleri büyük yapan yaşadıkları çağın özellikleridir. bu sebepten böyle bir benzetmenin ayakları yere basmaz. başkası olma kendin ol. böyle çok daha güzelsin.
    0 ...
  7. 109.
  8. Alin size Fethullah gercegi, sonra da kiyaslayin Mevlana ile !

    Sunu öncelikle ve net olarak saptamaliyiz: Fethullah Gülen, bastan sona bir Amerikan operasyonudur. Yeni Dünya Düzeni'nin Türkiye'ye dayattigi mafya-Gladyo-tarikat sisteminin bir parçasidir. Gülen'in önemi, ABD'nin Yesil Kusak projesinde üstlendigi rolden kaynaklanmaktadir. Saidi Nursi müridligiyle Erzurum'dan yola çikan Gezici Vaiz Fethullah Gülen'i, New York-Vatikan-Kudüs hattina tasiyan sihirli güç, "büyük müttefikimiz"dir. Fethullah Gülen'i Ahlat'tan simdi bulundugu Pennsylvania'ya uçuran süpürgenin üzerinde, CIA tarafindan imal edilmistir.

    AMERIKA'YI KARSIYA ALMADAN FETHULLAH SORUNU ÇÖZÜLEMEZ

    Bir, Bugün hükümet koltugunda oturan Ecevit'in, Mesut Yilmaz'in ve Devlet Bahçeli'nin, Gülen olayina yaklasimlarini açiklayan gerçek budur. Onlarin Fethullah Gülen'le iliskileri, aslinda Amerika'yla iliskidir. Bunu bilerek hareket etmektedirler. ilkokulu disaridan bitirmis, vaaz verirken aglayip, bayilan, Cumhuriyet Devrimi ve Atatürk'e kinle dolu, bu gezici vaizin el üstünde tutulmasinin açiklamasi budur.

    iki, Fethullah olayini çözmek isteyenler, Amerika'yi karsilarina almak zorundadirlar.

    DEGIRMENIN SUYU WASHINGTON'DAN

    Fethulah Gülen'in bugün hükmettigi güç, Genelkurmay Baskanligi tarafindan 1998 basinda hazirlanan bir raporda söyle siralanmaktadir: "Yurtiçinde, 85 vakif, 18 dernek, 89 özel okul, 207 sirket, 373 dersane, yaklasik 500 ögrenci yurdu ve biri ingilizce yayinlanan 14 dergi, 15 ülkede yayinlanan 300 bin tirajli Zaman gazetesi, ulusal düzeyde yayin yapan 2 radyo ve uluslararasi yayin yapan Samanyolu televizyonu; Yurtdisinda, 6 üniversite ve yüksekokul, 236 lise, 2 ilkokul, 8 dil ve bilgisayar merkezi, 6 üniversiteye hazirlik kursu ve 21 ögrenci yurdu olmak üzere toplam 279 egitim kurulusu" bulunmaktadir.

    Gülen'in müritlerinin sahip oldugu 300'e yakin sirketle 600 trilyon liraya hükmettigi hesaplaniyor. Yurtdisindaki okullarinin yillik gideri ise, Fethullahçilar tarafindan 1.5 milyar dolar oldugu açiklandi. 1986 yilinda, Özal tarafindan giyabi tutululuktan kurtarilan Gülen'in 12 yilda bu kadar büyük bir güce ulasmasinin izahi da uluslararasi baglantisidir.

    AMERIKA'YLA ENTEGRASYONA KATTIYEN KARSI DEGIL

    Fethullah Gülen, ne zaman basi sikismissa ABD'ye kaçmistir. 28 subat'ta da ABD'ye uçmustu. Ankara DGM Bassavciligi'nin hakkinda sorusturma baslatacagini ögrenince de hastalik bahanesiyle Amerika'ya gitti. simdi hakkinda kirmizi bülten hazirlaniyor.

    Esasen Gülen, ABD'yle iliskilerini gizlemeye gerek görmüyor. Aksine bu iliskiyi güçlülügünün bir kaniti olarak kullaniyor. Kendi tarikatina ait Zaman gazetesinin 4 Eylül 1997 tarihli sayisinda Bati ile iliskiler hakkinda su degerlendirmeleri yapiyor:

    "Bu manada inanmis bir insanin Bati karsisinda, Bati'yla entegrasyon karsisinda, Amerika'yla entegrasyon karsisinda olmasi katiyyen düsünülemez."

    MOON TARIKATi VE FETHULLAH GULEN

    Dinlerarasi Diyalog, Fethullah Gülen'in CiA ile iliskilerini sürdürmede kullandigi örtünün adi. Ama bu örtüyü bile kendisi icat etmis degildir.

    1950'lerden itibaren dünyanin efendiligine soyunan ABD, kitalararasi imparatoruglunu sürdürmek için, her kitasal din içinde kendisine bagli bir tarikat örgütledi. Bu tarikatlarin hepsinin söylemi de ayni: Dinlerarasi diyalog.

    CiA denetiminde yürütülen bu faaliyetin ilk basarili örnegi Moon tarikatidir. 1951'de Kore'yi isgal eden ABD, Güney Kore'yi sömürgelestirirken, sömürgelestirmenin araci olarak bir de Hiristiyan tarikati kurdu. CiA'nin misyonerleri, bu tarikati kullanarak Güney Kore nüfusunun yüzde 40'ini, Budistlikten vazgeçirip Hiristiyan yaptilar. Moon, iste bu tarikatin adidir. Resmi adiyla söylersek; Birlestirme Kilisesi.

    CiA, Moon tarikatini kullanarak Dünya Anti Komünist Lig'ini örgütledi. Türkiye'de Komünizmle Mücadele Dernekleri, Dünya Anti Komünist Lig'inin uzantilari olarak kuruldu.

    ISRAIL ILE ILISKININ AYIRT EDICILIGI

    Moon tarikatinin, Latin Amerika'daki askeri diktötürlüklerle, israil üzerinden kurdugu uyusturucu ve terör bagi dikkat çekicidir. Bir baska dikkat çekici nokta Fethullah Gülen'in israil ile yakin iliskisidir. Körfez Savasi'nda, irak yönetiminin israil'e attigi Scud füzesi üzerine istanbul'da verdigi vaaz ve döktügü göz yaslari ve ettigi beddualarin kaseti, islamcilar tarafindan elden ele dolastiriliyor.

    israil ile iliski, ABD açisindan kilit öneme sahip. Graham Fuller'in islamci hareketi konu alan Kusatilanlar kitabinda, islamci hareketlerin Bati ile entegrasyon için yapmasi gerekenlerin basinda israil ile iyi iliski geliyor.

    Gülen'in islamci kitleleri kendisinden sogutma tehlikesine karsin, Kudüs Bashahami ile kurdugu yakin iliski ve Fethullahçilarin isadamlari dernegi olan iSHAD'in israil'le baglari iste bu politikanin geregi oluyor.

    ABDULLAH ÇATLI ILE BIRLIKTE

    Moon tarikati ile Fethullah Örgütü arasindaki bag, hedef benzerliginden ibaret degil. Aralarinda organik iliski var. Moon tarikatinin Türkiye halifesi eski CHP Genel Sekreterlerinden Kasim Gülek ile Fethullah Gülen'in dostlugu artik sir degil.

    Gülen, 1992 yilinda ABD'ye gittiginde, Kasim Gülek'in Amerikan Ordusu'nda albay olarak görev yapan, daha sonra süpheli bir sekilde ölen baldizi Aylin Rodomisli (Adi Aylin romaninda anlatilan kisi) araciligiyla Pentagon ve CiA ile iliskiye geçtigini de bizzat kendisi anlatiyor. Kasim Gülek'in kizi Tayyibe Gülek, simdi DSP'den Adana milletvekili. Tayyibe Hanimi Fethullah Gülen'in Pentagon'la ilisisini kuran teyzesi yetistiriyor.

    Moon tarikati ile Fethullah Gülen'i birlestiren bir diger isim; Abdullah Çatli. Çatli, 1981 yilinda Dünya Anti Komünist Ligi'nin toplantisina katiliyor. 1992'de Gülen'i ABD'de havaalaninda karsilayan da, Abdullah Çatli.

    ULUSLARARASI OKULLAR NASIL KURULDU?

    Diger cemaatler Kur'an kursu ve imam Hatip Liseleri gibi dogrudan dini egitim kurumlarina önem verirken, Fethullah Gülen cemaati, Turgut Özal döneminde, yurt içinde Anadolu liseleri ve kolejler açmaya basladi. Sovyetler Birligi'nin çözülmesi üzerine Gülen örgütü uluslararasi okullar atagina geçti. Gülen'in öncelik verdigi ülkeler son derece dikkat çekici: Orta Asya, Kafkaslar, Balkanlar. Yani Amerika'nin ilgi alanindaki bölge ve ülkeler. Nitekim,1992'den itibaren, öncelikle Orta Asya Türk cumhuriyetleri olmak üzere Kafkas ve Balkan cumhuriyetlerinde, "Fethullahçi" diye bilinen vakif ve sirketler, art arda kolejler açtilar. Ardindan Asya ve Afrika ülkeleri geldi.

    ABD'nin Soguk Savas döneminde, Sovyetler Birligi'ni çökertmek için örgütledigi ve büyük olanaklarla yürüttügü "CIA muhalefeti"nin, Gülen Örgütü'nün önünü açtigi net olarak saptanabiliyor. Sovyet blokuna karsi yürütülen psikolojik savasin en önemli aygiti Hür Avrupa Radyosu, Fethullah Gülen'i bültenlerinin bas konusu yapiyor. Amerika'nin Sesi radyosunun degisik lehçelerdeki Türkçe yayinlarinda, Gülen ve misyonu döne döne övülüyor.

    CIA'NIN ILGI ALANLARINDA

    Fethullah okullarinin ülkelere dagilimi söyle: Kazakistan (28), Rusya Federasyonu'na ait çesitli bölgeler (24), Özbekistan (18), Türkmenistan (15), Azerbaycan (14), Kirgizistan (11). Bunlari Arnavutluk ve Mogolistan (4'er); Afganistan, irak, Gürcistan, Ukrayna ve Romanya (5'er); Moldova (2); Pakistan, Banglades, Makedonya, Macaristan, Fas, Güney Afrika, Sudan, Endonezya, Tayland, Çin ve Tayvan 1'er okul.

    Dünyadaki uyusturucu merkezlerinden Tayland'in Çin sinirindaki Çenday kentine okul ve yurt açmanin Türkiye açisindan bir anlami bulunmuyor. Fethullah Gülen'in birakalim Çenday'i, Tayland diye bir ülkenin varligindan haberder olmasi bile mümkün degil. Anlam CIA tarafindan dahil ediliyor Fethullah Gülen örgütlenmesine...

    "ARKAMDA AMERIKA VAR" MESAJI

    Fethullah Gülen, Susurluk olayi üzerine ve 28 subat sürecinde mühhis panikledi. Uzun süre ABD'de kaldi. Hükümet ve CiA yetkilileriyle görüsmeler yapti. Cumhuriyet Devrimi güçlerini, "Arkamda Amerika var" mesaji vererek tehdit etleye çalisti. ikinci Cumhuriyetçi köse yazarlarini seferber ederek kendini Amerika'nin adami olarak savundurttu.

    Nevval Sevindi'nin Sabah Kitaplari'ndan çikan, "Fethullah Gülen ile New York Sohbeti" nde ABD emperyalizmiyle Nur tarikatinin bagi, açikça dile getiriliyor. Iste kitaptan bazi seçmeler:

    "Amerika su andaki konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir. Bütün dünyada yapilacak isler buradan idare edilebilir. Amerika hala bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adidir." (s. 6)

    "Amerika daha uzun zaman dünyanin kaderinde çok önemli rol oynayacaktir. Bu realite kabul edilmeli. Amerika gözardi edilerek surada burada bir is yapilmamaya kalkilmamali." (s.7)

    "Amerikalilar istemezlerse kimseye dünyanin degisik yerlerinden hiçbir is yaptirmazlar. simdi bazi gönüllü kuruluslar dünya ile entegrasyon adina gidip dünyanin degisik yerlerinde okullar açiyorlarsa, bu itibarla, mesela Amerika ile çatistiginiz sürece bu projelerin gerçeklestirilmesi mümkün olmaz." (s.8)

    "Amerika ile iyi geçinmezseniz isinizi bozarlar. Amerika'nin bize yarim arpa kadar sadece bizim menfaatimize destegi yoktur. Buna ragmen surada bulunmamiza izin veriyorsa, bu bizim için bir avantajsa, bu avantaji sagliyor demektir." (s.9)

    GRAHAM FULLER ARACILIGIYA CIA ILE GORUSME

    Gülen, 1997'de, ABD'de kaldigi süre içinde, Amerikan Merkezi istihbarat Örgütü'nün (CIA) Ortadogu Masasi sefi ile gizlice görüstügü, Aydinlik dergisinde bir yil önce yayimlandi ve simdiye dek yalanlanmadi. Bu görüsme için, CIA Baskani'na bagli dört önemli birimden biri olan Ulusal istihbarat Konseyi'nin eski Baskan Yardimcisi ve RAND Corporation analisti Graham Fuller'in, Gülen'e aracilik ettigi biuliniyor. Söz konusu görüsme, Türkiye'nin Washington Askeri Atasesi tarafindan saptaniyor. Gülen'in CIA yetkilileriyle gizlice görüstügü bilgisi, Askeri Atase tarafindan Türkiye'ye iletiliyor.

    MARK PARRIS'IN ROLU

    Gülen Türkiye Cumhurbaskani'nin korumasini da ABD ile bagi sayesinde elde etti. Sayin Süleyman Demirel'i Fethullah'in elinden ödül almaya ABD Ankara Büyükelçisi Mark Parris'in ikna etti...

    Mark Parris'in Fethullah Gülen'e ilgisi, Ankara'ya geldikten sonra baslamiyor. Gülen'in, ABD'de devlet ricali tarafindan kabul görmesini saglayan da, Mark Parris'in basinda oldugu, ABD Ulusal Güvenlik Konsyi'nin Yakin Dogu ve Güney Asya Bölümü. Fethullah Gülen'in, Beyaz Saray'in yol vermesiyle, ABD'de 14 önemli temasta bulundugu biliniyor.

    Demirel ile Fethullah arasindaki ikinci köprü, yine bir Amerikan yetkilisiydi: ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz. Abramowitz, Fethullah Hoca'yla görüsmesinin yararli geçtigini açiklamisti.

    ABD'nin önde gelen think-tank kurulusu Carnegie Vakfi'nin eski Baskani Abramowitz'in, ilimli islam'in destekçilerinden oldugu biliniyor. Abramowitz, ABD'nin en faal gruplarindan Yahudi Lobisi'nin de önde gelen isimlerinden. Özal'la mutfak arkadasligiyla ünlenen Abramowitz, Washington'a döndükten sonra da elini Türkiye'den hiç çekmedi. Sik sik ülkemize gelen Abramowitz, Türkiye'den gidenlerin de ugramayi ihmal etmedigi isimlerden.

    FETHULLAH'IN OKULLARINDA CIA AJANI OGRETMENLER

    Fethullah'in okullarinin propagandasi, "Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar Türk dünyasinin hizmetinde" sözleriyle yapiliyor. Oysa bu okullar, Türkiye Cumhuriyeti'nin degil, ABD'nin hizmetindedir.

    Fethullah Gülen cemaati tarafindan yurt disinda, özellikle de Türk Cumhuriyetlerinde açilan okullarda, diplomatik pasaportlu Amerikali CIA ajanlari, "Ingilizce ögretmeni" diye barindiriliyor. Bu isbirligi, Türkiye'de yapilan üst düzey resmi bir toplantida, bizzat Fethullahçi okul yöneticisi tarafindan itiraf edildi. Toplantida, dönemin Milli Egitim Bakani Mehmet Saglam ve MIT temsilcisi de bulundugu halde, olay karsisinda sessiz kalindi. Durum, devletin resmi olarak yayimladigi kitapla da belgelendi.

    ISTE ÇARPICI AÇIKLAMA

    Tarih, 3 Mart 1997. Yer, Ankara'daki Baskent Ögretmenevi. Önemli bir toplanti yapilmaktadir. Ev sahibi, Milli Egitim Bakanligi Yurt Disi Egitim Ögretim Genel Müdürlügü. Konu, yurt disinda açilan Türk okullarinin sorunlari. Toplantiya, basta Milli Egitim Bakani Mehmet Saglam olmak üzere Bakanligin bütün üst düzey bürokratlari katiliyor. Dahasi; Basbakanlik'tan, MIT'ten, Disisleri Bakanligi'ndan temsilciler de katilimcilar arasinda. Ve elbet, yurt disinda okul açmis vakif ve özel sirket yetkilileri de hazir.

    Sira, Özbekistan'daki 18 okulun sahibi gözüken Silm A.s.'nin yetkilisi Mehmet Mesut Ata'ya gelir. Bu okullar da, "Fethullahçilara ait" diye bilinmektedir. Ata, birçok talebini dile getirir. Sözlerini Amerika'nin Özbekistan'daki bir uygulamasini örnekleyerek baglar. MEB'in yayimladigi "Yurt Disinda Açilan Özel Ögretim Kurumlari Temsilcileri-Ikinci Toplantisi" adli kitabin 63-64. sayfalarindan okuyalim:

    "Amerika Birlesik Devletleri, dostluk köprüsü adi altinda getirdikleri 70 ögretmene diplomatik statü kazandirmislardir. Biz de, eger devletimiz, büyükelçiligimiz, bu konuda diplomatik statü konusunda bize yardimci olursa Türk ögretmenlerinin, Türk egitim elemanlarinin itibarlarinin biraz daha artacagini zannediyoruz."

    Ozbekistan'da diplomatik pasaportla bulunan ABD'li "ögretmen"lerin çogu, Fethullah Gülen cemaatinin okullarinda çalismaktadir. Ingilizce dil "ögretmeni" olarak gözükmektedirler.

    HEMEN HER OKULDA INGILIZ VE ABD'LI VAR

    Kirgizistan'da da 50-60 kadar Amerikali "ögretmen" var. Bunlar da diplomatik pasaportlu. Ve Kirgizistan'da "Fethullahçi" diye bilinen okullarda "ögretmenlik" yapiyorlar.

    Fethullah Gülen'in okullari, Adriyatik'ten sadece Çin'e kadar degil, Vietnam'a, Endonezya'ya kadar uzanmaktadir ve egitim dili olarak da Türkçeyi degil, Ingilizce'yi kullanmaktadir. Özellikle hazirlik siniflarinda haftalik ortalama 24 saati bulan ingilizce derslerine, çogu okulda ABD'li ve ingiliz "ögretmenler" giriyor.

    CIA FETHULLAH'IN OGRETMENLERINE RESMI PASAPORT VERIYOR

    Olayin ABD cephesini ise, 1 Mart 1998'de açiklamistik; Fethullah Gülen'in yurtdisindaki okullarinda çalisan bine yakin ABD'li ögretmende, yalnizca devlet görevlilerine verilen ABD resmi pasaportu var. Çogunlugu Türk Cumhuriyetleri'nde faaliyet yürüten okullardaki ABD'li ögretmenler, Ingilizce adiyla "official passeport"a sahipler. Amerikan Egitim Bakanligi personeli olmayan ABD'li ögretmenlerin, normal olarak turist pasaportu sahibi olmalari gerekiyor. Ancak, Amerikan devleti, Gülen'in okullarinda çalisanlari resmi görevli sayiyor. Türkiye'deki karsiligi "yesil pasaport" olan resmi görevli pasaportu, ABD'li ögretmenlere diplomatik dokunulmazlik sagliyor.

    Amerikali kaynaklar, bu pasaportlarin CIA'nin talimatiyla düzenlendigine isaret ediyorlar.

    EMPERYALIZMIN iSTEDIGI ISLAM

    Gülen'in Türk Dünyasi'na yaklasimi, Amerika'nin Orta Asya'ya olan yaklasimi ile tam bir uygunluk göstermektedir. Türkiye'nin, diger Türk cumhuriyetleriyle iliskilerini gelistirmesi, son derece önemlidir. Bu iliskilerin, kosullarin elverdigi ölçüde siki olmasi, Türkiye'nin çikarinadir. Ama Amerika'nin güdümünde kurulacak iliskiler, Türkiye'nin komsulariyla olan iliskilerinin bozulmasina, bölgesel karisikliklara ve savaslara yol açmaktadir. Amerika'nin istedigi de budur. Fethullah Gülen, ABD'nin bu planlarinda rol üstlenmistir.

    Son Özbekistan darbesi , Fethullah' Gülen'in , yani ABD'nin güdümündeki Nurculugun, Türkiye'nin Türk Cumhuriyetleri'yle iliskisinde oynadigi rolün son örnegidir.

    Kaynak:http://www.geocities.com/fettosh/flash.htm - 23k
    3 ...
  9. 108.
  10. ota boka ağlayan fetoş'u bile güldürecek önermedir.
    0 ...
  11. 107.
  12. 106.
  13. koskoca mevlana'nın mezarda kemikleri sızlatan kıyaslamadır. biri ne olursan ol gel diyen, bu dünya hayatını aşmış, eleğini asmış koca bir derviş, diğer müridlerinin parasıyla amerika'da keyif yapan ne üdüğü belirsiz bir amerikan piyonu. yazıklar olsun size!..

    (bkz: uludağsözlüğü bırakma nedenleri)

    not: sözlükteki feto yandaşları ortaya çıktıkça ve dini muhabbetler arttıkça sözlük popüleritesini yitirmekte gerçekten. şu son zamanlarda sözlüğe giresim gelmiyo bu cahilce yapılan din muhabbetlerinden.
    2 ...
  14. 105.
  15. 104.
  16. mevlana döneminde yaşamiş biri olmadiği için, doğruluğu kanıtlanamayacak önerme.. ** ?
    1 ...
  17. 103.
  18. mevlana nın bu ülkenin siyasi işlerinde parmağı ve çıkarı olmadığı düşünülürse, kökten yanlış bir onermedir.
    (bkz: sürekli ağlayan mevlana)
    (bkz: mevlana nın amerika da yaşamış olması)
    3 ...
  19. 102.
  20. fetullah gülen'in izmir'de dedemin yanında müezzinlik yaptığı zamanı da biliyoruz. o zamanlar kendi halinde bir insandı. çaycılık mı ne yapıyordu. sonra amerika'ya gidince bir anda mevlana oldu. işte biz zamanında gidemedik oralara... vatanı bırakıp. yoksa biz de mevlana olurduk hatta seyyit ünvanı bile alırdık.

    not: vatanı bırakmak kısmı insaflı kısmı. kimileri satmak da diyor ama biz o kadar acımasız değiliz.
    5 ...
  21. 101.
  22. fetullah efendi, günümüzün vatan haini olur; mevlananın ise, bir harfine yaklaşamaz.

    edit: bu günümüz benzetmesi, fetullah gülen'in ifade ettiği söylenen, "Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı sırtımızı Amerika'ya dönmeliyiz" ifadesine binaen yapılmıştır. yanlış olduğu, söylemediği ispat edilirse çekebilirim.
    2 ...
  23. 100.
  24. iki zıt değerin yan yana koyulmasıyla ortaya atılan komik iddia.
    0 ...
  25. 99.
  26. 98.
  27. evet ama fettullah amca günümüz kapitalist düzenine de ayak uydurmuş.
    (bkz: zengin ol gel)
    0 ...
  28. 97.
  29. engin müzik bilgisi ve muhteşem besteleriyle serdar ortaç'nın günümüz mozart'ı olması gibi bir şey olsa gerek.
    Uzun süre dünya tarihinin gelmiş geçmiş en acımasız, en aşağılık, en zalim ülkesinde sığıntı gibi yaşayan bir şahıs mevlana hazretleri gibi kendini insanlığa adamış ulu bir şahsiyetle nasıl karşılaştırılır. Bu ne cürrettir? Bu ne haddini bilmezlik? fehullah kim mevlana hazretleri kim? mevalana hazretleri olmak demek kendini allah'a ve insanlığa adamaktır. gerekirse bu uğurda ölmektir, "adanmışlıktır" en ufak zorlukta aşağılık köpeklere sığınmak nasıl bir adanmışlıktır.
    1 ...
  30. 96.
  31. 95.
  32. paris hilton'ın günümüzün polyannası olması gibi bir önermedir. çünkü ikisi farklı kulvarların savaşçısıdır. bir tanesi medyatiktir, rüzgar ne taraftan eserse o tarafa doğru beyanatlarda bulunur, duygu sömürüsü, demagoji yapar, stv'siyle olsun zaman'ıyla olsun manipupasyonun kralını yapan, abd'deki şatosunda ağlayan dövünen medya patronudur; diğerinin bunları yaptığını sanmıyorum. ikisi de kağıt üzerinde ne olursan ol yine gel der ama bir tanesi bu işten kâr etmese bütün dünyaya siktiri çekecektir büyük ihtimalle.*
    1 ...
  33. 94.
  34. 93.
  35. son derece anlamsız önermedir.
    çünkü mevlevilik felsefesinin temeli iyi niyete dayanır. fetullah gülenin ise niyetinin ne olduğu apaçık ortadadır. var olan düzeni değiştirmeye çalışmak ve bunu alttan alttan yapmak iyi niyete pek sığmamakta zira.
    (bkz: karda yürüyüp izini belli etmemek)
    0 ...
  36. 92.
  37. allahın akıl fikir vermediği kişilerin uydurduğu saçmalıklardır.
    0 ...
  38. 91.
  39. 90.
  40. bunu diyenin de asrın malı olmasıdır.
    1 ...
  41. 89.
© 2025 uludağ sözlük