*** ittifak taraftarlarına başlık açtıran ve aynı zamanda çok da tın olan sebeplerdir.
--spoiler--
Biz * söylemekten bıkmadık, onlar * hala anlamamakta ısrar ediyor; sevmezseniz sevmeyin, nefret ederseniz nefret edin hiç umrumuzda değil, yeter ki gölge etmeyin!
Hakem hataları zaten sadece bu takım lehine yapılıyor; zira gs hiç haksız penaltı kazanmadı, misal arif'in 90'lı yılların sonlarına doğru kazandırdığı hiç haksız penaltı yoktur tabi!!! ankaragücünü 8-0 yenerek şampiyon falan olmadı zaten! Hele bjk, son 2 yıldır kupayı haksız bir şekilde kazanmadı, sonuna kadar hak etti değil mi? Yaklaşık 15 yıl önce bir Fenerbahçe maçında kaleye girmeyen topu zaten gol sayılmamıştı ve bjk de o yıl şampiyon olmamıştı, o yüzden hatırlatmaya ne hacet!!!
Bu iki güzide(!) sayılan takım 2005-2006 senesinde ittifak kurup ligin kaderini de değiştirmediler, haksız şampiyonluğa gs kadar bjk de sevinmedi değil mi?
Özeleştiri yapmıyormuşuz, yapıyorsak da sizin haberiniz mi olmalı?? Siz ne zaman bu nefret etme sebeplerinde sıraladıklarınızı kendiniz için yaparsınız, belki o zaman karşılık bulursunuz.. Yoksa sonsuza kadar ezik olarak kalırsınız!!
--spoiler--
parayla takım kurulması gayet etik birşey olmasına karşın,parayla hakem almasını etik bulmadığım olayı uygulayan spor klübüdür. neden diye sormayın?paraları ytl olduğu için sadece ülkemizde geçti.futbol ,para ve tehdit demek ingiltere'den öteye gidemiyor.
sözlüğü şen kardeşler kıraathanesine çeviren sebeplerdir. zira kendi takımınızı eleştirdiğiniz, kendi takımınızın da yanlışları olduğunu belirttiğiniz halde ayar verme sevdalısı insanlar tarafından hedef olabiliyorsunuz. efendim ne dedik yanlış mı söyledik? herkes işine geldiği gibi davranır, kötülemek için binbir sebep bulabilir, lakin bunların hepsini eleştiren kulübün de geçmişte yaptığı benzer davranışlar aşikardır dedik. bu galatasaray'ı için de böyle, beşiktaş'ı içinde, fenerbahçesi için de anadolu kulüpleri için de. nedir bu fanatiklik? ha illa bir tespit yapılacaksa ve birileri kıskanılacaksa söz konusu takım pekala galatasaray'dır. zira şu ana kadar türk futbol tarihinde en başarılı olmuş takımdır bazıları tesadüfen olduğunu söylese de. şimdi böyle bir istatistiki ve tarihi gerçek dururken ben bir galatasaray taraftarı olarak neden gidip diğer bir takımı kıskanayım? yıllardır milyon dolarlar verip aldıkları futbolcular en sonunda bir takım olmayı öğrendikleri bir senenin sonunda şampiyonlar ligi'nde çeyrek final oynadı diye mi kıskanayım? hem de bu çeyrek final gruplardan çıkıp 1 maç oynayıp ondan sonra çıkılan bir çeyrek final ise. galatasaray o çeyrek finale şampiyonlar ligi'nde çift grup usulü varken çıktı, ama ağzımızı açıp fenerbahçe'ye bok atmadık, aferin dedik. ama aferin demem o takımdan nefret etmememi de gerektirmez. ha bu demek değildir ki fenerbahçeli kişilerden nefret ediyorum. bir sürü fenerbahçeli yakın arkadaşlarımız mevcut lakin ortada nefret edilen şey fenerbahçe kurumudur hepsi bu. yoksa futbolcularından, taraftarlarından da sevdiklerimiz, yöneticilerinin bazı konuşmalarını da takdir ettiğimiz yönler var, yok değil. ama sevmiyorum kardeşim zorla mı?
en basidinden şu başlık altında bile kendi hatalarını asla kabul etmeyip nefret edilme sebebini rakiplerinin kıskançlığı olarak görmeleridir. oysa ki ezeli rakiplerinin başarılarını küçümsemeleri, tesadüf addetmeleri, her fırsatta eziksiniz siz demeleri, ezeli rakipleri kazandığında ya da kendileri puan kaybettiğinde karşıdaki takımı satılmış ilan etmeleri, otoparkta futbolcuları ile başkanın adamlarının bir olup rakip futbolcuyu dövmesi, passat aracılığı ile basını satın almaları, hakem kendileri lehine hata yaptığında hakemler hakkında konuşmuyoruz deyip kendileri aleyhine olduğunda kupadan çekilmeye kalkmaları, yememesi vs. vs. daha sayılamayacak bir çok sebep var. Ali Şen'den önce nefret etmezdik, sadece rakibimizdi, Ali Şen ilk nifak tohumlarını attı, Aziz de üstüne tüy dikti. Başkanlarının kibri taraftarlarına da yansıdı, hep birlikte kendilerini dev aynasında görmeye başladılar. Küçükken bu takımı tutsaydım hasbelkader utanırdım lan takımımdan.
'fenerbahçeyi çekemiyoruz', 'götümüz düşüyo fenerbahçe başarı kazandıkça', 'fenerbahçe dünya kulübü olma yolunda hızla ilerliyo buna engel olalım' demek isteyip de 'sadece nefret ediyorum' gibi masum gözüken bi kavramın arkasına sığınan kişilerin orataya attığı sebeplerdir.
aslında bir nevi boşa sıralanan sebeplerdir. zira bir galatasaraylı için fenerbahçe'nin adı nefret için yeterli sebeptir ki keza bir fenerbahçeli için de durum aynıdır. yani burda şimdi oturup siz zamanında şöyle yaptınız, yok basın bildirisi yayınladınız, yok cimbom uefayı aldı, siz onu taklit ediyorsunuz, yok efendim siz rıza'ya böyle dediniz, sizin taraftarınız şöyle, sizin taraftarınız böyle gibi komik şeyler söylemenin hiçbir manası yoktur. zira iki takım taraftarı hafızalarını yokladıklarında bu tür şeyler rahatlıkla bulabilir. ve yine hafızalar yoklandığında bugün basın bildirisi yayınlayan galatasaray ve beşiktaş'ı eleştiren zihniyet, çok değil daha bir sezon önce türkiye kupası maçlarına paf takımıyla çıkacağını açıklamış bir takımın taraftarıdır. keza bugün rıza'yla dalga geçti diye fenerbahçe'ye söven diğer takımın taraftarları da "oku ezanı, siktirme belanı" gibi ya da buna benzer bir şekilde oturup cami imamına ramazan ayında gönül rahatlığıyla küfür edebilen bir taraftardır. yani azizim demem o ki, oturup burda yapılanları saymanın hiçbir mana ve ehemmiyeti yoktur. hiç kimse haklı çıkmaz bunlar sayılınca aksine bu 3 büyük taraftarın geçmişte yaptığı utanılması gereken şeyler ortaya çıkar, keza kulüp yöneticilerinin de. yani herkes her durumda işine geldiği gibi davranır, o yüzden bir kulübün kınadığı bir şeyi yarın öbür gün kendi yaparken görebilirsiniz. ne demiştik kasmanın hiç manası yok. fenerbahçe'yi sevmiyorum çünkü galatasaraylıyım, tek ve yegane neden bu.
edit: bunu da kötüleyebilirsiniz, hiçbir sakıncası yok.
herhangi bir futbol takımından, benim desteklediğim takımı yendikleri için, şampiyon oldukları için nefret edecek değilim. öte yandan, fenerbahçe spor klubunun özellikle futbol alanında git gide güçlendiği ve kıskandıracak bir kadro kurduğu da reddedilemeyecek bir gerçek.
öte yandan zihniyette biraz problem vardır, soruyorum fenerbahçe'li arkadaşlara, türkiye'nin en zengin klubu olmalarına rağmen, süper geniş bir kadroya, dünyaca ünlü oyunculara sahip olmalarına rağmen neden çok üstün bir başarı gösteremiyorlar.
alakasız birine sırf kadroları gösterseniz, fenerbahçe namağlup şampiyon olur, avrupa'da kupa alır der. neden bunları olmuyor bunca harika etmene rağmen.
sebep çok açık, anlayamadığım bir şekilde fenerbahçe'de başarısızlığı başkasına yıkma durumu var.
mesela galatasaray ve beşiktaş taraftarları, yeri geldiğinde kendi futbolcuları ile dalga geçerecek(sabri, baki, servet, i. üzülmez) başarısızlıkları takım içindeki bir soruna bağlarlar, veya yönetimin idaresini eleştirirler. elbet ki hakem yüzünden denilen zamanlarda olur, olmazsa olmaz zaten, ama illa ki başarısızlığın sebebi aranır, düzeltilmeye çalışılır, alternatifsizse dalgaya bakılır. (sabri'nin veya i.üzülmez'in yerine oynayacak başka adam olmaması, taraflarların esprilerle bu oyuncularla dalga geçmesi gibi)
bir de fenerbahçe'ye bakalım, bu klüp yenildiği veya bir başarısızlık aldığı zaman hemen suçlayacak birini arar. bu hakem olabilir, rakip takımın tutumu olabilir, saha olabilir.
eğer bunlar suçlanamıyorsa farklı şeyler arar, diğer klüplerin açıklamalarına tepki koyar, onlar yüzünden der, federasyona çatar. eğer chelsea maçında olduğu gibi gerçekten güzel bir başarı ardından gelen başarısızlık varsa, az daha çalışsaydık biz bu chelsea'yi yenerdik be demez kimse, buraya kadar geldik daha ne olsun der.
eğer işler kötüye giderse, beşiktaş'ın avrupadaki başarısızlıkları ile dalga geçilir, galatasaray'ın devamlı avrupa kupaları almasından bahsetmesi ile dalga geçer ama 6saray lafını ağzından düşürmez. bir nevi 2 kupa ile bir maçı denk tutar. buradaki tutarsızlığı görmez ve bunu belirtene kıskanıyorlar başarılarımızı derler.
bu elbetteki genetik bir durum gibi taraftaran taraftara geçmiyor, bunların arkasında bu ortamı yaratan bir adam var, o da aziz yıldırım denen adam. sanırım ali şen dahil, fenerbahçe tarihinde, rakipleri tarafından bu kadar nefret edilen bir başkanı olmamıştı. buna da tabii, başarılarını kıskanıyorsunuz derler daha öteye gidemezler. başarısızlık zamanında kendilerini kaybederek etrafı suçlarlar, chelsea mağlubiyeti ardından fener süper oynadı çok şansızdı tarzından bir giriş yapmak için sözlüğü açtığımda gördüğüm entry'i aha buraya yazıyorum, silindi falan ama zihniyet açısından önemli; "avrupa'da 5 veya 8 yiyip o..u olan takımların taraflarları yorum yapmasın, kesin lan sesinizi."
yani bunca sözün özü; özeleştiri yapamazlar, başardılarsa sebep kendileridir, başaramadılarsa sebep başkaları, bu sebeple süper bir kadro ve teknik ekibe rağmen genelde yerlerinde sayarlar. özeleştiri yapılamadan ilerlenemez.
medyanın anadolu kulüpleri yerine hep bu takımdan bahsetmesi. hakemleri etki altında bırakıp insanların kafasında şike yapıyorlar etkisi yaratmaları. tabii bunlar aynen galatasaray için de geçerlidir.
nefret etmekten ziyade acımaktır. çünkü bunlar görmemiştir. başından ayağına kadar, paçadan akma bir görmemişlikleri vardır. galatasaray ı yenerler kutlama yaparlar, şampiyonlar liginde tur atlarlar gösteri yaparlar, iki ayaklı bir maçın ilk ayağı için bile sevinirler olmadı chealse yle maç yaptıklarına bile. oysa onların hayalleri kimilerinin gerçekleri olmuştur çoktan.***
kimileri aldigi kupayi federasyon baskanina goturup sonrada kalkip 'durusumuz var' derken; sampiyonlugu kaybetme pahasina bile olsa ilkeleri ugruna fenerbahce stadina gelmek isteyen federasyon baskanina 'gelme' demeside bu sebeplerden olabilir.
imanla alakalıdır. zira fenerbahçe ye buğzetmemek en büyük günahlardandır. çünkü fener demek haksızlık demek. fener demek hak yemek demek. fener demek sonuça giden her yol mübahtır demek. fener demek gösteriş demek. fener demek iftira demek. fener demek bir başka türkiye demek. fener demek helak olmak demek. ispatlayalım,
dipnotlar: -geçen sene yıldırım demirörenle haluk ulusoy un akraba olduklarını, dolayısıyla son haftalara 9 puan önde giremezlerse haluk ulusoy un şampiyonluğu beşiktaşa kesinlikle vereceğini iddia ettiler. (sonuç olarak; beşiktaş kendi evinde 10 kişi kalarak fenere yenilmiştir.)(imanı olan ulusoy dan özür diler)
- geçen sene son 7 hafta kalaya kadar kendilerine penaltı verilmediğini iddia ettiler. ve geriye kalan en kiritik haftaların hepsinde penaltıları kazandılar. (ağlamayana meme yok)
-2007- 2008 sezonunda kadıköydeki bjk maçı öncesi ismet arzuman için karalama kampanyası yaptılar. çünkü evlerinde böyle bir galibiyete hasrettiler. maçı satacak dedikleri ismet arzuman maçı fenere satmıştır.( ismet arzuman dan da özür dilemediler)
- dipnotlar: beden terbiyesinden izin alınmadan yapılan kaçak stadlarında maçlarını oynamaya devam etmektedirler.
- ikinci başkanları, ihaleye fesat karıştırmak ve çeşitli suçlardan hakkında 27 yıl a kadar ağır hapis istemi ile dava açılmıştır.
- cem papila sayesinde bjk ve trabzonspor un şampiyonlukları çalınmıştır.
-alex bak o kadar kötü oynamıyor.