aşktır..nefestir..bazen eziyet ama tatlı eziyettir.maçına gitmek üşüyen sevgiline hırkanı vermek gibidir.fenerbahçeli olmak,fenerbahçeli olmayan kimsenin kesinlikle anlamadığı ve anlayamayacağı bir şeydir.fenerbahçeli olmak,kırmızıdan nefret etmektir.türkiye kupasını alamıyosunuz gibi sözlerle soğudun sanılıp aslında aşkına gittikçe daha sıkı sarılmaktır.kime ne anlatıyorumki ben? Fenerbahçei olmak anlatılmaz,yaşanır.bu da herkese nasip olmaz malesef
her haliyle takımını desteklemektir. sadece futbolda değil, adının geçtiği her yerde zirveyi hedefleyen ve zirvenin sahibi olan bir takımın taraftarı olmaktır.
fenerbahçe'yi ya çok seversin ya da fenerbahçe'den nefret edersin. fenerbahçe'yi sevenler zaten fenerbahçeli olmanın ne olduğunu bilir. fenerbahçe'den nefret edenlere ise ne söylersek söyleyelim, aslında bize imrendikleri halde bunu itiraf etmeyeceklerdir. çünkü nefretleri bize imrendikleri gerçeğini bile bastırmaktadır.
fenerbahçeli olmak doğuştan gelir. fenerbahçeli olmak, bize b*k atan, avrupa kupası maçlarında bile rakip takımları(yunan, fransız, ingiliz... takımları) destekleyecek kadar fesat olan taraftarlara karşı olmaktır. göğsünde ay-yıldızı taşıyan her takımı, rakibi tükiye dışından hangi takım olursa olsun, her koşulda desteklemektir(diğerlerinin yapmadığı gibi).
zorla acı çekmek isteyenler için yapılmış bir kuruluşa kendini adamak. kendi kendinize sorun "ben gerçekten acı çekmek istiyor muyum?". eğer gerçekten istiyorsanız ne başkalarının yaşadığı mutluluklar sizi durduracak ne de dışlanarak rencide edilmek umrunuzda olacaktır! (bkz: umrumda mi dunya)
düşünsene sen en büyük benim, benden büyük yok, o kadar büyüğüm ki bana en yakın olan büyük elimde büyüdü diye ortalıkta dolanırken gelen geçen eline versin. taşak oğlanı ol.
stoperin penaltı noktası kazsın, ispanya'dan gol kralı forvet getir adı çıksın, dia yı stoku sana yıldız diye ittirsinler, sonra yunanlıların sittirboktan bi takımı gelsin seni madara etsin. zor walla.
kupasız gecen sezonlardan sonra dahi fenerbahçeli olduğun için kendinle gurur duymaktır ,renklere aşık olmaktır ,stada yürürken kalbinin hızlanmasını hissetmektir.
üzerinden aylar geçmesine rağmen hala insanların ''2-2 mi la zuhahhaha'' esprilerine maruz kalmak ve boş gözlerle bunu söyleyenlere cevap veremeye bile yeltenmemektir. eğlensin coşsunlardır. yazıktır.
çok kolaydır tıpkı beşiktaşlı veya galatasaraylı olmak gibi. 50 yıldır süren modayı takip etmek yeterlidir. televizyonla tanışıp 22 kişinin bir topun peşinde koştuğu o oyunu sevdiyseniz ilk bunlardan birini göreceksinizdir zaten. sizi kendi şehrinizin kulübünün maçlarına götürecek bir baba, bir abi veya bir tanıdığınız da yoksa, okula başladığınızda okul arkadaşlarının 4'te 1'inin tuttuğu bu takımı tutmak beklenen sonuçlardan biridir. hani öyle pek bir özelliği yoktur. hatta hiç özelliği yoktur. herkes olabilir.
üzerinden aylar geçmesine rağmen hala insanların ''2-2 mi la zuhahhaha'' esprilerine maruz kalmak ve boş gözlerle bunu söyleyenlere cevap verememektir.
üzerinden aylar geçmesine rağmen hala insanların "2-2 mi la zuhahhaha" esprilerine(!) maruz kalmak ve boş gözlerle bunu söyleyenlern aldığı zevki izlemektir.