john hughes'ın yönettiği film. ayrıca john hughes, the breakfast club'ın yönetmeni, home alone serisinin de senaristidir. kendisi 2009'da hayata veda etmiştir. bunları bilince daha da saygıyla izlemeye vesile oluyor tabi. filme bakacak olursak çok tatlı 80'lerin gençlik filmi. gençlik filmi deyince günümüz örneklerine bakıp(bazı filmleri bunun dışında tutarak) o, vıcık vıcık filmler aklınıza gelmesin. film çok saf ve tatlı olmuş. öyle çok kahkaha attırmasa da yüzünüzde bir tebessümle izlettiriyor ki, bence bu daha önemli bir mesele. matthew broderick'in gençlik hallerini görmek de ayrı güzellik.
ps: matthew broderick'den de bir john cusack kariyeri beklerdik ama maalesef olmamış.
breaking the fourth wall olayının hakkını veren film. açık ara farkla en sevdiğim gençlik filmidir. okulun popüler öğrencilerinden olan ferris'in güzel bir günde canı okula gitmek istemez ve en yakın arkadaşı ile kız arkadaşıyla beraber şehirde bir günlüğüne felekten bir gün çalar. tabi, ferris'in ne kadar zeki olduğunu da görüyoruz ki seyirciyle konuşmaya başladığı anda sempatikliği tavan yapıyor. 4. duvarı yıkmasıyla ünlü deadpool'un filmindeki end credit sahnesi de zaten bu filmin son sahnesinden alıntı. filmin son sahnesinde ferris üstünde çizgili sabahlığıyla kadraja girer ve seyirciye hala burda mısınız der ve hadi gidin artık diye kovalar. filmin kendisi liseli filmlerinin bir parodisiyken deadpool da paradonin parodisini yapmıştır yani.
bu filmde okulun resmedilmesine hayran olmuşumdur. ulan okul ortamı ancak bu kadar bayık resmedilebilirdi. dışarıda günlük güneşlik hava, insanlar maçta, kimisi geçit töreninde. okul sahnesine geçildiği anda karanlık bir ortam, fonda ekonomi öğretmeninin o bayık sesi. "anyone? anyone?"