2009 playofflarında antalya büyükşehir belediye'yi ve türk telekom'u 3-0'lık serilerle eleyerek finale gelen, final serisinde de efes pilsen'e karşı 2-0 önde olan, herşeyimle bağlı olduğum takım. uğruna canımı verebileceğim takım. herşeyim.
m. green'den kurtulmuş, yerine lynn greer'i alarak en önemli eksiğini kapatmıştır. nokta transfer. şimdi green'i kötülediğim falan yok, o da iyi niyetliydi. ama olmuyordu işte.
bu yıl solomon-greer-ömer-kinsey-mrsic-preldzic-giricek-mirsad-rasim-semih-oğuz-ömer gibi üst düzey isimleri kadrosunda barındıran şampiyonlugun en güçlü adayıdır.
katılımcı takımlar arasında En az seyirci ortalamasına sahip oldugu icin onumuzdeki sezon eurolig' e alinmama ihtimali olan takim. 15.000 kisilik abdi ipekci' de yaklasik 1000 kisiye oynamak uleb yetkililerince yeterli gorulmedi. dipnot olarak; Tarihinde Eurolig'e bu sezon ilk kez katılan Yunanistan'ın küçük bir kent takımı olan Marousi'nin bile 2 bin kişi kapasiteli salonunda ilk iki maçını 1700 seyirci ortalaması ile oynamisti.
olur ya, yanlışlıkla şampiyon falan olursa bu sezon. şampiyon takımın coach'u olacak olan bogdan tanjevic ıslıklar ve yuhlar arasında uğurlanacaktır.
hak etmiş midir?
evet etmiştir.
peki bu takımın bu hale gelmesine göz yumanlar ne olacak.
onlara bir şey olmaz, baksana hala saklambaç oynamakla meşguller.
çıksalar ya bir maçta taraftarın karşısına.
edit: ercan saatçi nin yönettiği hürriyet spor servisinin haberi veriş şekline dikkat; "son saniye üçlüğü ile yenildi" yahu skor 76-68 nasıl bi üçlük ki bu? 76-68=8 sayı fark var, ne diyon ercan.
sevmesem de iyi takım olduğu gerçek. çok iyi bir guarda sahip. çok iyi 5 şutörü var bunlardan 3'ü hayvani savunma yapabiliyor. mükemmel bir 4 numarası 3 tane mükemmel pivotları var ki en büyükleri 24 yaşına basacak bu sene. bunlara rağmen gerçekten basketboldan anlayan yöneticilerinin olmamasından mı federasyonla çok içli dışlı olmalarından mı bilinmez inanılmaz derecede hatalar yapan bir takım. hatalar genel olarak saha dışında olup saha içine yansıyor. şu takım şu kadroyla 3 senedir eurolaegue'in her üst düzey takımından 20-40 sayı arasında fark yiyorsa buna bir çare bulunmalı.
kimi embesiller tarafından taşak konusu edilmeye çalışılıp, taşak konusu eden basketbol takımı, fenerbahçe nin spor klübü olduğunu da tekrardan hatırlamamızı sağlamıştır, futbol klübü olma yolunda hızla ilerleyen diğer rakipleri gibi tek branşa odaklı başarılarla yetinmeyen bir klüptür fenerbahçe.
kazandığı türkiye kupasının yarattığı sancı , yendiği mersin belediye yerine her zamanki gibi malum takım taraftarınca hissedilen takım. bir de futbol takımımıza karşı yaşadıkları 10 senelik ezikliği "tek başarınız bizi yenmek" diye bastırmaya çalışan güruh tarafından " baskette de tek başarısı efes i yenmek" şeklinde dahiyane tespitlere maruz kalan takım. zira efes i yenmek dışında bir başarısı olmayan takımın çok değil 2 sene önce euroleague de çeyrek finale yükseldiğini, son üç yıldır tbl de final oynayıp 2 kez şampiyon olduğunu belirtmekte fayda var.
haydi fenerbahçe ülker in başarısını tartışma cüreti gösterenlerin son lig şampiyonluğunu ne zamana kazandığına bir bakalım;
fenerbahçe acıbadem i örnek alması gereken spor kulübüdür yeniden yapılandırılmalıdır o bütçe efes ile birlikte başka hiç bir türk takımında yok çünkü.