her çubuklu forma giyene can parçası gözüyle bakmaktır.
bilet kuyruğunda donmaktır.
maçlarda sesinin kısılmasıdır.
kaybedilen maçlarda kafaya yorgan çekip ağlamaktır.
ve herşeyden önemlisi... Fenerbahçe adında tek sevgilisi olmasıdır.
maç 2-2' lerle avunmayan, kendi işini kendi gören, tabiri caizse; el sikiyle gerdeğe girmeyen, dünya' nın en büyük spor kulüplerinden birisine gönül vermektir.
30 yıl boyunca türkiye kupasına hasret yaşamaktır.
avrupa'da gruplarda sıfır çekmektir.
hiç uefa kupası alamamaktır.
ama bir taraftan da;
bütün bu ezikliğine(!) rağmen, takımıyla sidik yarıştırmaya çalışanları görmek, gördükçe zevke gelmek, ve asıl büyüklüğün gerçekten de kupa büyüklüğü olmadığını anlamaktır.
evet canlar, bizi büyük yapan, sizlersiniz.
(bkz: lacivert ulan)