yüksek hedeflerden dolayı büyük hayal kırıklığı yaşamaktır. üstüne bunların normal şeyler olduğunu düşünen yöneticilere sahip olmaktır. tamam futbolda herşey olabilir ama bu kadar da değil yani. yazık akan paralara.
yaşadığını anlamaktır; şükür vesilesidir. elinizde avcunuzda hiçbirşey olmasa da, fenerbahçeli olmak, kendinizi herkesten ayıcalıklı hissetmenize yeter; bu bir kıvanç kaynağıdır.
her babayiğidin harcı değildir. benzemez öyle galatasaraylılığa, beşiktaşlılığa. fenerbahçeli olmak demek, takımın yenilgisinden sonra kulüp tesislerini basıp takım kaptanını dövmektir.
her babayiğidin harcı değildir. benzemez öyle galatasaraylılığa, beşiktaşlılığa. fenerbahçeli olmak demek, takımının yenilgisinden sonra formanı giyip gururla dolaşmak demektir. kimsenin etlisine sütlüsüne karışmamak demektir. kuyruğuna basılmadıkça, sinirlenmemek demektir.
"fenerbahçe cumhuriyeti ortalıkta yoksa, türkiye yoktur, futbol yoktur, bolluk yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke kısa süre sonra yaşayan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz"
islam çupi
70'li yillarin sonlarinda ve 80'li yillarin baslarinda doganlar icin babalarinin zoruyla tutturulan takim taraftari olmaktir.. cocuklugunuzda hep gs ile bjk cekisir.. turkiye kupalari, sampiyonluklarda..babaya karsi cikmak istersiniz ama "onlar 14 yil sampiyon olamadilar, sen gecmisi bilmiyorsun, biz sanliyiz, en buyuguz", daha 9 yasindasin bilmeden konusma tepkisiyle karsilasirsiniz.. arkadaslariniz sizi hep kizdirir, anlamadiginiz grup adlari telaffuz edilir..herkes cimbomludur, herkes kartalli..fenerli olmak ta neymis cocuklar arasinda..bir ara gordon milne zamaninda, metin ali feyyaz zamaninda, acaba besiktas'li mi olsam dersiniz..cocuksunuzdur, kazanan, populer tarafta olmak icin can atarsiniz, ama babanin kaslari catiktir..eli mahkum sesinizi cikaramazsiniz..arada bir sampiyonluklar da yasarsiniz 103 golle gelen..nezihi'yi hatirlarsiniz saclari uzun..ama daimi degildir..yillar boyle gecer..sonra ali sen amca cikar..siz de buyumektesinizdir kizlardan hoslanmaya baslamakta, ve onlardan dersler almaya.. ali sen amca'ya herkes sinir olur ama siz seversiniz..sampiyon olursunuz, sevinirsiniz, ama korkarsınız gene munferit bi sampiyonluk mu bu acaba diye..liseli bir cocugun safligiyla.. buyuk konusmazsınız..gelecek bugunumuzu aratır mı acaba, soyleyeceklerımı yutar mıyım dıye...artık universıte zamanları gelmıs catmıstır..sonra galatasaray'ın altın gunleri..4 yıl sampiyonluk..dersiniz ki iyiki buyuk konusmamısım.. sampıyonluklarda da fazla sevınmemısım..sız galatasaray'ın uefa kupası fınalınde galatasaray icin dua etmıssınızdır. ınsallah kazansın dıye.. ama kızdırılırsınız yıne..sız alamamıssınızdır onlar almıstır.. "ama turk'uz ben de sevındım dua ettım" dersınız inanmazlar, inanmak ıstemezler..gunu beklersınız, ben savasırken onlar dua etcek mı acaba dıye..anlamazlar..kızarsınız az da olsa..ve aziz yıldırım zamanı.. once stat yapılır.. sonra sampiyonluklar..artik siz populer taraftasınızdır.. gs debelenmekte, bjk coktan kaybolmustur..statta, gelirde fark atmıssınızdır.. rakıplerınız 20 bın kısıye oynarken sız 55 bın oynamaya baslamıssınızdır..sampiyonlar liginde savasirken rakip taraftarlar size dua bile etmemektedir.. hayat dersiniz.. cocuklugunuzda sızı kızdıran arkadaslarınızın ılkokula gıden cocugunun boynu bukukken, zorla fenerli yapacaginizi dusundugunuz cocugunuzun hayalini kurarsınız..ve anlarsınız artık cocuklugunuzdakı gıbı sampıyonluklar munferıt degıl.. kalıcı.. ancak kazalar olursa baskaları sampıyon olacak.. bılırsınız en buyuk bızız.. bılırsınız kıskanılanız artık.. bılırsınız su donemdekı fenerlı cocuklar bızım gıbı degıller, haklı bı gurur ıcındeler..ve dersınız kı "babacım sen cok yasa, sen herseyın dogrusunu bılırsın"...
benim için ezeli rakip ebedi dosttur, fakat aklımın bir ucunda hep rüstü'ye atılan o yumruklar, sürekli olarak konusan ve her konusması ile haber olan baskanlar vardır. ha bir de arsenal macı öncesi* okula arsenal forması ile gelen arkadasım da fenerbahceli olmak düşüncesini bir kenardan yiyen faredir. baskalarının basarısızlığı ile övünen taraftardır cogu zaman.
ama onlar olmasa tadı cıkmaz ki futbolun, kim takılacak her 6 rakamını gördüğü yerde bana? peki ben kime takılacagım trenle pendikten gecerken?
türkiye'nin en büyük 3 taraftar kitlesinden birine mensup olmaktır. en büyük rakibi ile yaptığı karşılaşmaların birçoğundan galip ayrılmaktır. itirazı olan?
bunun yanında kendi tarihini lekelercesine her tartışmada sadece rakibine karşı kazandığı başarılardan söz edebilmek, başka birşey söyleyememek, sıkışınca "e 6-0 abi, 6 tane ehe" demektir. itirazı olan?
halbuki fenerbahçe 100 yılı devirmiş bir kulüptür. tarihinde başta lefter olmak üzere nice efsaneler yetiştirmiştir. avrupa'da başarı yakalayamasa da türkiye'de kazandığı başarılar yadırganamazdır. ama pendik taraftarının "feneri nasıl elemiştik kupadan" şeklinde sevinmesine benzer "abi 6-0 bitti maç, altııı" şeklinde böbürlenmesi içtenlikle söylemek gerekir ki fenerbahçe'yi yüceltmez, küçültür.
2005 yılında rakibine 5 gol atıp kupayı kazanan rakibi bunu çoktan unutmuşken, böyle büyük bir kitlenin 6-0 biten maçı her sene kutlaması, t shirt bastırması vs. gülünçtür.
fenerbahçe'nin camia olarak sıradan olduğu ya da ufacık bir kitle olduğu tabi ki söylenemez, saçmalıktır. 100 yıllık koca bir çınardır fenerbahçe. ve en az galatasaray camiası kadar değerlidir bu ülke için. son 3-4 yılda yaptığı alt yapı çalışmalarıyla galatasaray'ın 80'li yıllardan beri sarsıcı üstünlüğü bulunan alt yapı üstünlüğünü de ele geçirmiştir, bunu galatasaray yöneticisi ergun gürsoy bile itiraf etti.
peki nedir her başarıyı rakibine endeksleme çabası?
kendi büyüklüğünüzle övünün dostlar, devler arenasında rakibiniz kadar başarılı olursanız bir gün övünecek daha fazla şeye sahip olacaksınız zaten...
2006-2007 sezonları arasında tam 17 spor dalında galatasaraydan üstün olmaktır fenerbahçeli olmak. ne oldum değil ne olucam demektir fenerbahçeli olmak. futbol oyununu maddi ve manevi olarak en iyi şekile pazarlamaktır fenerbahçeli olmak. "galatasaray olmazsa fenerbahçe olmaz, fenerbahçe olmazsa galatasaray olmaz" mantalitesini kavramış olmaktır fenerbahçeli olmak. futbol oyununa sadece oyun gözüyle bakan, rakiplerine saygı duyan, küfür ederek, kavga ederek, bıçakla, silahla olmadık işler yaparak değil coşkuyla tezahürat eden ve takımının her konuda yanında olan nitelikli bir taraftar grubuna sahip olamak demektir fenerbahçeli olmak. kısacası bir ayrıcalıktır fenerbahçeli olmak...
Sen hiç arkadaşlarınla çift kale maç yaptığında Cemil Turan oldun mu?
Selçuk Yula gibi vurdun mu toplara onun gibi gollerle doldurdun mu kaleleri?
Cebinde kalan bir kaç kuruşu arkadaşlarından yaptığın takviyeyle tamamlayarak maç bileti aldığın oldu mu?
Sen hiç bilet kuyruklarında üşüdün mü?
Kötü biten maçın ardından geceleri yorganı çekip başına hüngür hüngür ağladığın oldu mu?
Hem söyle aşığı olduğun takımı sevdiğin kıza tercih ettiğin oldu mu hiç?
Hiç bir beklentin olmadığı halde karşılıksız sevdin mi takımını?
Sabahlara dek gelebilecek muhtemel şampiyonlukların hayallerini kurdun mu hiç?
Fenerbahçe senin hayatında ne kadar yer tutar?
Zifiri karanlığın içinde fenere hasret günlerin oldu mu?
Gittiğin her maçın hayatına ayrı bir hatıra kattığını bilir misin?
Çılgınca bir aşkın girdabında arkandan delidir diye yakıştırma yapıldı mı?
Gecenin bir yarısı yatağından kalkıp özlemlerini bastırmak adına stadı görmeye gittin mi?
Tribünlerin ruhu olduğunu bilir misin?
Her çubukluyu sever misin?
Bir trenin vagonunda aşığı olduğun takıma tezahürat yaptığın olmuş mudur?
Yada Vapurdan vapura tezahürat yaptığın oldumu?
Sen hiç bir semte aşık oldun mu?
Kadıköy isminde sevgilin var mı senin?
Hüzün damlaları ıslatsa da yanaklarını kötü giden her şeye rağmen umutlarını yeşerttiğin oldu mu hiç?
Sarıdan şehirler kurdun mu?
Lacivertten okyanusların oldu mu?
Uçsuz bucaksız sularda sana göz kırpan Fener'e bakıp bakıp ağladın mı hiç?
Annen gibi sevebilir misin Fenerbahçe yi?
Baban gibi güven verebilir mi asırlık çınar?
Soluksuz izlediğin bir maçın ardından kazanılmış zaferi öpüp kokladığın bağrına bastığın oldu mu hiç?
Sevdalı bir öykünün bir yerlerinde seni çok seviyorum Fenerbahçe
dediğin oldu mu?
Nasıl olduğunu bilmediğin bir anda şampiyonluk türküleri dökülmeye başladı mı dudaklarından?
Kötü biten müsabakanın ardından aleme inat çubuklu formanla yollarda başın dik gezmek ne demek bilir misin?
Kimselere belli etmeden çocukların kadar sevdiğin oldu mu Fenerbahçe yi?
Hayatının her anını sevdaya göre şekillendirdin mi hiç?
Modern takvimden uzak Fenerbahçe takvimine göre bir hayatın en coşkulu anında
seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim Fenerbahçe diyebilir misin?
Şehrin üzerine çökmüşken soğuk aynı sevdanın yolcularıyla içini ısıtan türküler söyledin mi altı yolda Bağdat caddesinde?
Yağan yağmurun ıslattığı caddelerde bir çocuğun gülüşünde ve bir çiçeğin poleninde sarı lacivelt öyküler yazdın mı hiç?
Hiç hak etmediğin halde sevgiye jopla vuranlara göğsünü siper ettiğin oldu mu?
Nerede olursa olsun her çubukluyu kardeşin bildin mi?
iflah olmaz bir sevdanın en şımarık anında iyi ki varsın Fenerbahçe dediğin oldu mu hiç?
Köfte ekmek arası çıkışmayan yol parası ve kararlı adımların arefesinde büyüttüğün oldu mu sevgiyi?
Sen hiç sevmekten yoruldun mu?
Ana gibi yar gibi ve vatan gibi sınırsız bir sevdanın yüreğine damlattıklarıyla kabullendin mi palamut yaprağını?
Sahi sen hiç arsız gecelerin acı veren anlarında yaşa Fenerbahçe demenin hazzını bilir misin?
Onlarca onulmaz yaralar dururken hayatının tam orta yerinde Fenerbahçe sevgisi çekip aldı mı hiç seni bu çıkmazlardan?
Unutmak için gönül vermediğimizi bilir misin?
ve bu aşkın mezara kadar olduğunu?
Sahi dağlar kadar büyük bir aşka sahip oldun mu hiç?
Kocaman yüreklerin gün aşırı nehirlerin yeni doğmuş bebeklerin tadında bu aşk bilir misin?
Sen hiç eşine ve çocuklarına deplasman tadında yalanlar söyledin mi?
Firari kaçışların eve dönüşlerinde sitem kar gözlere ne yapalım seviyoruz yahuuu demenin üzerinde bıraktığı tadı bilir misin?
Her şeyin ötesinde ezeli rakibini yendiğin bir akşamın koynunda aşk şarkıları söyledin mi?
Sahi sen 6alatasarayı yenmenin nasıl bir keyif olduğunu bilir misin?
Karanlık sokaklardan cadde pazar yokuşlardan aşağıya elindeki bayraklarla soluğun kesilene dek koştuğun oldu mu hiç?
Yanında taşıyabilmek kos koca bir sevdayı ve Fener'e kaçıp kaçıp gitmek her gece yarısı,
Sahi sen Fenerbahçelilik nasıl bir şey bilir misin?
Islak kaldırımların soğuk sokakların, tadında özgürlük ve biz şimdi çıplak ayaklarımızla koşuyoruz sırtımızdaki çubuklu formalarla, kağıt helva şeker tadında aşklara...
fenerbahceli olmak her zaman en büyük oldugunu bilmektir.
fenerbahceli olmak muasır medeniyetler seviyesinde bir stadı ve standartlara sahip bir camia oldugunu bilmektir.
fenerbahceli olmak her zaman transfer sezonu geldiginde kendinden emin olmaktır.
fenerbahceli olmak her zaman en büyük rakibin gs yi daha fazla ve farklı! yenecegini bilmektir.
fenerbahceli olmak 5-10 yıllık maziye bakıp aldanmak degil bütün gecmisiyle ve gelecegiyle sevmek ve gururlanmak demektir.
fenerbahceli olmak sırf futbol takımıyla degil bütün branşlarının basarısıyla sevinmek veya aksi oldugunda üzülmektir.
fenerbahceli olmak her zaman en cok şampiyon olacagını bilmektir(üç sezon haric; ikisi esit, birinde gs öndeydi diger bütün sezonlarda fenerbahce önde)!
fenerbahceli olmak yardan vazgecip fenerbahceden vazgecmemekktir. işinden kovulmayı göze alıp macını seyretmektir.
fenerbahceli olmak tarif edilemez! ancak yasanır vede bunu bilen düsmanlarının kıskanclıklarını ve hakaretlerini, umursamadan sonuna kadar savunarak "en büyük fenerbahce" diyebilmektir...!