en önemlisi diyaloglar. ilkokul seviyesine inen diyaloglar var. örn : roma imparatorunun ilk top atışından sonra top ustası hakkında 'bi öldüremediniz şu urbanı' demesi.
bu denli yüksek bütçeli bir filmde dahi senaryo yazılımında ve oyuncu seçimindeki özensizliğimiz apaçık ortaya çıkıyor.
doğrusu, lise tarih kitaplarından daha ileri gitmeyen senaryosu beni hayal kırıklığına uğrattı. bu tarz filmler elbette ki belgesel niteliği taşımazlar ama genel hatlarıyla zamanının önemli olayları hakkında da fikir verebilmelidirler.
örneğin, tarihsel gerçekler olarak belgelerle sabit; bizans esnafının ve üreticisinin imparatorluğun yüksek vergi uygulamalarına karşı ayaklanmaları, ortodoksların latinlere karşı isyanları ve fatih'in bu tip halk hareketlerini destekleme çabaları daha derinlemesine işlenebilirdi.
sonra, filmdeki fatih karakteri, ulubatlı hasan karakteri altında gerek karizma ve gerekse oyunculuk kabiliyeti açısından tam anlamıyla ezilmiş. osmanlı'nın vezirleri-bizans ile iş birliği yapan şehzade orhan'ı destekleyen hariç-adeta toy çocuklar gibi. hele o otağın içinde korkuya kapılmış ve birbirlerine düşmüş halleri gerçekten çok komikti.
ses ve görsel efektler açısından başarılı bir film diyebilirim. özellikle o dönemin istanbul silüetleri geniş alan çekimlerde, bilgisayar teknolojisi de başarıyla kullanılarak güzel verilmiş. ceneviz ticaret gemisinin boğazda batırılma sahnesindeki basitlik de olmasa çok güzel bile diyebilirdim ama o neydi öyle kardeşim! bu kadar para harcamışsın gerçek bir kadırga yapacak parayı mı sakındın? adeta, ben maketim diye bağıran o oyuncak gemiyi bir görüntü yönetmeni nasıl olur da bu filme dahil eder, anlamak mümkün değil.
ulubatlı'nın sancağı surlara dikme sahnesi o kadar uzatılmış ki olay artık inandırıcılığını kaybetmiş. ulubatlı kahramanca çarpışırken fatih'in eloğlu gibi onu seyretmesi de ayrı bir gaf. kılıcı eline alıp en ön saflarda savaşsın demiyorum elbet! ama en azından, kumandanlarını, emir subaylarını savaş alanında sevk ve idare edip onlara buyruklar vererek aktif hale getirilebilirdi.
her şeye rağmen seyretmeye değer bir film. sadece ulubatlı hasan'ı ve kılıçlı vuruşma sahnelerindeki başarısını seyretmek için dahi gitmeye değer olduğunu düşünüyorum.
