4906/4907 sezonunda, fenerbahçe 3000. kuruluş yılını kutlarken olacak olay. finalde wisla krakow'la fenerbahçe karşılaşacak ve fenerbahçe cemil sibernetik'in 3 golüyle 3-0 kazandığı maçta kupayı füzesine götürecektir.*
hedefleri bütçesi ve oyuncularıyla paralel olarak yükselen bir takım için şampiyonlar liginden sonraki hedef olarak kalmıştır. bir lugano bir guiza bir kezman bir anelka bir alex bir kazım ve diğer genç yetenekler kendilerini sergilemek için ilk hedefleri hep şampiyonlar ligi olmuştur. uefa kupasını almak için bu kadar istekli olmak ancak 2. sınıf düşüncesi olan bir takıma ait olabilir.
pek kimse tarafından önemsenmeyecek olaydır. zenit, göteborg, galatasaray, Borussia M'gladbach, Eintracht Frankfurt gibi dandik takımların kazandığı bir avrupa maşrapası kimin umurunda olurki?
kupanın son yıllardaki sahipleri düşünüldüğünde hiç de hayal olmayacak bir durumun ifadesidir. bir başka açıdan ötekileri aziz ilan eden anlayışın kendine güvensizliğini ele veren sözüm ona iğneleme sözüdür.
alabilir, mümkündür. gocunmam şahsen, yarası olan biz değiliz malum. ayrıca bu başlıktan çıkardığımız sonuçlar şunlardır;
-fenerbahçe her sezon şampiyonlar ligi kupasını müzesine götürmektedir. durum o kadar zevksiz bir hal almıştır ki chelsea, real madrid, liverpool fc, fc barcelona gibi takımlar protesto amacıyla turnuvadan birer birer çekilmektedir.
-avrupa'nın ve dünya'nın dev takımları 100. yıl anısına özel maçlarını fenerbahçe'yle oynamak için büyük kavga vermektedir.
-fenerbahçe'nin zayıf rakiplerinden arsenal'in teknik direktörü güvenç wenger, kadköy'de attıkları 5 gol için aziz yıldırım'dan telefonla özür dilemiş, hadlerini aştıklarını bildirmiştir.
neyse güldük eğlendik ve şimdi gerçekler;
-fenerbahçe bu tırt(!) kupada tarihinde 4. tur oynama başarısını henüz gösterememiştir.
-cannes denen takımdan içeride dışarıda 4 fark yiyen fenerimiz nasıl olur da zenit'i küçük görebilmektedir mesela? porto'nun ceset halinden 2 maçta 5 yiyen, uyuyan dynamo kyiv karşısında kendi yarı-sahasını geçmekten aciz prensimiz nasıl oluyor da kendisini sürklase edebilecek takımları küçük görebilmektedir? bayern'i 4'leyen kimdi? bu zenit'in juventus'a, real madrid'e karşı oynadığı futbola ucundan da mı bakmadınız be? bu kibirden ziyade ruhsal bozukluktur.
-fenerbahçe şampiyonlar liginin gediklisiymiş ve uefa kupası ayarında bir kupayı kazanmaya tenezzül dahi etmezmiş. buna yorum bile yapamam, iq'su 20'den yüksek olan renktaşlarınız bile şu önermeye dübürüyle gülerdi eminim. size gelince, siz güldürmeyi iyi bilirsiniz. bu sözlükte sevdiğim saydığım fenerbahçe'li dostların hatrına da burada durmak isterim. daha sayfalarca gidecek donanım mevcut bende emin olun, ortaya çıkacak sonuç belli. şu zevzek takım polemikleri yüzünden bir de onların tepkisini çekmeyeyim.
deniz barış,maldonado, colin kazım, ali bilgin, guiza, edu gibi berbat futbolculara sahip takımın kulvarı uefa olmayacağından mümkün olmayan ihtimal. bu beceriksizler ordusunun tek başarısı galatasaray'ı eze eze yenmiş/yeniyor olması ve çıldırın çıldırın geliyoruz diye kıçlarını yırtan taraftar gruplarını çıldırtmış bir şekilde evlerine yollamasıdır.
ee yine de uefa kupasını da almasa, ligte sonunçu bile olsa, çubuklu forma aşkı bir başkadır. *
görmemişin kupası olmuş misali bi durum olacaksa hiç gerekli olmayan bişeydir. zaten islam çupi felsefesini az çok bilen taraftar çubuklunun aşkının kupayla ölçülemeyeceğini bilir eğer kupa için seviliyorsa hiç sevilmesindir. önemli olan bu tutkuyu her durumda yaşatabilmektir.