fenomenolojik ontolojinin etimolojik ve fenomenoloji bağlamında anlamıdır.
temel kavramları ve incelenmesi ile elde edilir.
a) logos
antik yunancada “legein” fiili “söylemek” anlamına gelir. logos ise bu fiilden (legein) oluşturulmuş isimdir. kelimele anlam olarak “söz”dür. temel anlamı “söz” olan logos, ne yönden bir “söz” anlamı taşımaktadır? heidegger’in ifadesi ile “logos, platon ve aristoteles’te çok-anlamlıdır.” (varlık ve zaman, 33. sayfa)
heidegger bu soruya cevap verirken aristoteles’ten bir hatırlatma yaparak “aristoteles nutkun (logos) bu işlevine ‘apophainesthai’ diyerek onu keskin bir biçimde dile getirmiştir.” (varlık ve zaman, 33. sayfa) gerçekten de aristoteles “metafizik”te logos’un işkevini apophainesthai olarak ifade etmiştir.
apophainesthai, “apo-” ve “phainesthai” ögelerinden oluşan ve “sözü edileni sözü edilenin kendinden hareketle görünür kılmak” anlamına gelir. phainesthai “bir şeyi görünür kılmak” demektir ve apo- ise “hareketle, ondan hareketle” gibi bir anlam taşır. dolayısıyla logos, yani söz; bir şeyi kendisinden hareketle görünür kılan (apo-phainesthai) nutuk, sözdür.
not: logos bundan başka, görünür kılan söz, açık hale getiren beyan gibi anlamlarından ötürü “akıl” anlamında da kullanılır ama biz fenomenoloji açısından logos’un apophainesthai işlevini ele alıyoruz.
yukarıda açıklanan apophainesthai işlevine sahip logos, “apofantik nutuk” olarak ifade edilebilir. apophainesthai onun birincil işlevidir.
b) phainomenon (fenomen)
fenomenolojinin anlamını tefhim etmede sıra “phainomenon”dadır. fenomenoloji’nin diğer temel ögesi olan fenomen, yani phainomenon “phainesthai” fiilinden türetilmiştir. önceki bölümden (logos) hatırlanacağı üzere phainesthai, söz konusu olan şeyi görünür kılmak anlamına gelir. bu fiilden (phainesthai) türetilen phainomenon ise -basit bir biçimde- “kendini gösteren” demektir. fakat burada phainesthai fiilini daha yakından incelediğimizde, bahsi geçen fiilin kökü olan pha- (phos gibi) ışık, aydınlık anlamına gelir. en basit şekilde düşünüldüğünde ışık, içinde bir şeyin kendisini gösterdiği şeydir. dolayısıyla phainomenon (fenomen) yalnızca kendini gösteren değil, “kendini-kendinde-gösteren” anlamına gelir.
burada fenomen, yani “kendini kendinde gösteren,” “görünüş” kelimesinden ayırt edilmelidir. fenomen bir kendini-gösterendir, görünüş ise bir şeyin ya da kendini-gösteren bir şeyin görünüşüdür.
yeniden fenomenolojinin anlamı
logos ve phainomenon kavramlarını inceledikten sonra bu kavramlarla anlamının açıklanacabileceği “fenomenoloji”nin ne demek olduğunu şöyle ifade edebiliriz:
artık fenomenoloji ifadesini antik yunanca olarak formüle edebiliriz. “legein ta phainomena,” yani “fenomenler üzerine konuşmak.” bu ifade fenomenolojinin antik yunanca formüle edilmiş halidir. fakat biz -bölüm 1, logos’tan- biliyoruz ki “legein” apophainesthai olarak legein demektir. çünkü logos’un birincil işlevi “bir şeyi o şeyden hareketle görünür kılmak” yani “apophainesthai”dir.
bu ufak hatırlatmadan sonra “legein ta phainomena” ifadesinde, “legein” yerine “apophainesthai” yazabiliriz. böylece “apophainesthai ta phainomena” yani kendisini göstereni (phainomena) ondan hareketle (apo-) görünür kılma (phainesthai) ve yani “fenomenolojinin anlamı”na ulaşmış oluruz.
bu şekilde de “fenomenolojik ontoloji” ifadesini meydana gelir.