1907 yılında kurulan fenerbahçe için halkın düşündüklerine bakıldığı zaman en çok nefret edilen ve aynı zamanda üç büyükler arasında en sevilen kulüp olduğu barizdir.bu da taraftarının onlara olan desteğinden dolayıdır.galatasaray ve beşiktaş gibi kluplerin taraftarı gibi başarısızlıkta kendilerini unutan taraftara sahip değillerdir.her ne kadar şampiyonluğu kaçırmış olsalarda , ilk önce derin hüzne kapılmış sonra da sanki kendileri şampiyon olmuş gibi takımlarını desteklemişler, her şeye rağmen bağdat caddesinde eğlenmişlerdir.
heerşeyden önce fenenerbahçeyi tebrik etmek gerekli. tabi bu tebrik konusu muhalefetlere yol açabilir.fenerbahçe çoğu kimseye göre geçen fedarasyonu etkisi altında bırakmış; doğru veya yanlış. tebrik konusu bu değil;fenerbahçe taraftarı diğerlerine küfretmiştir.; doğru veya yanlış. tebrik konusu bu olamaz. fenerbahçe şampiyon olamamıştır; bu başarısızlık değildir. tebrik konusu olan fenerbahçe; nin türk futboluna katkılarıdır elbette. tebrik konusu fenetbahçe;nin türk futboluna getirdiği rekabetçi anlayış olmalıdır. bu rekabetçi anlayışın türk futbolunda elbette katkıları olduğu kadar götürdükleri de olmuştur.fenerbahçe-galatasaray çekişmelerine bakıldığında ali şen ve ondan önceki yönetimin bu büyük çekişmede büyük katkıları olmuştur. ali şenin fenerbahçeye patron olmasıyla söylediği türk futboluna rekabetçi anlayış getireceğim sözünden sonra avrupadan birçok kaliteli transfer yapması bir olmuştu.ve o zamanlar türkiye liginin en kaliteli takımları olan beşiktaş ve galatasaraya kafa tutabilecek güçte takım kurmuştu. klube maddi kaynaklar bularak fenerbahçe nin türkiyenin en zengin klubü olmasını sağlamıştı ve buna yönelik olarak diğer futbol klupleri de fenerbahçenin izlediği yönü takip etmek zorunda kaldı.
bu rekabetçi anlayış zaman içersinde daha da gelişti ve türk futbolunun ve türk futbolcularının daha da kaliteli hale gelmesini sağladı. türkiye ligi avrupanın en ezk liglerinden biriyken en iyi liglerinden biri haline geldi.klupler para kazanma yollarını aradı ve gelirlerini arttırdı,zenginleşti bu rekabet dolayısıyla milli takımda başarılar elde etti.bir zamanlar ilgiltere ye 8 farkla yenilen bir takım ingiltereye galibiyet için gitti. dünya üçüncülüğü kazanarak adını dünya tarihine kazandı ve mikronezya da kendi halinde yaşayan bir insana türkiye ismini duyurdu.galatasaray bu rekabet sayesinde uefa kupasını alıp sesini tüm dünyaya duyurdu.elbette haksız rakabetler de olmamış değildir tabi.galatasarayın zalad muhabbeti , fenerbahçe nin geçen sene 10 küsür puanı hakem hatalarıyla alması ister istemez kişileri kuşku içinde bırakır.fakat şu gerçektir ki maddi olarak güçlü olan klüpler fedarasyonu, futbolcuları ve hakemleri etkisi altına almaktadır.galatasaray da olsa , fenerbahçe de olsa , beşiktaş da olsa bu böyledir ve sanırsam böyle gidecektir.türk futbolu içersinde elde edilen başarılar bu yüzdendir ki bizler için yetersiz olmalı.türkiye de olan tarihi sadece biz hatırlarız fakat avrupa da olan tarihi tüm dünya hatırlar.asıl rekabeti orada vermeliyiz artık. rekabeti kendi aramızda sürdürüp birbirimizi yok etmeye çalışmaktansa bu inancımızı ve savaşçı ruhumuzu sesimizi duyurabilmek için avrupaya taşımalıyız.galatasaray uefa kupasını kazandığı zaman ki çoşkuyu bir hatırlayın aslında hepsinin bizim takımımız olduğunu hatırlayabilirsiniz.çünkü hepimiz onurlanmıştı.arapların,türkmenlerin,kazakların, azerilerin sokaklara döküldüğünü. bir çoğu galatasaray ismini ömründe belki de ilk kez duymasına rağmen
netice olarak fenerbahçe taraftarı kaçırılan şampiyonluğa üzüldü. fakat türk futbolu;na katkılarıyla takımları onların gururları olmalıdır. bu rekabet iki kulüp arasında düşmanlığı doğurmuştur..doğrudur..ama bir galatasaraylı olarak fenerbahçe taraftarının olmadığı bir türkiye ligi düşünemiyorum ve tebrik ediyorum. bu zevki senelerdir tüm türkiye ye tattırdıkları için...
seyirci olarak büyük katkı sağlamaktadırlar. türkiye'de bulunan 30 milyon fenerbahçeli *, televizyonları başında rakiplerinin lig öncesi durumunu görmek için, show tv'yi izleyerek çok iyi reyting sağlamışlardır, tebrik edilesidir.
renkleriyle kendine aşık etmiş , yıldızlarıyla türk futbolunun aydınlığı olmuştur. her zaman aklımızdadır ; "kalplerde yıldız gönüllerde ay .........saray" . bir taraftar olarak düşüncem şudur ki fenerbehce turkıyenın lokomotifi 45 milyon taraftarıyla türkiyenin en büyük takımıdır.
hani derler ya her hatandan ders alacaksın diye.hatanı kabul edip o hataları düzeltmek erdemmiş.sağ olsunlar türk futbolu özellikle avrupa konusunda kendisinden güzel sonuçlar ve dersler çıkarmıştır ve her senede güzel dersler çıkarmaktadır.
gercekten cok seydir. fanatik bir galatasaraylı olarak buraya 1001 tane sey yazıp laf sokabilirdim ancak fenerbahcegalatasarayla birlikte turk futbolunu suruklemektedir.birisi olmazsa digerinin sampiyonlugu bir anlam ifade etmeyecek, birinin taraftarı digerini kızdırmazsa, hırslandırmazsa basarıların bir anlamı kalmayacaktır. sadece ikili rekabet yuzunden bircok spor gazeteleri satılmakta yayın hakları milyar dolarlara gitmektedir. buraya sıgmayacak katkılardır sonuc olarak...(galatasarayın katkıları daha buyuktur o ayrı*)
galatasaray'a (neredeyse)rakip olabilme başarısını göstermiş olan fenerbahçe kulübü olmadan galatasaray olmaz.
süper lig olmaz.
fenerbahçe'yi sevsin sevmesin kimse 'türksel süper lig hiç bitmesin' demez, 'türksel süper lig artık başlasın' demez.
