aşkı uğruna dağları * bile delen ferhat ile maşuğu şirin 'in destansı aşk hikayesidir.
hikaye etkileyici kurgusuyla şiirlere ve türk filmlerine bile ilham olmuştur.
nazım hikmet'in tiyatroda gerçekçi gözlemleri masal ve halk hikayesi kaynaklarıyla birleştiren yapıtlarındandır. bu oyunda kişisel aşkın toplumsal ülküye dönüşmesinin hikayesi anlatılır. oyun bu sezon şehir tiyatroları tarafından ragıp yavuz rejisiyle sahnelenmiştir. yönetmen kendince geçerli sebeplerden oyunun metniyle yer yer oynamıştır. tabi ki bir tercih ve izin meselesidir ama yine de yazarı hayatta olmayan bir oyunun metniyle oynamak bana çok akla uygun gelmiyor.
"Ferhat ile Şirin birbirlerini çılgınca severler. Şirin soylu bir genç kız, Ferhat halktan bir delikanlı olduğu için, birbirlerine kavuşup mutluluğa ulaşamazlar. Şirin'in yakınları Ferhat'a akla gelmedik zorluklar çıkartırlar. Demir yapılı bir dağı delmesi gerektiği şartı da güçlükler arasındadır. Ferhat, zekası, teknik bilgisi, bilek gücü,aşktan aldığı kuvvetle dağı deler. Şirin'e kavuşmak üzereyken, bu defa düşmanları sevgilisinin öldüğünü haber verirler. Ferhat, bu acı haber karşısında; ünlü külüngünü başına indirerek intihar eder. Durumu öğrenen Şirin de sevgilisinin acısına tahammül edemeyerek ölür.
Halk edebiyatımızda Ferhat, divan edebiyatımızda Hüsrev olarak geçen bu masal kahramanının deldiği dağın adı "Bisutun Dağları"dır..."
nazım hikmet bu oyununu yazarken perde uc' u iki sahne ile bitimeyi planlamasına karsın yapamamıstır. perde uc birinci sahne ile biter. piraye' ye yazdıgı mektupta bu durumu soyle acıklar. eger ferhat sirin'in kucagında olurse, nazım hikmet hapishaneden cıktıktan sonra piraye'nin kucagında olmus gibi hissedecektir. buna gucu dayanmaz. yapamaz, ferhat'ı olduremez. ne ask..
perde uc, sahne iki :
henuz cesmeden sular akmadı, insanlar umitle hevesle hala ferhat'ın gurzunun sesini duyuyor ve suyun akmasını bekliyor.
şirin'in babasının rıza göstermesi durumunda kavuşabilecek aşıklardır.
ferhat (f), şirin'in babası (ş.b.), muhafız (m)
( m ) : beyim bir yiğit geldi. seni görmek ister.
( şb ): gelsin bakalım ne istermiş.
.......
( şb ): de bakalım hele ne istersin yabancı?
( f ) : kızınızla evlenmektir niyetim beyim. ben kızınızı kızınız beni sevmektedir.
her şeyi göze aldım bunun için. ferman buyurmuşsunuz "her kim şu karşı dağları
delip şehre su getirir, ben de kızımı onunla evlendiririm" diye .ben bunu yapmaya
talibim beyim. ne olursa olsun kızınızdan vazgeçmem.
( şb ): dur bakalım hemen celallenme delikanlı... de bakalım kimlerdensin?
( f ) : göçer obasındanım beyim
( şb ): veli göçer'i tanır mısın? kan bağın var mıdır?
( f ) : yoktur.
( şb ): adın ne senin?
( f ) : ferhat.... ferhat göçer.
( şb ): olsun farketmez. muhafızlar!! göçün lan şuna.
anadolu kökenli bir halk öyküsüdür; sevdiği kız olan şirin'e ulaşmak için bir dağı delmek zorunda kalan ferhat'ın öyküsünü anlatır. öyküdeki olaylar amasya civarında geçmiştir. benzeri türden diğer halk hikayeleri için:
nazım hikmet'in yazdığı oyunu 2003-2004 yılları arasında(tam hatırlamıyorum) antalya akm'de izleme fırsatı bulmuştum.yalnız bildiğimiz aşk hikayesinin ötesinde tiyatronun sonunda ferhat, şirin'i ona verdikleri halde dağı kazma ile delmeye devam ediyordu.şirin bırak gidelim dediğinde ferhat "olmaz şirinim köye su gelecek buradan ben artık halkıma sevdalıyım" demişti ve neticede olay yine toplumsal bir boyut kazanmıştı ve perde ferhat'ın kazma vuruşlarıyla kapanmıştı.neticede bu aşk hep bitmedi.şirin de eline kazmayı alıp ferhat'a yardım etse, asıl o zaman büyük bir aşk olacaktı bence.bu bir hayal tabi gerçek olmasını kim hayal edebilir ki?
olay : ferhat, bir köşkün süslemelerini yaparken şirin'le tanışır ve gönül koyar. köşkün sahibi ve şirinin ablası mehmene hanım efendimiz, aşıkları dolaylı ayrılığa sürüklemek ister. ferhat'a "dağı del ve şehre su getir" şeklinde bir istekte bulunur, şirini ile evlenmesi için. aşkına isyan, ölümüne ultraslan ferhat hemen işe koyulur. kanalı tamamlamak üzereyken, mehmene hatun ferhat'ın azminden korkar ve şirin'in öldüğü haberini yayar. ferhat şok ve acıyla havaya fırlattığı külünkten aldığı yarayla oracıkta can verir. halbuki haber yalandan dolandan ibarettir. şirin, ferhat'ın öldüğünü duyunca dayanamaz ve kendini kayalıklardan aşağıya bırakır. bunu duyan hülya avşar, kaya çilingiroğluna boşanma davası açar. ya da o romeo ve fransua hikayesindeydi galiba.
çıkarılacak ana fikir : aşk ölüm dışında hiçbir engel tanımaz.
--spoiler--
Zümrüt-ü Anka Kuşu da yalan aslında,
Kendini külünden yarattığı da...
Ferhat'ın Şirin,
Aslı'nın Kerem için öldüğünü
Kim gördü Allah aşkına?
--spoiler--