son beş yıla bakarsak kim eleştirilirse eleştirsin kabul edilmesi gereken bir gerçektir. fenerbahçe son beş yılda daha önce hiç yenemediği inter'i, psv'yi, anderlect'i, steaua bükreş'i, cska moskova'yı, chelsea'yi ve sevilla'yı yenmiştir. uefa şampiyonu mu olmuştur, olmamıştır ama yükselişe geçmiştir ve futbolu takip eden insanlar olarak biz fenerbahçe'nin avrupa'nın en iyi 50 takımı arasında olduğunu artık rahatlıkla söyleyebiliriz.
eskiden uefa maçlarında dahi bir galibiyet alınması halinde gazete manşetlerinin geneli 'zafer' şeklinde olurdu, şimdi onu bırakın taraftar beğenmediği uefa maçlarına dahi gitmiyor. bu bile yükselişin bir kanıtıdır.
fenerbahçe iki sezon önce şampiyonlar liginde çeyrek finale kalıp taraftarını çok mutlu etmiştir ve o sene aziz yıldırım seneye finali hedefliyoruz demiştir ancak ertesi sene şampiyonlar ligi grubunda galibiyet yoktur ve kendi evinde çoluk çocuktan 5 tane yenilen gol vardır.**
yavaş yavaş olsa da devamı gelecek olan bir yükseliştir. fenerbahçe'nin son yıllardaki ülke puanlarına sağladığı katkıya da bakılırsa yükselişin olduğu aşikardır.
galatasaray'ın ki kadar abartılmamış reklam propagandası işte.
futbolun bu kadar büyük paralarla döndüğü bir ülkede, profesyonellikten uzak duygusal bağlarla ilerliyor sporumuz bile. bir oyuncu, yaşını başını aldığı halde milli takıma sırf referansları nedeniyle alınıyor, diğerinin fetocu olduğu için teknik direktör olabileceği bile konuşuluyor.
nerde metin tekin ekolü, nerde bunlar..
harcanan paralarla kıyaslarsak, çok daha başarılı olması gereken takımlar bunlar.
ama sporun spor gibi yapıldığı bir ülke için tabi.
galatasaray ın yeni ulaştığı başarıya ulaşması durumudur. fenerbahçe nin son yıllarda yaptığı atağı olumlu karşılıyorum. fakat fenerbahçe o kadar paraya transfere göre yine kötü. galatasaray nokta atışı yaparken fenerbahçe hep karavana yaptı. alex haricinde takıma cidden katkı sağlayan adam yok. alex i çıkar takım mahalle takımı kıvamındadır. eğer buysa iyi takım olmak o zaman bir daha sorgulamak gerekir. elde patlayanlardan bir demet; maldanodo, josico, güiza, appiah gibi bir sürü futbolcu sayabiliriz. ve türk futbolcuları bitirme konusunda yine başarılıdır. kemal, ilhan parlak, selçuk, olcan gibi oyuncular şimdi nerelerde o bile bilinmiyor. tek altyapıdan çıkan semih hala yedektir. ve hala genç semihtir.
uefa takım sıralamasında görülen durumdur. fenerbahçe şu an 31. sıradadır ve en üstteki türk takımıdır. galatasaray 42., beşiktaş 58., trabzonspor 152. sıradadır. 2010-11 sezonunda şu anki puanlarla fenerbahçe 25., galatasaray 34., beşiktaş 55., trabzonspor 129 sırada olacak. kanıt için aşağıya bakınız:
nereden baktığınıza göre değişen durumdur. kafanızı ters çevirip bakarsanız evet yükselir ama normali düşüştür. yataydan bakarsanız yine yükseliştedir ama normali sabittir, değişim yoktur.
ya siz nasıl* bakıyorsunuz!? *
mühim olan yükselmek midir yoksa istikrar mıdır sorusunu akla getiren başlık. fenerbahçe avrupa da yükselmemiştir yalnızca sürpriz bir takım olmuştur. önce kendini kanıtlamalı ardından yükseliş sözcüğünü söylemeli. fenerbahçenin yükselişte olmadığını yalnızca sürpriz yapıp birkaç takımı ağlattığını söylemek daha mantıklı olacaktır. ki bütün bu laflar zico döneminde ki şampiyonlar ligi macerasından kaynaklanmaktadır. farklı açılardan bakıldığında bir yükşeliş var mıdır? evet vardır. özellikle ( ne kadar yaşlı olursa olsun) roberto carlos transferi fb nin ekonomik anlamda yükşelişe geçtiğine örnek olarak verilebilir. lakin yalnızca ekonomik yükşeliş fb nin veyahut diğer türk takımlarının avrupa da sportif manada yükseldiğini göstermez. doğru yapılanma, doğru transferler, doğru sistemler, ve en önemlisi doğru yönetimler yükşelişi sağlayacaktır. örnek vermek gerekirse: galatasarayın o meşhur avrupa fatihi zamanlarında ekonomisinin içine s.çan yönetim tarzı olmasaydı galatasaray şu anda hala avrupa nın önde gelen takımlarından olabilirdi. kimse kendini kandırmasın!!! ülkemizde avrupanın büyükleri arasına girebilecek düzeyde yapılanmaya sahip sportif olarak kendini kanıtlamış bir takım yok. bir gs li olmama rağmen üzülerek söylüyorum ki bir tanecik uefa kupası ve bir tanecik süper kupa bu ispata yetmez. çok üst seviye takımlardan bahsetmeye bile gerek yok. shakhtar donetsk takımına bakmak yeterlidir. adamların avrupadaki yükselişini görmemek salaklık olur. bu yüzden en son yapılan ihalenin ağzımızı sulandırmasını da göz önünde bulundurusak gelecek yıllarda (doğru yapılanma olursa) bu başlığın altında umarım bir değil birkaç türk takımından söz edecek kadar kaba etimiz kalkmış olur...
neymiş efendim takımların isimlerini gruplar açıklanınca öğrenmişiz.onları yenerek de yükselmişiz.ulan steau bükreş denen takım sizi geçen yıl şampiyonlar liginden *iktir etmedi mi? twente den bahsediyorsan da bak bakalım hollanda liginin puan durumuna.ajax ın psv nin alkmar ın feyenordun üstündeki takım nac breda değil twente güzelim.
(bkz: klavyesi olan yazıyor)
galatasarayın kupa 1de ilk başarısını 1962/63 senesinde çeyrek finale çıkması ile kazandığını düşünürsek eğer, 2 sezon önce fenerbahçe`nin çeyrek final başarısı ile yanyana koyup bir anlık hasiktir lan olur mu öyle şey desem de evet kabul ediyorum fenerbahçe çok başarılıdır son 5 yılda.aferin lan.
