ilk önce bol bol kullanılacak kelimeler bir yana konulur. aksiyon, gönül eri, koridor, prizma, gerilim vs. daha sonra bunlar soyut bir karmaşayı tanımlamak üzere kullanılır. "aksiyon alan gönül erleri bir gerilim prizmasından geçerken koridorun..."
cümle bitmemiştir. devamı osmanlıca kelimelerle gelmelidir ki osmanlı'dan kopmamış olalım. anlayan anlasın napalım. anlamayanlara "ecdadını bil eşek herif" diye kızılır.herkese ulaşmak amaç değildir. bu aşamada kullanılacak kelimeler ise teeddüp*, muhatara*, terettüb *' kelimeleridir.
"aksiyon alan gönül erleri bir gerilim prizmasından geçerken koridorun muhataralı tereddübünden teeddüp ediyorlardı."
kendisi birşeyler anlatmaktadır. birileri bir yerlerden geçip uçuyorlar ama ne yaptıkları belli değil. birileri anlasın diye herkesin okuyacağı bir yazıyı bu kadar karmaşık ve uçuk yapmak mı maharet yoksa sanat yapmak kaygısıyla ayağı yere basmayan tanımlamalara girip okuyucuyu uçurmak ve onun gerçeklikten uzaklaşması mı maharet ? bu cümleden önce ve sonra gelen birçok cümle de yine aynı fantazilerde gezinmektedir. okunduktan bir süre sonra birşey anlamadan bırakılan bir yazar olması onun dindar olmasına engel değildir. ayrıca bir yazarı eleştirmek de ona küfür etmek değildir. şakirtler alınmasın, hocaları mubarek adam ama yazıları bir garip. bir yazının anlaşılır olması mühimdir. yazar insanlara ulaşmayı kaygı edinmeli bol osmanlıca kelimeyi kasarak dindar gözükmek maharet değildir. dindar gözükmek sanat yapmayı kasmak değildir. öyle bile olsa bunu becermek ve okuyucuyu koparmamak önemlidir.