eziklik de çığır açmış bir takımdır. aziz yıldırım ve çiftçi arkadaşları, ruhsuz futbolcuları, üst üste gelen vizyonsuz hocaları. daha hangi birini sayayım ?
eziklik olarak değerlendirmiyorum ama artık fenerbahçe mehmet'in yakasında elini çeksin. gece televizyonlara bağlanıp beşiktaşlı olduğunu dile getiren, özel röportajlar ile fenerbahçe de asla oynamayacağını dile getiren bir oyuncunun peşinden gidersen tüpkafa sinirlenir, ağzına geleni tartmadan söyler. tüpün söylemleri kendini bağlar, biz beşiktaşlıların tamamını bağlamaz.
bu iş eziklikten çok sidik yarışı aga. nihayetinde fenerbahçe'nin çabalarını ben ortalığı biraz sikiştirmeye yönelik olarakta görüyorum. koskoca fener yönetimi bir futbolcuyu sadece kulübü ile anlaşarak bünyesine katamayacağını bilmiyor mu? emin ol senden-benden-bizden daha iyi biliyordur.
'ağzı olan konuşuyor' diye bir slogan vardı bir zamanlar, kanımca bu tespiti yapana cuk oturuyor.
fenerbahçe'nin ezikliği mehmet topuz olayında ortaya çıkmış. neden? çünkü fenerbahçe tamamen fifa kuralları çerçevesinde önce kulübüyle görüştü, anlaştı. bu yüzden fenerbahçe ezik, mehmet topuz'u antalya'ya kapatıp forma giydirme maymunluklarına girişenler değil. siz hala transferin cep telefonuyla fotoğraf çekerek yapıldığını düşünüyorsunuz herhalde.
fenerbahçe adamın ayağındaki donu alır, haberiniz olmaz. sağda solda öteceğinize ayık olun vesselam. yoksa sabaha karşı bir bakmışsınız tello'nun bonservisini de almışız... *
bu kulüp ortega'ya top oynatmadı, mehmet topuz kim? bundan sonra neler olacağını, kimin ne kadar ezik ne kadar güçlü olduğunu da herkes görecek.
yıldırım demirören'in son mehmet topuz olayında bahsettiği sözde ezikliktir. bunu fenerbahçe eskilerini toplamaktan başı dönen, ite kaka şampiyon olan, taraftarlarının daha düne kadar " ne zaman şampiyonluk desek kursağımızda kalıyor " diye stadını inlettiği bir takımın başkanının söylemiş olması ilginç doğrusu.
yıllardır ezeli rakibinin gönderdiği futbolcuları almaktan kendi taraftarlarını bile isyan ettiren bir başkanın ezikliğinin ispatıdır.
klübüyle anlaşılmış bir futbolcuyu ayartıp "beşiktaşlıyım dersen seni almazlar" diyerek ezikliğine eziklik katan bir başkanın komikliğidir.
istenmediği yerde durmayı kendine yakıştıran beşiktaşlılık duruşu'na yeni bir boyut kazandıran, bir başkanın yediği nanedir.
