azize yıldırım'ın istifa müsameresi gibi şaşalı ama içi boş söylem. ne blöftür, ne de ihtimal dahilinde olsa bile bir tehdittir, boştur işte boş..
bunlarla uğraşçaklarına, 25 milyonu açlık sınırının altında yaşayan bir ülkenin devasa bütçe sahibi klubünü adam gibi yönetseler, ama nerde? kaybedince üç yaşındaki bebe gibi oraya buraya çamur atmak dururken..
"olabilir" veya "onurluca" diyebilirdim bir türk takımının bu tepkiyi koymasından ötürü.
hatta kendimce alkışlardım da ama değil fenerbahçe'nin, galatasaray ve beşiktaş'ın* da böyle bir işe cesaret edebileceklerini sanmıyorum.
ne yazık ki spor artık oldukça ticari bir olgu haline geldi. stadlardaki ve formalardaki reklam gelirleri, canlı yayın hakları veya ürünlerden elde edilen gelirler... kanaatimce bunların çoğu en iyi ihtimalle düşecek en kötüsü 0'a inecektir*.
zira kapitalizm dedikleri şey böyle bi'şey olsa gerek.
ulan bari bi laf ediyorsunuz, arkasında durun da şanınız yürüsün... ha tabi biz "istifa ettim" deyip geri dönen, daum beşiktaş'a geldiğinde "kokainci" diye suçlayıp, 2 sezon sonra kendisi iş başına getiren, devamlı artistlik peşinde koşan birinin başkan olduğu bir kulübün ligden çekilmesini konuşuyoruz değil mi?
sezon başında 100. yıl vesilesiyle 2 kupa ve avrupa' da başarı diye başlayıp, 3 hedeften 2 sinde tırtlayan, bari 3 hedeften birini alalım diyecekken 3 ün birini harbiden alması muhtemel kişilerin haykırışları.
gündem değiştirme bahanesidir. daha doğrusu başarısızlığı kamufle etme bahanesidir. ulan sen böyle bir şey yap, evimdeki tüm beşiktaş formalarımı saraçoğlunun önünde yakıp, üzerime fener forması giymezsem adam değilim.
pek gercekci bir acıklama olmasa da fenerbahce nin ligden cekilmesiyle türkiye de futbol biter! yani avrupa nın en kötü ligleri seviyesine düser. suan bile zaten cok üzt düzey olmasa da böyle bir olayın gerceklesmesi türkiye de futbolun 30-40 yıl önceki seviyelere geri dönmesidir bir baska acıdan bakarsak. cünkü türkiye de ki futbol ekonomosi kuluplerin gelirlerinin bu kadar artmasıında en büyük pay fenerbahce nin dir. dekoder satsı tv gelirleri olsun reklamla olsun sans oyunları gelirleri vs. fenerbahce türkiye nin en büyük gercegidir. fenerbahcesiz bir futbol dünyası bu ülkede düsünülemez! ha diger büyüklerden biri mesela olmasa bundan sonra, o da mutlaka etkiler futbol hayatımızı ama cok cok az! fazla bi sekte vurmaz yani özelikle ekonomik acılardan...
federasyon'a gidip gelen fenerbahçe'nin boşalamayacağını ve bu şekilde şampiyonluk orgazmını yaşamayacağını anladığı için geri çekilme taktiğini uygulamasıdır.
fenerbahçe'yi karanlık bir odada, kara bir kedinin "miyav" sesiyle senkronize bir şekilde masturbasyon yapmaya çağırıyorum.
çok şey kaybettirmeyecek olan hededir... keza; fenerbahçe övünmeye başladığında, sportif başarılarından önce inşaat başarılarından bahsettiği için... "bizim 52000 kişilik stadımız var hede, hödö" gibi... kendisini başarılı olduğu alanda yani inşaat alanında görmeye devam edeceğimiz aşikardır... fenerbahçe sektör değiştirmektedir... yeni sektörlerinde başarılar dilenir... "fenerbahçe inşaat... güven inşa eder... inşa ettiklerimiz, inşa edeceklerimizin teminatıdır..."
siyasette deniz baykal ne ise futbolda da fenerbahçe odur denilen olaydır.
çamur politikaları güdüp başarılı olmaya çalışmaktadırlar ama maalese hep başarız olmuşlar ve olacaklardır...
daha önce fenerbahçe de çeşitli benzerlerini gördüğümüz gibi tükürdüklerini yalamalarıyla sonuçlanacak at yalanı öpeyim inananı şeklinde yorumlanabilecek hadisedir.
ama insan içinden keşke diye geçirmiyor da değil hani..
mosturoğlu efendinin açıklamalarına göre fortis türkiye kupasına genç takım gidecek; as takımın ligden çekilmesi konusunda ise gelecek hafta karar verilecekmiş. ya yettiniz artık bir başkanınız gitme tehdidinde bulunur, takımı çekeriz dersiniz. yapacaksanız yapın.
vaka-i hayriye. *
çirkef çirkef konuşan yöneticelere sahip derebeyliği formatlı sözde spor klübünün 'gitmesi' olsa olsa nefes aldırır, hayırlı bir olay olur bu ülke için...