* aziz yıldırım yönetiminin kulübü mahfetmesiyle sonuçlanmıştır.
ben isterdim ki, fenerbahçe taraftarı aziz yıldırım'a tepki göstersin, şuanki yönetimden hesap sorsun, ama olmadı. özellikle iddianame'den sonra ufak ufak sesler yükseldi, sonra iddianame'nin ek klasöründen sonra bu sesler daha da arttı ancak hiç somut tepki konmadı.
fenerbahçe yönetimi; 3 temmuz'dan beri fenerbahçe taraftarını başka yönlere bakmasını sağlamıştır. kaldı ki, şike var ya da yok konularını bir tarafa bırakıyorum... aziz yıldırım'ın şekip mosturoğlu, levent kızıl, göksel gümüşdağ ve mahmut özgener gibi isimlerle yaptığı telefon konuşmaları ortadaydı... savunulacak hiçbir tarafı yoktu.
evet; siz fenerbahçe taraftarı, "yaptıysak düşelim!" diyebilirsiniz ki diyorsunuz, ki sanal ortamda değil etrafımda da var o'nu söyleyenler. ama fenerbahçe'yi şu hale getiren yönetime tepki göstermek konusunda geç kalmadınız mı? ya da neyi bekliyorsunuz. her şey bu kadar açıkken.
ali koçun idareyi devir aldığı zamanda yaptığı "ya bizi düşürün yada tutarlı davranın" açıklamalarıyla taraftarına kulak verirken, nihat özdemirin 58. maddeyle ilgili saçma sapan açıklamaları ile güven kaybına neden olmuştur.
taraftar eğer suçumuz varsa 5 sene kombinesini alıp takımına destek olmayı kabul ediyor sizde bu doğrultuda hareket edin artık.
nihat özdemir sabrımızı taşırma.
58 madde kesinlikle değişmeli, yoksa Türk futbolu kaosa süreklenir beyanında açıklamaları olan daha sonra ise 58. madde kesinlikle değişmemeli yönünde karar değiştirip bu şekilde beyanlarda bulunup görüş belirten, ve nihayetinde de genel kurulda 58. maddenin değişmemesi yönünde oy kullanan aziz yıldırımın olmamasının büyük eksikliğini yaşayan yönetim.
hayır o değil de maç sonu alkışlayan yöneticiler kimdi de bu ışıkları kapatan kim? fenerbahçe ye yakışmadı yazardım ama şu andan sonra gayet de yakıştı.
Ali Koç dışındakiler Nedense Ön planda olmak istemiyorlar. büyük ihtimalle yeni yönetimde yer almayacaklardır. bu takıma elinde purosu maç izleyen değil aziz yıldırım için kahramanlar gerekmektedir.
taraftarını yıllardır popülist anlayışla yönlendiren, bu tutumunu malum süreçten sonra daha sert bir şekilde devam ettiren, suni beklentiler yaratıp gerçek hayal kırıklıklarına sebebiyet vermektedir. işin en üzücü tarafı, fenerbahçe taraftarının hala gerçekleri görmemesi, hala daha kendilerinin, birilerinin pisliğini örmek için kendilerini kullandırmalarına göz yummasıdır.
daha dün akşam cnntürk'te canlı yayında "bizim taraftarımıza kimse holigan diyemez" gibi bir açıklama yapmış yöneticilerden oluşan yönetim. polis otoları ters çevirilip yakılıyor, benzin istasyonları ateşe veriliyor, polis'e taş, sopa, kaldırım taşları ele ne geçerse atılıyor, esnafın camı çerçevesi darmadağın ediliyor ve bütün bunlara rağmen yönetici olarak birileri holigan denmesine alınıyor. ayakta alkışlıyorum kendilerini.
başbakanın oğlunun kayınbiraderi ve kadir topbaş'ın oğlunun da dahil olduğu topluluk.
bakalım şimdi aziz yıldırım'ın içeri alınmasını neye bağlayacaklar, malum artık fenerbahçe'de bir cemaat takımı oldu. bu iş cemaatın işi demeye yüzleri kalmadı.
koyu, kopkoyu bir fenerbahçe taraftarı olarak söyleyebilirim ki;
bu yönetim, aklı selim hiçbir fenerbahçeliyi memnun etmemiştir. giden isimlere bakıldığında, bırakın gidenleri küstürülen isimlere ( hakan bilal kutlualp, sadettin saran vs.) bile bakıldığında bunlardan çok daha vizyon sahibi isimler bugüne kadar bu kulübü yönettiler. sanırım fenerbahçe için rakipleri tarafından beklenen ve üzerinde oynanan bu oyunların neticesi olarak beklenen süreç yavaş yavaş gerçekleşmeye başlıyor.
bir senedir her ortamda çatır çatır savunduğum adam, aziz yıldırım. kusura kalma artık, yaptığın savunmada haklı tarafların olduğunu biliyoruz ama bir kısmına da içimizden sesli güldük. kendini savunmak yerine elalemin de suçlu olduğunu kanıtlamanın peşine düştün başkanım.
çıkmanı ve aklanmanı bekliyoruz. aksi halde senin ve fenerbahçe aşkının büyüklüğünü tartışmak zorunda kalacağız. sen de fenerbahçe de taraftarları tarafından çok ama çok seviliyorsunuz. sevgilimiz fenerbahçe sen de sevgilimizin en yakın arkadaşısın. ancak bizi sevgilimizden ayıran yavşak arkadaşlardan olmamanı diliyoruz.