uefa da yarı final.
şampiyonlar liginde çeyrek final.
türkiye nin resmiyette en çok şampiyon olan 2. takımı resmi olmayan sonuçlara göre en çok şampiyon olan takımı.
avrupanın 1 numaralı basketbol liginin şampiyonu.
kadınlar basketbolda 6 kere üst üste evrupada final four.
voleybolda bayanlarda şampiyonlar ligi şampiyonluğu. dünya şampiyonluğu.
voleybolda erkeklerde avrupa şampiyonluğu.
masa teniside bir kaç kez avrupa şampiyonluğu.
kürek,atletizim, boks, yüzmede yüzlerce şampiyonluk.
olimpiyatlara en çok sporcu göndere kulüp.
ramil gulüev gibi adamları türk sporuna armağan eden kulüp.
hepsini geçtim ülkenin kurtuluşunda rol oynayan cepheye gizliden mühimat taşıyan atatürkün kulübüdür fenerbahçe.
büyüklüğünü çekemeyen ve sindiremeyen bünyelere, çamur atma, saldırma ve sataşma gibi yollarla kişisel tatminler sunarak, salyalarını akıtır, hormonlarını düzenler ve bu bünyelerde masturbasyon etkisi yaratır. fenerbahçe olmasa naapardı kim bilir bu ibibikler ?
-- türkiye kupasını alamadıı oh yeea bebeğim evet alamadıı ohhh hadi fenerim 1 sene daha ahhh ohhh ---
-- edirneyi geçemz ahh uhh hadi bebeğim geçemez bebeğim geçemez aaaahhhh
-- pendik, sigma olomuc ohhh geliyorummm, şampiyonlar ligi ooohh bebeğim sıfır puan aahhhh
tanım- objektif bir sonucun, büyük ihtimalle asla ortaya konamayacağı; sübjektif olarak ise binlerce tezin ortaya sürülebileceği katkılar bütünü.
kendi sporcusunu dövmekle tarihe geçmiş bir takım fenerbahçe. her ne kadar ezeli rakibi olsa da, üzerine sidik torbası atma kadar asil duyguların takımı. gerektiği zaman, belki de diğer takımlar kadar ve biraz daha fazla, çirkefleşen bir kulüp. sporcularının ne kadar asil olduğu, belki de efes fb playoff final serisinde görülebilir. para bende havası vermek için, ki doğrudur söylenecek söz yok, arda ya ulu orta teklif yapabilecek kadar yüzsüz bir başkan a sahip.. buradan bakıldığında, türk furboluna ne mi verdi? 20cm, başka bir şey değil.
tabi roberto carlos u türkiye ye getirebilmiş bir takım, her ne kadar öyle yada böyle olsa da. var mısın yok musun programına bütün takım katılıp, kazanılan parayı bağışlayacak kadar da cömert bir takım belki. arada sırada, yaptığı iyi hoş şeyler yok diyemeyiz. buna da -10 cm diyelim.
yani demek ki.. fenerbahçe sk, türk futboluna 10cm katmaktan başka*** başka hiçbir şey yapmamıştır. eksileri, artılarından çok fazladır. o yüzden, söylenecek söz bırakmamıştır.
. peşin- evet galatasaraylıyım.. ancak değerli fenerli dostlarım, eksik gördüğünüz bir şey varsa, eksiledikten sonra bana özel mesaj yoluyla ulaşın.
iğneleme amacı güttüğü aşikar, bir o kadar saçma bir soru.
tribünlerde ve hatta klavye başında karşılıklı olarak küfürleşen salyasaçarları bir kenara bırakırsak, ne bir fenerbahçe taraftarı galatasaray'ın varlığından ne de bir galatasaray taraftarı fenerbahçe'nin varlığından yoksun kalmak ister. her şeyden önce, türk futboluna en büyük heyecanlardan birini katmış olan ezeli rekabetin taraflarından biridir fenerbahçe.
tıpkı galatasaray ve beşiktaş gibi, kendisine gönül vermiş milyonlarca insana kimi seneler sevinç kimi seneler hüzün yaşatmıştır. manchester united, old trafford'da mağlup edildiği vakit galatasaray'a gönülden bağlı olan sanzelize'yi sevinçten ağlatmış; şampiyonlar ligi'nde puan alamadığı sene keyiflendirmiş; ezeli rakibi galatasaray'ı 6-0 mağlup ettiği vakit bendenizin yerin dibine girerek 2 gün okula uğrayamamasına sebep olmuştur.
can bartu, lefter, rüştü rençber gibi sayısız efsane ismi türk futboluna ve milli takımına kazandırmış, müzesinde en çok türkiye ligi şampiyonluğu kupası bulunduran 2 takımdan biri olmuştur.
rekabetin centilmence sürdürüldüğü senelerde, tribünlerin eşit olarak bölüşüldüğü maçlarda ezeli rakibin taraftarı ile kolkola maç izleyerek kardeşlik mesajı kazandırmıştır galatasaray ile beraber türk futboluna. bugün olduğu gibi, maç izlemeye tam teçhizatlı komando misali gelen zavallılar yerine efendiliğin neferi olan güzide taraftarlar ve saygın yöneticileri ile türk sporunun mihenk taşlarından olmuştur beşiktaş, galatasaray ve trabzonspor ile.
ve her şeyden önemlisi, bir galatasay taraftarı için fenerbaçe'yi mağlup etmeden kazanılan şampiyonluk tam anlamıyla keyif vermez.
ezeli rekabetin ezeli düşmalık manasına gelmediğini bilen rakip takım taraftarı için çok önemli bir değerdir fenerbahçe.
dip not: başlık üstüme kalmıştır. tahmin edileceği üzere, bundan önce eklenmiş olup silinen yazılar, bilindik gudik laf sokuşturma konulu olmuştur ne yazık ki
yigidi oldurup hakkini yememek gerekir. koyu bir galatasarayli olarak soyluyorum ki fenerbahce son yillarda turkiye'nin adini basarili bir sekilde duyurmustur.
evet, zaman geldi sifir da cektiler. fakat gelisim gostermeye de devam ettiler ve gecen yil ceyrek final oynayarak iyi is basardilar.
hatta yari final oynamalari da soz konusuydu, olmadi. onemi yok.
dolayli katkilari da olmustur fenerbahce'nin ama kanimca yaptigi en buyuk is buydu. moskova'ya gitmelerini cok istedim, istedik.
tüm dünyada olduğu gibi artık futbol kulüplerinin de birer şirket gibi yönetilmesini ilk aziz yıldırım bu topraklarda faaliyete geçirmiş ve fenerbahçe'yi gittikçe büyütmüş ve büyütmektedir. bir galatasaray'lı olarak bunu takdir etmemek elde değildir. süper bir stat yapıp, iyi transferlerle kulubün maddi yapısını genişletmiş, kulubün içinde dönen parayı inanılmaz boyutlara taşımıştır.
dünkü maçtan sonra aziz yıldırım canlı yayın'a katılıyor ve o zafer'den sonra ilk söyledikleri gerçekten ibret alınacak şeyler; kulubü büyütmeye yeni başladıklarını, 1 milyon üye yapıp bütçeyi milyar dolarlara çıkaracaklarını ve ancak bu şekilde o büyük dünya kulupleriyle başa çıkabileceklerini ve bu senelik bu bütçeyle hedeflerinin çeyrek final olduğunu ve buna ulaştıklarını söyledi. ne kadar sevmesem de kendisini ve takımını bunlara katılmamak ve bu başarıyı alkışlamamak elde değil.
fenerbahçe'yi türk futboluyla kıyaslamak elbette gerekir. ancak dünya futboluna ne kattığına bakmamız, durumun ne kadar ciddi olduğunu anlamıza yardım eder.
diyebiliriz ki, dünyaya gelmiş geçmiş en çok katkı sağlayan kulüp, fenerbahçe kulübüdür. eğer illa ki türkiye'yle sınırlı kalacaksak sadece "fenerbahçe" isminin bile ne kadar ciddi bir katkı sağladığını anlayabiliriz.
malesef takım bazında yapılan katkılardır. çünkü takımdakilerin çoğu yabancı olduğu için bir kaç oyuncu dışında türk milli futbol takımına katkı yapamamaktadırlar.
