renkli bir kişiliğe sahip olduğu her halinden belli olup her gördüğümde farklı saç rengi ve tarzıyla beni coşturan dişi olma kapasitesine sahip olan şey.
yapı itibari ile ağır bir insanım, bu durum hali ile müzik zevkimi de etkiliyor. gün gelir türk sanat müziğine veririm gönlümü, gün gelir rock müziğe. amma velakin ne zaman bu hatunun içinde olduğu projeyi izlesem / dinlesem içimdeki clubber dışarı çıkmak için kendim ile savaşıyor.
Black Eyed Peas öncesinde "Wild Orchid" adlı kız grubuyla kendi halinde takılan hatun.
Black Eyed Peas, Fergie'yi transfer ederek " marjinal, kendi kafasına göre takılan, niche bir grup olmaktan çıkıp mainstream bir stadium grubu olmak istiyorum" isyanının ilk adımını atmıştır. Fergie öncesi albümler ne kadar etkileyiciyse Fergie dönemi albümleri bir o kadar sıradan pop albümleridir. Buna rağmen MTV, reklam ve pazarlama stratejisi kartlarını çok iyi oynayan grup Amerikan ergenleri sayesinde istedikleri gibi baş tacı edilmiş, dünya yıldızı olup devasa para kazanmışlardır. Bu ergenlerin Justin Bieber'i de yıldız yaptığı düşünülürse karamsar bir tablo yani.
Ha Fergie başka ne getirmiştir? Sesi süper bir ses olmayabilir ama yorumu fena değildir. Grupta kendisine biçilen görevi hakkıyla yerine getirmektedir. Ayrıca grubun o kara marsık, prezantabl olmayan elemanlarının arasında hiç olmazsa çölde bir kaktüs çiçeği gibi açılıp saçılarak gözleri de mest edebilmektedir. Daha ne olsun?
1.55 boyunda, küçük ama etkili sarışındır.
yazın bize gelirken ekose capri pantolonu, rastalı altın sarısı saçları, kaşındaki piercing ve muzip gülümsemesini de beraberinde getirmesini dilediğim kıtırdır.
bu arada müjdeli bir haber mi sayılır bilmiyorum ama "allahım!! lezmiş, olamaz!" diye kendini dağlara daşlara vuran fanlarının içi rahat olsun.
günümüzde fiziği ve yüzü güzel olup "lezim" veya "biseksüelim" açıklaması yapmayan celebrity adayını dövüyorlar. kısaca bu tip manşet sözler, erkeklerin lezbiyenlere olan zaafından faydalanıp hayran kitlesini genişletme çabalarıdır ki bunu da doğal karşılıyoruz.
aynı veya benzer açıklama yapan ünlüler;
(bkz: megan fox)
(bkz: angelina jolie)
(bkz: lindsay lohan)
(bkz: Christina Aguilera)
(bkz: Drew Barrymore)
(bkz: Kristanna Loken)
ayrıca konserindeki "kaçırma" hadisesini de, sahneye çıkmadan önce baya şampanya içtim ve tuvalete gitmeyi unuttum, konser anında hoplayıp zıplarken de o kaza olmuş.." anlatıyor.
slash in self titled albümünde vokallik yaptığı şarkılar göstermiştir ki bu kız yıllarca bep le ve solo kariyeriyle sesini yazık etmiştir. bıraksın saçma sapan şarkılar söylemeyi adam gibi bir rock albümü çıkarsın. slash abisi de tutuversin elinden. *
aradaki farka kendiniz bakın:
big girls don't cry şarkısıyla tanıdıgım şarkıcı gerçekten harika...
I hope you know, I hope you know
Umarım biliyorsundur, Umarım biliyorsundur
That this has nothing to do with you
Seninle hiç bir şey yapmayacağım anlamına geliyor bu
It's personal, Myself and I
Bu kişisel bir şey, kendim ve ben ile ilgili
We've got some straightenin' out to do
Bir şeyleri düzeltmeliyiz
And I'm gonna miss you like a child misses their blanket
Şimdi bir çocuğun battaniyesini özlemesi gibi özlüyorum seni
But Ive got to get a move on with my life
Ama hayatımda bazı değişiklikler yapmam gerek
Its time to be a big girl now
Artık büyük bir kız olmanın vakti geldi
And big girls don't cry
Ve büyük kızlar ağlamaz
Don't cry
Ağlama
Don't cry
Ağlama
Don't cry
Ağlama
sesini ilk duyduğumdan beri rock'n roll söylemesi gerektiğini düşündüğüm vokalist. slash'in albümündeki performansından sonra kendisinden de rock'n roll tarzında bir albüm beklemeye başladım, hadi bakalım.