fenerbahçe ve galatasaray, türkiye'nin en şanlı geçmişe sahip, en çok şampiyon olmuş iki kulübüdür. Artık rekabeti değil, dostluğu ön plana çıkarma zamanı gelmiştir. Zira akşamki fiyaskolardan sonra, bir fenerbahçeli olarak birbirimizi yıpratmaktan, çekememezlikten fena halde utanıyorum. Kendi aramızda tabii ki rekabet olacaktır ve birbirimizi yenmek, karşı takımı tutan arkadaşlarımızı kızdırıp, gururlanma vesilesidir ancak, dış ülke takımlarıyla oynanan maçlarda, fanatizmin bence yeri yok. Yıllar yılı savaşan ülkeler bile barış yapıp, işbirliği içinde hareket edebiliyorken, bizim alıp veremediğimiz ne? Neden avrupa maçlarında kol kola, omuz omuza bir maç seyredemiyoruz? Gelin bundan böyle tek yürek olalım, geçmişte var olan kardeşliği, geleceğe taşıyalım...
fenerbahçe maçının uzaması sonucu verilen arada yan kafeye gidip cimbom tezahuratı yaptırır insana. ilginçtir, ama güzeldir.
keşke yemeseydik be o golleri.
ezeli rekabet,ebedi dostluk tatavasını bir kenara bırakın güzel kardeşim.nerede dostluk ? iki yakın arkadaş olur.biri fenerli biri galatasaraylıdır.fotoğraf çektirirler,basın yayınlar,"işte kardeşlik bu olur" adı.kendinizi kandırmayın.bu iki takım arasında dostluk,kardeşlik vs. yoktur,olması da mümkün gözükmemektedir.iki takım taraftarının da böyle bir durumdan hoşnut olmayacağını düşünmekteyim.zaten ikisi kardeş olursa ligin tadı kalmaz azizim.
bir açıdan bakınca doğrudur. bakıyoruz galatasarayım ligde beşinci olmuş fener dördüncüdür, bakıyoruz elenmiştir ruhsuz takımım lviv diye bir takıma aynı gün fener de elenmiştir. eğer ki buna kardeşlik deniyorsa evet gs-fb kardeşliği var demektir.
26 ağustos 2010'dan sonra var olduğuna şiddetle inanmaya başladığım kardeşliktir.
paşa paşa, el ele, kol kola, kardeşçe elendiler.
(bkz: yazıkları olsun)
yıllar sonra bugün bir kez daha hatırladığım kardeşliktir.
fenerbahçeli çoğu arkadaşımla 2 gündür yüz yüze telefon hiçbir şekilde konuşmadım.
onların üzüntülerini anlayabiliyorum. bunun empatiyle filan alakası yok. kendim gibi hissediyorum.
bugün çoğunun kendine geldiğini gördüm ve sevindim. çünkü onlar olmadan inanın futbol konuşmanın bile zevki yok. seviyorum ulan sizi.
bizi hep yenseniz de seviyorum sizi.
zaten yine bizden iyisiniz. 2 dakikada olsa şampiyonluk kutladınız. biz hep kahırların takımı olduk bu sene. sizden daha dertliyiz arkadaş. asıl benim terapiye ihtiyacım var.
iyi aile çocuğu filmi * gibidir. iki takım sanki doğumdan sonra ayrılan, ayrı yerlerde ve şartlarda yetişmesine karşın biri ne yapsa diğerinin de nerde olursa olsun aynısını yapan tek yumurta ikizlerine benzer. örneğin, ligde bir haftada bu takımlardan biri puan kaybetse genellikle diğerinin de aynı haftada puan kaybetmesini başka türlü açıklanması mümkün değildir.
aslında her zaman olan, olması gereken kardeşlik. galatasarayın düsturu '' ingilizler gibi topluca futbol oynamak, türk olmayan takımları* yenmek'' iken olmaması da saçma bişeydir. karşı tarafı bilemem tabi.