şurda ''hiçbir şey istemedik, sadece bir maç istedik, yazık ya oynamayın bizim şerefimizle, sokağa çıkacak yüzümüz kalmadı, kaderimizle oynamayın'' diye ağlayan fazia reyizleri varken, ''büyük takımlar kazandıkları kupalarla'' edebiyatı yapanlar komik oluyor. resmen fazia ühühüh.
Koltukların olduğu bölümde yürümenin bir hayli zor olduğu salondur. Yanındaki adam yerinden kalkar, sen yol açayım derken iki büklüm olursun. Yerine oturmak için insanların önünden geçersin laf ederler. Düşmemek için gösterdiğin çaba da çabası. Hayır, yerine oturacaksın milletten yer isteyecekken çekiniyosun, "ulan bunun kesin başka bir yöntemi vardır, koltukları böyle yaptıklarına göre" diyorsun. Tabi salon hakkındaki olumsuzluklar koltuklarla sınırlı diyebilirim.
Türkiye'nin iyi basketbol hakemlerinden olan tanıdığımın söylemine göre staples center ile birebir olan yapıdır.Tek farkı kapasitesidir.Soyunma odalarında havuz olduğu söylenir.
galatasaraya devlet eliyle stat yapıldığını sürekli bağırarak gündeme getirenler devlet bakanı cemil çiçek tarafından açıklanan resmi rakamlardan sonra (yapılan açıklamaya göre devlet 250 milyon tl kazanmış olduğu belgelenmiş oldu.) sus pus oldular.
fenerbahçe kulübünün sürekli olarak seyrantepeyi gündeme getirerek devletin çeşitli kurumlarından neler talep edip neler elde etiğini ve bunların da olumsuz haber olarak basında yer almamasının, bürokratik engellere takılmamasının, mimarlar odasınca dava açılmamasının ne kadar şaşırtıcı ve tesadüf eseri olduğunu aşağıda tek tek madde halinde görelim.
1- f.bahçe kulübü öncelikle mülkiyeti hazineye ait olan saraçoğlu stadı yanındaki 25 bin m2 lik hazineye ait arazi hakkında milli eğitim müdürlüğü ile anlaşma yapmış ve planlarda okul alanında bulunan bu arazinin ticaret alanı olarak planının değiştirilmesini gerçekleştirmiş( bu plan değişikliği imar yasasına aykırıdır.mimarlar odası bu plana dava açmamıştır.) bu bölgenin çok ama çok uzağında 3 adet okul inşaatı yapma sözü vermiştir ve yapılacak ticaret alanının yıllık gelirinden cüzi bir pay milli eğitime verilmesi anlaşması yapılmıştır.oysa bu bölgedeki 25 bin m2 lik bir arazinin değeri değil 3 okul 15 okul yaptırılsa dahi bu arazinin maddi değerine ulaşamaz. burada önce uzun yıllar kirala sonra ihale ile yok pahasına tapusunu al mantığı ile yola çıkıldığı aşikardır. devlet aleni şekilde zarara uğratılmıştır. ancak konuyu ne basın yazmış, ne de müfettişler araştırmıştır. mimarlar odası da şehrin göbeğindeki bu peşkeşe ses çıkarmamıştır. spor kulübü olan fenerbahçe devlet malı üzerinden holdingleşme yolunda ilk faaliyetini başarı ile gerçekleştirmiştir.
2- ataşehirde mülkiyeti kadıköy belediyesine ait olan 60 bin m2 lik arazi; toki tarafından kamuya ayrılması için kadıköy belediyesine bedelsiz hibe edilen bu arazi kadıköy belediyesi tarafından kimsenin ruhu duymayacak (sadece f.bahçe kulübü haberdar olacak şekilde) şekilde bursa'daki yerel bir gazeteye ilan verilerek ihale ilanı yapılmış ve (maddi açıdan kötü durumdayım diyen kadıköy belediye başkanı selami öztürk i̇stanbulun göbeğindeki 60 bin m2 lik bir araziyi bursadaki yerel bir gazeteye ilan veriyor.) sadece fenerbahçe kulübünün ihaleye girmesi sağlanmıştır. doğal olarak fenerbahçe spor kulübü bu araziyi (imarı spor alanı iken) yıllık 30 yıllığına ,çok cüzi bir miktara kiralanıyor. daha sonra fenerbahçe spor kulübü buranın imarını artırarak ve otel, ticaret ,alışveriş merkezi olacak şekilde plan değişikliği yapılmasını sağlıyor. burada inşaata başlıyor. i̇haleden 2 yıl sonra da arsanın satışı için ihaleye çıkılıyor. tabi selami öztürkün belediyesinin paraya ihtiyacı var ya! 30 yıl üst kullanım hakkı başkasında olan arazinin ihalesine kim girer sizce. tabi ki sadece üst kullanım hakkı elinde bulunan fb kulübü. i̇haleyi metrekaresi 1000 liradan alır. halbuki hemen yanındaki arazi metrekaresi 4000 liradan satılmıştır toki tarafından. devletin ne kadar zarara uğratıldığının açık bir belgesidir bu olay. mimarlar odasından,bürokratlardan ve siyasilerden yine ses yoktur bu olaylar karşısında. ülker burada şu anda inşaatı yapıyor ve bitirmek üzere. spor kulübü olan fenerbahçe ise holdingleşme yolunda devletin bir imkanını daha kullanarak çok önemli adım atmıştır. en önemlisi bununla yetinmeyen fenerbahçe yönetimi arazinin inşaat emsalini 2.07 ye çıkarmak için çalışmaları yürütmektedir. bunun anlamı inşaat alanının mevcuda gör e 3 kat daha artması ve arazi değirinin 1 milyar dolara ulaşmasıdır. bunun izahı var mıdır?
3- yine ataşehir'de bulunan hazineye ait başka bir 50 bin metrekarelik arazi. fenerbahçe kulübünün kiraladığı bu arazi tamamen yeşil alan. kulüp yeşil alanın özel üniversite alanına alınması için belediyeye imar değişikliği talebinde bulunur. önce mahalle muhtarı hayır burayı imara açamazsınız diyerek karşı gelir. ancak aradan geçen süreç içinde nedense muhtar efendinin fikri değişir. bizarcık bir alan yeşil verirseniz sıkıntı yok der ve plan değişikliği gerçekleşir. burada özel üniversite yapılacak ve bir öğrenci yıllık en az 15.000 tl vererek fenerbahçe holding aş ye maddi katkıda bulunacak.
4- düzce topuk yaylasında ormanın içinde tahsis edilen 150 dönümlük arazi. tesislerin yapımı için de spor totodan 8 milyon dolar destek alnır. arazi bedava ,tesis devletten.peki bunlar neyin karşılığında ? cevap yok.
5- ankara incek gölbaşında tahsis edilen 32 dönümlük arazi.neyin karşılığında. cevap yok.
6-son olarak istanbulun en pahalı mahallesi olan floryada karşılıksız 49 yıllığına kiralanan 4,5 dönüm arazi. bu araziyi kim nasıl hangi hakla veriyor. hazine burayı gençlik ve spor müdürlüğüne tahsis ediyor. gençlik ve spor il müdürlüğü de bedelsiz 49 yıllığına fb ye veriyor. çok gizli ve sessiz çalışmalar ile.
say say bitmiyor.
tüm bunlar gerçekleşirken kimsenin ruhu duymuyor ama seyrantepe de hiçbir zaman gündemden düşmüyor. sözde spor kulübü olan fenerbahçe de holdingleşme yolunda hızla devam ediyor, hem de limitsiz peşkeşler , gizlenen gerçeklerle. türkiye cumhuriyeti tarihinde hiç bir spor kulübü devlet tarafından bu kadar destek görmedi .yukarıda sayılan konuların ne eşitlikle , ne adaletle , ne de yasalarla izah edilir yanı yok. 2-3 milyar dolar değerindeki bu araziler bedelsiz olarak fb'ye verilerek tüyü bitmemiş yetimin hakkı yeniyor..
ülker'in yapıp fener'e kullandırdığı salon. asıl komiği adamlar sana salon yapmış biri bir yerde eleştiriyor neden sadece ülker ürünleri var. adam sana salon yapmış lan.