''Nasreddin Hoca, komşusundan ödünç olarak büyük bir kazan istemiş.
Kazanı kullanıp iade ederken de içine bir tencere koymuş.
Komşu merak edip sormuş
Hoca, Senin kazan doğurdu komşu demiş.
Komşu, kazanın doğurmayacağını biliyor ama fazladan gelen tencere de
hoşuna gitmiş.
Bir süre sonra Hoca, yine komşusundan kazanı ödünç istemiş.
Aradan haftalar, aylar geçmesine rağmen, Hoca kazanı bir türlü iade etmeyince, komşu, Hocanın kapısını çalıp, kazanı istemiş.
Hoca, gayet üzgün vaziyette; Hiç sorma komşu, senin kazan öldü demiş.
Komşu, Aman Hoca, kazanın canı mı var? Hiç kazan ölür mü? diye itiraz
etmiş.
Hoca, tebessüm ederek; Be adam, kazanın doğurduğuna inanıyorsun da
öldüğüne neden inanmıyorsun? demiş.
Yukarıdaki fıkrayı bilmeyeniniz yoktur.
Dilden dile anlatılır, birçok olayda ders vermek amacıyla kullanılır.
Ama en uygun olduğu, cuk diye oturduğu bir konu var ki; son günlerde futbol gündemini fazlasıyla meşgul ediyor
Bilindiği üzere Türkiye Futbol Federasyonu, 1923te kuruldu. Ve 1959 yılına kadar maçlar, Türkiye Futbol Birinciliği ve Milli Küme adı verilen liglerde oynandı.
Fakat bizim aklı evvel karar mercilerimiz, 1959 yılında kurulan Milli Ligden önce oynanan tüm maçları ve kazanılan tüm şampiyonlukları yok hükmünde saydı.
2si hariç!
Beşiktaşın 1956-57 ve 1957-58deki Federasyon Şampiyonlukları, TFF Tahkim Kurulunun 2002de aldığı kararla lig şampiyonluğu olarak kabul edildi ve yıldız kriterine dahil edildi.
33 yılı yok say, son iki sezonu tescil et
Anlayabilen beri gelsin!
Herhalde Fenerbahçenin hiçbir başkanı, yöneticisi ve yönetimi de bu dahiyane uygulamaları anlayamadılar ki; işi pek kurcalamadılar.
Böyle gelmiş, böyle giderken
Herkes yıldızıyla mutlu, geçmişiyle barışık
Derken, o da ne!
Fenerbahçe taraftar grupları, bu anlamsızlığa isyan etti ve geçmişte alınan 9 şampiyonluğun peşine düştü.
Hatta 27 şampiyonluk 5 yıldıza tekabül ettiği için, 5 yıldızlı Fenerbahçe armaları kullanılmaya başlandı.
Konuyu Meclis gündemine bile getirmeyi planlıyorlar.
Fenerbahçelilerin bu konudaki en büyük kozlarından biri; Avrupa
Çünkü Avrupanın neredeyse hiçbir ülkesinde böyle bir reddi miras yok!
Peki sarı-lacivertlilerin bu hamlesi en çok kimi rahatsız etti dersiniz?
Tabii ki Galatasaraylıları
Eziklik psikolojisi diyen mi dersin
Çökmekte olan bir kulübün hezeyanları diyen mi
Galatasaray Basın Sözcüsü Şükrü Ergün, Ağır kompleks dedi bu talep için
işte zurnanın zırt dediği yer de tam olarak burası.
Her fırsatta kulübün efsane isimleri olarak Gündüz Kılıçı, Turgay Şereni sayıyorsun
Haklısın...
Taçsız Kral diye veriyorsun coşkuyu, Metin Oktayı her yıl mezarı başında anıyorsun
Ne kadar gururlansan az...
Ve en önemlisi, 6 Kasım 2002yi hatırlatanlara, anında 7 kişi ile 7-0 yanıtını veriyorsun...
Mantıklı bir savunma mekanizması..
Peki sormazlar mı sandın,
Be adam, kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne neden inanmıyorsun?