ferrari'yi edindikten sonra benzin ihtiyacını karşılamak için yeterli parası kalmayan, ufak ufak idare eden insandır. zaten kullanan kişi tarafından mühim olarak görülen ferrari'nin deposundaki benzin değil, arabanın çalışır durumda olup sokaklarda sesini duyurmasıdır.
patronun ferrarisini çalan otoparkçı çocuktur kendisi, öyle iki tur atmıştır. aynı zamanda çok vicdanlıdır anadolu cocuğudur bindigi kadar benzini depoya koyar.
altında ferrarisi olmasına rağmen pompacının acır ve dalgagecer gibi bakışlarının altında ezilmeye mahkum olabilecek nadir ferrari sahibidir. o pompacının bakışlarında ki ezme hisse aslında bütün toplumun intikamına almaktadır. gözleriyle "ulen ferrariyle gezip, hava atmayı biliyosun ama cebinde bi çorba paran bile yok." der. o bakışlarla şehrin en hareketli caddesinden son ses müzikle ferrariyle gezip halk çocuklarının uzun, dalgın, kederliğ bakışlarına sebeb olan o şerefsizden adeta intikam alır.
yanlış anlaşılmasın lafım ferrarisi olanlara değil, sadece görgüsüzlere.
- hakan abi, 20 tl'lik benzini hazirladim, nereye birakayim bidonu?
+ hah sagol ismail'im. bi zahmet benim ferrarinin bagajina birakiver.
- abi ayiptir sormasi napican sen bu benzini?
+ uludag sozluk diye bi mekan varmis. biz ferrari sahipleriyle dalga geciyolarmis. bi gideyimde, aydinlatayim kendilerini dedim.
- abi saygilar.
20 değil de 30liralık benzin koydurttuğum çok olmuştur. sonuçta her insanın cebindeki para bitebilir-azalabilir. benzin de aynı anda azalırsa bu tarz olaylar gerçekleşir. bu arada ferrarim yok kandırdım, rahatlayın.