Sevgili günlük,
Bu müslümanların yoldan çıkmışlığını her gördüğümde gözlerim dolu dolu oluyor bi ağlamakşlı oluyorum. ama erkek adama ağlamak yakışmaz düsturunu benimsediğimden asla tek bir damla göz yaşı bile dökmüyorum!
sevgili günlük bu sıralar kafamda deli sorular var. (burada serdar ortaçın kafamda deli sorular şarkısı çalar) her ne kadar peygamberimiz bütün şeyhlikleri tarikatları yasaklamış olsada içimnden çok pis şeyh olasım geliyor. güzel olur lan böyle etrafımda bi dünya yalaka olsa fena mı olur? hayır ayrıca kime ne zararı var dimi? kendi çapımda eğlenirim hem. hayır bakıyorum millete ortam ve zemin çok uygun, çıkıp ben şeyhim desem iki tane de arapça söz söylesem muhtemelen milyonlar takılır peşime. napsam bilemedim...
Sevgili günlük
Bugün risale i nur diye cilt cilt kitaplardan oluşan saçma sapan bir şey buldum. baya bi okudum ama hiç bir şey anlamadım valla ne yalan söliyim. Benim gibi zeki biri bile anlamadıysa bu millet hiç anlamaz bence. En iyisi ben bu kulliyatı millete kuranın özeti diyip ordan yüriyim ne güzel eğlence olur banada. zaten boş boş oturmaktan sıkılmıştım... ilk iş bi kaç camiye gidip namaz sonrasında bu kitaptan bazı kısımlar okuyup halkın tepkisini ölçücem.. hadi hayırlısı aq. Bu arada sol gözüm hafif hafif seyirmeye başladı bi doktora falan mı gitsem napsam...
Sevgili günlük,
uzun zamandır yazamıyorum sana kusura bakma baya bi yoğundum şu sıralar. bu risale i nur saçmalığı inanılmaz tuttu. millete anlatıyorum anlatıyorum herkes sanki bi s.kim anlıyomuş gibi mal mal dinleyip amin diyo. çok zevkli lan! baya baya beni hoca gibi falan görmeye başladılar artık. hatta öyle gaza geldimki utanmasam fetva falan vericem o derece...
bu arada gözümün seyirmesi baya bi ilerledi yoğunluktan doktora da gidemiyorum ağrı falan yapıyo artık...
sevgili günlük,
aslında bugün çok güzel şeyler oldu yada olmadı, bilmiyorum.
Bizim karşı evdeki komşuyu gördüm, bayandı, bir selamunaleyküm demek için gittim. Baktım oturuyor içerde bu bayan. içeri gel dedi, Eüzü Besmele çekip içeri girdim. Bir şey içer misin dedi, yok dedim. Temiz bir su istedim, o da getirmiş saf beyaz su. Meğer alkolmüş. içtim, içtim, içtim. Bir sarhoş oldum mu bizim şarapçılar gibi. Sonra bayan geldi yanıma, kafandaki şey ne kadar tatlı deyip yanaklarıma öpücük kondurdu. O sırada elimi göğsüne götürdü ve beni öpmeye başladı dudaklarımdan. "Ağlaya ağlaya" bende onu öptüm, dokundum..
Sabah uyandığımda çıplaktım. Çok tatlı geçmişti gecem belli. Bayan içerden sesleniyordu, hoca kalktın mı diye..
Bende evet deyip karşılık verdim. içeri gittiğimde, sordu bana: dün gece nasıldı, mutlu oldun mu.
Dedim bende, "çok tatlıydı ama bi abdest alayım, devam ederiz."
bugun kalktım canım falan sıkıldı 2 rekat namaz kıldım , çıktım az biraz dolaştım penisilvanya boyunca , sonra geri şatoya geldim korumalar mangal yapıyorlarmış canım çekti 2 lokma alayım dedim ki benim adamlar uyandırdı abi o domuz eti diye günahın ucundan döndüm valla , ee ne bekliyorsun cia sonuçta adamlar gevur dedim kendi kendime , hayıflandım biraz , sonra türkiyede ki aç sokak kedilerini köpeklerini düşündüm yine göz yaşlarıma hakim olamadım ardından kendimi toparladım afrikaya bir okul daha açmaya karar verdim ,ee artık türkiye de işime yarayan bilgili gençliği bulamıyorum eskisi kadar ne desem inanıyorlar bende yerli malı yerine yabancı malları kullanmayı tercih ediyorum.selametle .
sevgili günlük; "uludağ sözlükte okadar iftiracı ve kara propagandacı varki beni sürekli karalayıp kötü göstermeye çalışıyorlar, ama biliyormusun aslında iftira ederek kendileri günah kazanıyor bana zararları olmuyor. ah birde bunu anlayabilseler"... gibi doğru bir önermeyi yazmayacağı günlüktür, çünki o sizin gibi değil.
sevgili günlük erzurum da kendi başıma komünizm ile mücadele derneği kurmam hayatımın en büyük saçmalığıydı. gençken nedense en çok komünistin erzurum da olduğunu düşünmüştüm habuki.
bugün benim müritlerden bazıları bana özenip estetikle kendilerine göz altı torbası yaptırmış çok duygulandım. ve elbetteki ağladım ağladım ağladım ağladım. doymadım ağlamaya..
bugün gözaltı torbalarımdan biri ayrı eve çıkmaya karar verdi, yeterince olgunlaştığını ve benden ayrılmak istediğini söyledi. önce üzüldüm sonra atlattım, biraz önce ona bi koltuk takımı aldık, süperdi. ben de alıcam aynısından amk.
bize karşı olan kemalist, ulusalcı ve diğer bütün kesimleri delik deşik ettik. silahlı kuvvetler kısmen de olsa yola geldi. emniyet desen zaten bizimdi. medya desen doğan tarafı bir aralar verip veriştiriyordu ama bizim maliyedeki çocuklar 5 milyar dolarlık vergi palavrasını önlerine koyunca onlarda yola geldi. zaten doğanlar çoğu medya organlarını ve petrol ofisini satmak zorunda kaldılar.
sevgili günlük,
herşey tamam ama şu kürtler meselesi benim canımı sıkıyor. doğuda silahlı kuvvetlerin olmadığı yerde biz varız. ama kürtler bir türlü boyun eğmiyorlar. onca asimilasyon onca din sümürüsü sonuç vermiyor. son telkinlerim üzerine devlet şu aralar kimyasal silah bile kullanıyor ama yinede sonuç alamıyoruz. bizim kırolar illede ana dilde eğitim, kimlik falan diyorlar. bu gidişle galiba biz kürtlerin kucağına oturacaz.
sevgili günlük,
amerika o kadar güzel ki ama ben malım ağlıyorum.
insanlar o kadar salakki gülüyorum ama sonra biri görür diye hemen ağlıyorum.
ama gel gör ki ağlamaktan gözlerimi açamıyorum artık. he seda sayan kadar bile paran yok da aldıramıyomusun dersen aldıramammı aldırırım. hemde önce aldırır sonra geri taktırırım ama yok vazgeçtim aldırmıycam. ülkede o kadar mal varken ben ağlıyorum diye kendini bi bok sanan varken o enayilerin parasını yemek varken varsın gözüm açılmasın hem daha da sükse yapmış olurum aklımla bin yaşiyim yahu ama ağlıyorum he.
Sevgili günlük, bugünde elizabeth'le kısa bir zaman geçirdim. her geçen gün bu zaman daha da kısalıyor ve bu beni kahrediyor. senelerdir idare et idare et sonunda kurudum kaldım. bugün bir zat bana dedi ki; "vurmayacak tüfek yok tutmaya omuz gerek, öpmeyecek kız yok istemeye dil gerek" aslında bilmiyordu ki, benim sıkıntımın dil olmadığını. seni seviyorum günlük, sana da çok acı çektiriyorum biliyorum, sayfaların artık yapış yapış oldu. gözyaşlarım onlar benim, yanlış anlama. (bkz: üstüne bir sigara yakılır)
