giyildiği zaman dünyanın en güzel insanını bile anında tipsizleştirebilen, küçük bir kovaya benzeyen bir çeşit eski bir başlık.kılla tüyle ,takıyla müslümanlık olacağını zanneden bir çok kişi kaldrıldığı vakit imanının gittiğni zannedecek kadar celallenmiştir.
Yunan icadı, güya batıya entegre olmak için yapılmış ibikli kafa örtücü. Şapka devrimini zorunluymuş gibi gösteren dingillerin savundukları leş bez parçası.
fes, yunandan veya başka bir milletten aparılmış değildir. bu başlık, birçok farklı milletçe kullanılıyordu. arnavut kökenli askerler beyaz fes giyerdi osmanlı'da örneğin, ardından ikinci mahmud tunus'taki kırmızı fesi beğenip askerlere ve devlet adamlarına zorunlu kılmıştı. dediğim gibi, fes yunanlılarda da vardı, tunuslularda da, ruslarda da. ardından ikinci mahmud'un saçma sapan bir yeniliği nedeniyle, osmanlı'da giyilen mecburî başlık oldu.
lakin fesin çıkıntısı olmadığı için islam'ca mübah görüldüğü bilinir, ulema kendisinin sarıklarının alınmasına itiraz etmiştir, fesin gelişine değil. ancak siperli şapkaları mübah gören hiçbir alim bulunmamaktadır.
ancak fes, son dönem tarih açısından, osmanlıcılık düşüncesinin sembolü haline gelmiştir ve kimi muhafazakar çevreler bundan dolayı takmaktadırlar. kadir mısıroğlu bunlardan birisidir ve fesin bir inkılap ürünü olduğunu kabul ettiğini zaten belirtmiştir.
başka uluslardan gelmiş olsa bile kültürümüzün bir parçası olduğunu düşünüyorum. kahveyi de şu an biz üretmiyoruz sonuçta, ama diyebilir miyiz ki kahve kültürümüzün bir parçası değildir?
ne türk kültürü ne de islam ile uzaktan yakından ilgisi olmayan tuhaf, acayip bir başlıktır aslında.
Çok daha önemlisi Fes gerçekte bir Ortaçağ BiZANS-YUNAN BAŞLIĞIdır. Yeniçağda Avrupada iSKOÇ BAŞLIĞI olarak da kullanılmıştır. Bizans-Yunan kökenli olan fes bugün Yunanistan'da bazı dini törenlerde ve Yunan ordusunda hala kullanılmaktadır.
ayrıca cumhuriyet döneminde de atatürk ve cumhuriyet düşmanlarının adeta resmi kıyafeti haline gelmişti.
kadir mısırıoğlu ismiyle maruf ilginç kişi bunu doğtular niteliktedir.
2. mahmud devrinde fes kullanılmaya başladığında halk buna çok büyük bir tepki göstermiştir. fesin kullanılmasını istemeyen halk bunu kullanmamakta direnmiş ancak bir süre sonra buna alışmıştır.
1925 yılındaki şapka kanunu ile fes, sarık gibi başlıklar yasaklanmış halk buna da tepki göstermiştir. ama halk yine zamanla alışmıştır.
fas'ın bir şehridir. savaş zamanında cepheye asker gönderilemeyecek kadar uzak ve merkezde olan bu şehir ilme yönelmiş, haliyle çok fazla katkılar sağlamıştır. bu nedenle buraya ilim şehri denmiştir. en ünlü mekanları eski şehir (madinat'ül kadimeh) ve hasan 2 caddesidir. bu cadde, ortadan palmiye ağaçlarının ve oturma yerlerinin olduğu, lambalarında özel günlerde müzik çalınmak üzere ses sitemlerinin olduğu ve bitiminde kralın sarayına çıktığı bir caddedir. kral bu şehre girdiğinde eskortu ile bu caddeden halkını selamlar ve sarayına geçer. ayrıca eski şehir dünyanın 9 bin sokağı ile en karmaşık ve en çok sokağa sahip mahallesi, yerleşim yeri olarak kabul edilir. çok dar sokakları vardır bir kere kayboldun mu merkeze çıkmanın zor olduğu bir yerdir. kışları çok soğuk yazları çok sıcak geçer. kral muhammed 6 nın eşi fes'lidir. eşi zamanında kralın sarayında eğitmen olarak çalışmıştır. kral muhammed burada kendisini görür, aşık olur ve eşi yapar. fes'in yolları geniş, sokakları temizdir. ağaçlandırma üst düzeydir. en önemli ulaşım aracı fas'ın her yerinde olduğu gibi burada da taksi ve trendir. trenle marakeş'e 7 saat, başkent rabat'a 2 ve casablanca ve tangier'e 4-5 saat uzaklıktadır.
