emrah ablak ,üstün kardeşler ,faruken bayraktare gibi usta yazarların yanına penguendeki yumurtalarda sıkca rastladıgımız nuri çetin gibi genc yetenekleride alarak olusturdugu yeni mizah olusumu.insan keske ayrılmasalar demekten kendini alamıyor lakin iki tarafta kötü değil ama beraber olmayınca yarım kalıyor gibi...
10. sayı ile birlikte sayfa sayısı 24 den 16 ya düşmüştür. ilk sayılarda öyle yayınlanmasının nedeni promosyon için miydi? yoksa o sayfa sayısı ile maliyetlere katlanabileceklerini mi düşündüler bilmem ama artık bütün mizah dergileri yarım..
leman penguen vakasından önce gerçek bir muhalif mizah dergisi idi. sonra her sol fraksiyon gibi mitoz bölünme evresini başlattı.. penguen ile hem mizah eksildi, hem muhalefet.. artık aşk'a muhalefet penguendeydi...
penguen biraz daha yumuşatılmış bir siyasi muhalefet, daha fazla mizah amaçlı idi. istediği yere de oturdu aslında..
böylesi bir oluşumdan kopmanın olacağı çok belliydi.. umut, yiğit ve serkan'dan bekleniyordu ama üstün kardeşler biraz da daha tecrübeli olmaları sebebi ile fermuar'ı açtılar..
24 sayfanın belki de 5-6 sayfasını çizmeye çalıştılar. ama 10. bölüm de hayvan terledi yemez tabii.
artık daha popülist, irdelemeden kıyısından dokundurmalar tarzı bir muhalefet ve tam da yeni neslin mizah anlayışına hitap eden bir fermuar çıktı. güzel mi oldu? olmadı... hiç olmadı... leman'ın leman olduğu zaman 100 bin satıyordu.. şimdi bir dergiden 3 dergi ve aylıkları çıktı. okur sayısı toplamda 200 bini geçememiş ve bu sayıda alımların çoğu kümedeki ortak elemanlar tarafından yapılmaktadır. yani mizahçılar yeni bir kitle yaratamamış, leman deyimiyle varolan kitleyi sömürme yoluna gitmiştir. sayfa sayısını 24'e çıkaran bir leman bugünkü yekünden daha fazla güldürebilir ve inandırabilirdi insanları ve kitlesini daha kolay arttırabilirdi.
esnaf türk modeli ticaret beyni buradada çalıştı, küçük olsun benim olsun dedi. (penguen 500 bin iddiası ile çıkmıştı ama yalan oldu.) gel şimdi uzat elini tut. mizah nooldu, nerelere geldi..
en son sayısındaki kapak karikatürleriyle iyicene yardırmış, fakat ilk çıktığı günden bu yana, sayfa sayısı dahil, kalitesi düşen, buna bağlı olarak da, ilk sayılarda göstermelik sayı hazırlama politikasına kendisini kaptırmış, iyicene, ''cüstün-büstün'' dergisine dönen, yine de okumaktan vazgeçilmeyen dergi...
çoğu erkeğin küçükken malum yerini sıkıştırıp "anneeee pipim sıkıştı gel" diye yardım istediği için bilinçaltına yerleşip gelecektede ondan nefret etmesini sağlayan basit düzenek.
fermuarın icadı birçok mucidin denemelerinden sonra gerçekleşti. fermuar 1893 yılında ayakkabı bağlarının yerini almak üzere whitcomb l. judson tarafından abd'de icat edildi. ancak birçok tasarım hatası olduğundan ilk fermuarlar iyi sonuç vermedi. 1913'te gideon sundbach ilk başarılı fermuarı tasarladı. 1960'lı yıllarda dupont firması naylon fermuarları icat etti.
kapağında verdiği ayar dikkatimi çekmiş olan dergidir. şöyle ki:
iki şirin konuşmaktadır:
-sen oyunu kime verdin?
-gargamele...
-istikrar şart abi!
-en azından bildiğimiz insan...
formatı itibariyle penguene cok benzeyen, keske biraz daha orjinal bi format kullansalardı demek istedigim, penguene rakip olması icin kırk fırın ekmek yemesi gereken mizah dergisi. tabi ustun kardesler * ve emrah ablak takdire sayan saygı duyulacak mizahcılardır, ama 3 cizerle dergi olmuyor ne yazıkki. bi de recep tayyip erdogana fırcabıyık lakabını takmıs dergidir, ki ben hayır diyorum turk mucitleri jurisi tadında. bu kasış niye? tayyip tayyiptir.