ilkokul yıllarımda biçoğu bilinç altıma yerleşmiş, neredeyse her karesini ezberlediğim filmlerdir. annemle her allah'ın günü geçer tv karşısına ağlardık ferdi ağbimizin çektiği çilelere. diğer filmlerin aksine hep hüzünlü biterdi bu filmler. ben de çok üzülürdüm, çok koyardı iyi insanların çektiği çileler. ille de bi karıdan kazık yerdi ayrıca.
unutamadığım filmlerinden birini başrolde banu alkan ile birlikte oynamıştır. ferdi tayfur bir kaza sonucu kör olmuştur ve sürekli patronu ferdi tayfur'un evine gelmektedir. banu alkan ferdi abimizi bir şelale kenarına götürür, aralarında şöyle diyalog geçer;
- hadi sevgilim biraz tek başına yürü
- devam et sevgilim çok iyi gidiyorsun
(ferdi tayfur uçurum kenarına gelmiştir)
+ daha yürüyeyim mi ?
- evet aşkım
(ferdi tayfur bundan sonra çumburlop şekilde suya atlar ve öldü sanarlar)
eve gelen banu alkan üzüntü içerisindedir, ferdi'nin patronu onu teselli ederken gözleri kör olmamış ferdi abi içeri girer ve önce patronunu sonra da banu'yu öldürür.
bir filminde * ferdi abimiz aslında onu aldatan kadını çok sevmektedir ama yinede aldatılmayı gururuna yediremez. bir kumsalda, ayaklarına vuran dalgalar arasında sevgilisi ona şunu sorar;
- ferdi beni gerçekten sevmiş miydin ?
+ sevmek ne kelime, hemde deliler gibi.. ***
(sonrasında o müzik çalmaya başlar..) durdurun dunyayibaşım dönüyor
genelde ferdi tayfur'un hit olmuş bir parçasına uyacak bir senaryoya sahip olur..filmin tek amacı ferdi tayfur'un filmin herhangi bir yerinde o şarkıyı yanık yanık söylemesidir..
genelde ferdi tayfurun sarkilariyla ayni isme sahip filmler sanirim.. ayrica asagidaki listeyi inceledigimizde album basina iki bucuk film dusuyor gibi -o zamanlar yilda bir album cikardigini tahmin ediyoruz- ki bu da bir filmde yaklasik 4 sarkiya klip cekmistir demek.. o da filmlerin yaklasik 20 dakikasinin sarkilara ayrildigini gosteriyor.. tabi ayni sarkinin birden fazla tekrari durumu da vakidir genelde.. onlari da eklersek 30 dakika eder.. ortalama bir ferdi tayfur filmi de 100 dakika olsa filmlerinin yuzde 30 unu album tanitimina ayirdigini dusunebiliriz.. azimsanacak bir oran degil gercekten.. geri kalan yuzde 70 lik kisim da ferdi tayfurun adananin corak topraklarindan istanbula gelisini ve bu arada cektigi cileleri, yedigi darbeleri vs. anlatiyordur muhtemelen..
insanı otomatik bunalıma sokan filmlerdir, karısı ya kötü yola düşüyor veya ferdinin amcasının oğluna kaçıyor. çocuğunu kendisi büyütüyor, kayın pederi çok zengin, en iyi arkadaşı meyhaneci kosta. kendisi kısa süreliğine cezaevine giriyor ve orada bir iki şarkı okuyor, karısı bunu televizyondan izliyor ve sessizce ağlıyor. sonra cezaevinde af çıkıyor, çocuğu büyük adam olmuş, ferdiyi tanımıyor, ferdi dilenci oluyor ve.. yeter ya.
her şarkısını satır satır bildiğim, şakır şakır söylediğim ferdi tayfur un izlemek istemediğim filmleridir. gerçi tüm şarkılı filmler için geçerli bu durum bu deli pilot nezdinde. neden mi ?
her filmde en az 5-6 şarkı söylenir ama bu şarkıların konuları ve filmin konusu arasında bütünlük sağlamak en baba senarist ve söz yazarlarının bile başaramayacağı bir iştir. dedim ya yabancı müzikal filmlerde de bu böyledir.
ikincisi de, şarkıyı dinlersin kendi yaşadıklarından bişeyler bulursun, serbestsindir yani, ama filmde esas kız belli, mekan belli, olay belli. yani çoğu kişiye uymaz.
80'li yılların unutulmaz filmleri. semt sinemaları, kahvehane sinemaları. acının en koyusunun, şarkıların en ızdıraplılarının yer aldığı filmlerdir. Almanya'dan dönüş yapan Almancı ve onun Mercedes'i de çok işlenen konulardır bu filmlerde. Mutluluk diye bir şey yoktur, ölümüne ızdırap vadır.