sözlüğü bıraktığım dönemlere denk gelen bir haber. aslında çok da garip değil o dönemler uludağ sözlük herkesin takip ettiği ve bol bol bireysel davaların açıldığı bir yerdi. yazan kişi şu an 50 yaşında. işin garip yanı 42 yaşında birinin interaktif bir sözlükte troll olmaya çalışması. fıkralarla Türkiye.
üstelik pkk için tümden tükaka yaklaşımı yapamayız. hem ülke savunmasına aslında katkıları da var.
bazı süper zekalılar çıkıp pkk için övgü-sövgü demeden belirteyim, bunu neden dedim?
yıllar önce yazılmış bir think tanks kuruluşunun raporunda (avrupa'da bölgesel çatışma alanları) türk-yunan gerginliği çatışma - savaş evresi konusunda israilli bir savunma-güvenlik uzmanın değerlendirmesini okumuştum.
uzun yazmak istemiyorum, kısaca bahsettiği şuydu...
18 ay zorunlu askerlik süresi (o zamanlar - 80'li yıllarda ve 90'lı yıllarda) yanında devamlı bir pkk terörüyle olan savaş haliyle yurt içi ve dışında - sınır ötesi operasyonlarla türk ordusu muazzam bir savaş tecrübesi edindi. ortadoğuda israil seviyesinde bir çatışma tecrübesi edindi.
pkk sayesinde türk ordusunun eğitimi o kadar ileri bir seviyeye geldi ki, komutanları-subayları başta olmak üzere kara ve hava güçleri simülatör, tahtadan hedef, kum torbalarıyla, yapay olarak oluşturulmuş sanal güçlere karşı değil de canlı hedeflerle eğitiliyor. bir de gelişen askeri silah sanayisi var.
böyle bir eğitim askerlik sürecini dünya'da israil ve türkiye dışında ara sıra çıkarılan savaşlar sayesinde amerika ve rus askeri yaşasa da asla israil ve türkiye seviyesinde kaliteli bir eğitim askerlik sürecini personeline veremiyor.
unutmayınız ki israil ve türkiye her anlamda ülke savunması için savaşıyor, bir rus veya amerika gibi şirketler pazar payı için değil.
burada pkk için türkiye'ye çok şey kattı demek yanlış olmaz. bırakın orduların ve silahların sayısal oranlarını, yunanistan türkiye ile aynı orduya sahip olsa bile asla türk askerinin pkk sayesinde elde etmiş olduğu savaş sıcak çatışma ile geçen süreci eğitim kalitesini yunanistan yaşayamadığı için bir türk-yunan savaşında yunanistan'nın avrupa hatta abd desteğine rağmen hiç şansı yok.
kısa süreli olacak bu savaşta uluslar arası camia devreye girdiğinde barış masasına yunanistan kaybetmiş ve elinde koz olarak pazarlık masasında kazanılmış bir toprak parçası olarak oturup pazarlık edemez.
diyeceğim... basit düşünün.
bu açıdan kalkıp "bana pkk'lı dedi" diye bir anda yerlilik millilik insanlık vb her ne içinse atarlanmamak hakaret algılamamak lazım.
yok yani, ben kalkıp birisine pkk'lı desem hakaret etmiş olmam - hakaret amaçlı da söylemem, yukarıda ki yazılanlar ışığında bu ülkeye yaptığı katkıları da işaret etmek için demiş olabilirim.
biraz düşünün...
korkmayın, canınız acımaz.
pkk'nın kurucusu, varlığı ile pkk temsilcisi, pkk bayrağında bile resmi olup pkk ile eş anlamda özleşmiş olan apo'yu meclise davet ediyorlar, apo için sayın demekten öte tam bir onurlandırma ve saygınlık demek olan "abdullah öcalan beyefendi" diyorlar.
tüm bu yaşananlarda ne savcılık ne parti disiplin kurullarından tık yok, demek ki ortada bir suç - suç fiili yok.
suçluyu övme, terör örgütü propagandası, devletin bölünmez bütünlüğü, terör vs açısından (türk ceza kanunu) bir mahsur yok.
buna göre birine pkk'lı dedi diye diyene suç isnat edilemez - bu hitap suç olamaz.
öyle ya...
pkk'lı diyene değil de pkk'lı olmayı hakaret görene dava açılmalı. bu durumda feridun düzağaç haksız.
gelelim hakaret konusuna...
hakaret etmek - hakaret iddiası "bana pkk'lı dediler, hakaret ettiler" demesine neden olan şarkı.
Feridun Düzağaç'ın 'Ben kısaca F.D. şarkısı, 7 Haziran seçimleri öncesi HDP için düzenlendi. Ünlü sanatçı bu durumdan haberi olmadığını, hoşuna gitmiş olsa bile eserlerinin dinleyicileri ile arasında kalması gerektiğini söyleyerek şarkının yeni hali için kendisinden izin alınmadığını duyurdu.
hdp - selahattin demirtaş şarkısını kullanması düzağaç'ın hoşuna da gitmiş ve bu durumda "birileri hdp ve pkk bir olarak görüyor. bunun için ben pkk'lı veya hdp'li - pkk destekçesi parti taraftarı görünemem" veya "telif hakkı, şarkısının çalınmasına engel olmak vb amaçla bir dava açma - yasal sürece baş vurma gerçekleşmiş" de dememiş.
bu açıdan da pkk'lı olmayı hakaret olarak göremez.
zaten pkk'lı değil, pkk sempatizanı denmiş. bu küfür değil, pkk sempatizanı denmesine pkk'lı olan ve hdp'ye destek veren, demirtaş için propaganda yapan pkk'lılar düzağaç'ın şarkısını söylemesi çalmasıyla ve de buna düzağaç'ın eserim - şarkım çalınıyor diye hoşlanması da düşünülürse; bu durumda düzağaç veya başka biri için kalkıp pkk sempatizanı yakıştırması küfür aşağılama hakaret olamaz.
tıpkı adana kebabını severek yiyen ankara'lıya "adana'lı mısın?" demek gibi hakaret amacı taşımayan bir tepki.
ne bileyim, bir fenerbahçeli olarak galatasaray'ın avrupa'da kupa kazandığında sevinmeme "galatasaray sempatizanı" diyen birine bana hakaret ettin demem gibi komik bir durum.
eğer galatasaraylı olmayı hakaret görüyorsam galatasaray'ın avrupa'da kazandığı kupadan hoşlanmazdım.
şimdilerde 48 yaşında olan bir dedenin kendisine "pkk"'lı dediği için açtığı efsane davadır. *
Savcılık tarafından yürütülen soruşturma, geçen günlerde tamamlandı. Turgay K. hakkında, ünlü şarkıcı Feridun Düzağaç'ı hedef alarak yazdığı paylaşımlar nedeniyle 'hakaret' suçundan dava açıldı. 2.5 yıla kadar hapsi istenen Turgay K., gelecek günlerde Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.
sonuna kadar haklı bulduğum dava. cipsten yağlanmış elinle ve sivilceli suratınla oturduğun yerden insanlara iftira edemez dininine diyanetine kutsalına sövemezsin. söversen sonuçlarını göze almalısın.