üsküdar'daki korudur. istanbul büyükşehir belediye 'sinin sosyal tesislerini de içinde barındırır, ki bunlar bir restorant ve kafeden ibarettir. kafe kısmı ders çalışmak için idealdir.
istanbulun yoğunluğundan bunalmaya başlandığı anlarda gidilebilecek ender mekanlardan biridir. Bir yanınıza denizi bir yanınıza dağı aldığınız zaman değmesin kimse sizin keyfinize. Boğazdan geçen gemileri, vapurları, deniz otobüslerini büyük bir keyifle izleyebileceğiniz bir mekandır. Çoluk çocuk, eşinizle veya sevgilinizle rahatlıkla gidebileceğiniz bir sosyal tesisdir.
havalar biraz ısındığında bir gidip görülmesi gereken koru. belediye tesisleri denen mekanda bir türbanlı hatun yoğunluğu vardır ki içeri girince "acaba kapatmam mı gerekiyordu benim de?" diye düşüncelere dalabilirsiniz, problem değil. aynı coğrafyanın insanlarıyız ve hiç birimiz uzaylı değiliz, türbanlı diye restorana gitmeyecek mi? öyle değil mi efendim?
ardından da bir koruya çıkılmalı. şu son günlerde pek meşhur bir fotoğraf var ya;
bu sahnelere bolca rastlayabilirsiniz. türbansızlar da var aslında koruda sevişen ama hem azınlıktalar hem de
hiç kimsenin "türbanı inancımız gereği takmıyoruz", "türban takmıyoruz çünkü çok müslümanız, çok inançlıyız" iddiası olmadığı için gözümüze bu kadar girmiyor. üsküdarda var genellikle bu durum ama fethi paşa korusu bence bu mekanların ağa babası.
koru içinde çalıların arasında boşluk alanlar var. açılmış alanlar, yerlerde gazeteler serili. yani oraya bir çift gelmiş, sevişmiş gitmiş. böyle gazete yayılmış 1.5metrekarelik alanlardan bolca mavcut. bazı yerlerde evlerin odaları gibi yanyana birbirini görmeyen gözler falan var. keşke foto çekseydim. insanlar da çok saygılı, sevişen bir çifte bi kaç metreden fazla yaklaşmıyorlar, sevişen çifte yancı olmaya da çalışmıyorlar.
vel hasılı kelam, ben fethi paşa korusuna uzuuun zamandır ilk kez gittim 1-2 ay önce ve malesef bu yeşil kırlarda görmek istemediğimiz manzaraya şahit oldum. o derece ki bir kız bir erkek olarak koruya doğru yürüyenlere de başka gözle bakmaya başladım. inanmayan havalar accık ısındığında gidip bizzat şahit olabilir.
her insanın iyisi kötüsü vardır. her kapalı aynı davranışları sergilemez, sergileyenin de zaten dini inançlarından şüphe ederim. nedense ben hiç böyle bir görüntüye rastlamadım, rastlamamam da iyi olmuş zira çok üzülürdüm inanmıyorum böyle bir şey olduğuna ya da inanmak istemiyorum... *
istanbul'un anadolu yakasında gezilmesi gereken yerlerdendir. zira ordan boğaz köprüsünü ve şehrin akıcı trafiğini sakin bir şekilde seyrediyorsunuz. akşamları köprünün ışıklarının parlayıp sönmesiyle bir renk cümbüşü oluşmaktadır.
bugün ilk kez gittim, (bkz: yağmur) yağıyordu,bütün patikalarında yürüdüm,yokuştan aşağı koştum,sırılsıklam oldum,inanılmaz güzeldi,onun yanımda olmasını diledim,huzur da vardı bir tek o eksikti..şimdi bunu niye yazdım ne bileyim içimden geldi.zaman akıp gidiyor ve ertelenen anlar yakıyor canımı.sevgilinizle mutlaka fethi paşa korusuna gidip şelalenin olduğu bölümdeki banklara oturup istanbulu izlemelisiniz.o an gerçekten seyirci olduğunuzu farkedeceksiniz.nacizane bir tavsiye.*
bi kaç sene öncesine kadar kız gidilip karı dönülen bi yer olup, son bikaç yıldırda gayet nezih bi ortam olmuştur, aileler falan gelip piknik yaparlar.
istanbul'un akciğerlerindendir.
Koru'nun fıstıkağacı girişinde bulundan dilruba restaurant'ta cumartesi günleri 10 ytl ücret ile açık büfe kahvaltı verilmektedir.
uskudarın en güzel mekanlarından biri.. haftasonu çoluk çocuğuyla piknik yapmak isteyenlerin ve kız arkadaşıyla güzel ve ucuz bir yemek yemek isteyen züürt öğrencilerin uyrak mekanıdır..
manzaraya nazaran yiyecek,içecek servisinin çok rüküş kaldığı istanbul'un en muhteşem mekanı. avrupa yakası için doğatepe neyse anadolu yakası için de fethi paşa odur.
istanbul üsküdar'da bulunan korudur. boğaz manzarası ve yoğun ağaç topluluğuna sahip olmasına rağmen yokuşlu yolları insanı canından bezdirmektedir.
geçen yıllarda üsküdar ve civarındaki okullara ait öğrencilerin ve yalnız kalıp koklaşmak, sevişmek isteyen çiftlerin tacizine uğramış, porno dergi ve gazetelerle kirlenmiş olsa da aile yeri olmaktan çıkmamıştır.
şimdi ibb'ye ait tesisleri ve daha yukarıda bulunan cafe - restaurantıyla daha nezih bir yere dönüşmüştür.
Eskiden 20 metre ötesini göremezdik, şimdi 100 metreyi görebiliyoruz. Ağaç seyreltme ve budama koru için yararlı ve gerekli ama son 5 yıldır yapılanlar bunun çok ötesine geçti dedi. Seyreltme için sağlam ve genç ağaçların kesildiğini ifade eden ires, artık korudaki birçok ağaç türünün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyledi. 50 yıldır icadiyede yaşayan Engin Çulcu da korudaki ağaçlar her yıl azalırken restoran ve çay bahçesinin yayıldığı alanın genişlediğini vurguladı. Koruda fuhuş yapıldığını, uyuşturucu satıldığını söyleyip güvenlik gerekçesi ile seyreltme yapıldığını aktaran Çulcu, Fuhuşu, uyuşturucuyu bahane edip ağaçları yok ediyorlar. Sonu nereye varacak diye konuştu.
2004 yılında istanbul'a yeni geldiğim zamanlarda üsküdar'lı bir kız arkadaşımla gittiğim ve bende kötü bir anı artı iz bırakan koru.
şirket bir araba vermişti bana. kızda ısrar etti eve yakın diye koruya gidelim diye. tamam dedim zaten anadolu yakasınıda çok bilmiyordum o günlerde. gittik yan tarafta oturan kekolarla aramızda kavga çıktı ve sol kolumdan bıçak darbesi aldım.
ne işin var amk koruda gitsenize eve salaklık bende.