fenerbahçeli taraftarların takımları ile övünçlerini dile getirdikleri cümledir. çok doğru ve değişmez bir cümledir. ama bi elimden tutun da cümlenin derinliğine inelim, "büyüklüğünün adı konulamaz" neden konulamaz çünkü yok. olmayan zımbırtıyada ad konulamaması yada konulmaması gayet doğaldır. tebriklerdir. kendileriyle bu şekilde övünerek, kendini bilme erdemini gerçekleştirdiği için, bu konuda da tüm dünyaya örnek oldukları için fenerbahçe taraftarlarını da ayrıca kutluyorum. **
rahmetli islam çupi nin 10 sene önce kaleme aldığı yazı. islam abimizin ne kadar doğru söylediği , gecenin bu saatinde fenerbahçemizin büyüklüğünü sorgulama ihtiyacı hissedip başlık açan hazımsız bünyelerden belli oluyor.
olmayan bir şeyin adının konulamayacağının kanıtıdır.
türkiye'de 3 büyük takım vardır. bunlar (bkz: karşıyaka), (bkz: kasımpaşa), (bkz: beşiktaş)'tır. bu üç takım logosunda ay-yıldız taşıma şerefine sahiptir.
fi tarihinde kazanılmış bir kupanın etkisiyle takım tutup, taraftar olmuş sivilceli ergenlerin anlayamayacağı büyüklüktür. ayrıca malum ergen kitlenin espri sı*masına da sebep olan büyüklüktür; " fenerin büyüklüğünün adı konulamaz ama fener e koyduk hehe" diye zırvalarlar ama 10 senedir fener karşısında gö*lerinin üstüne oturamadıklarını unuturlar.
aynı kitle , kendi takımlarının büyüklüğünün adının koymakta zorlanmaz. zira onların büyüklüğü , bir zamanların uefa kupası şampiyonu ipswich town ya da steau bükreş kadar bir büyüklüktür ama kesinlikle 1 gram fazlası değil.
bu konu altındaki ilk 9 entry'ye bakarsanız kendine yaratıcı diyerek en büyük başkan bizim başkan diye el çırpan 16 ortancaların en büyüğünün taraftarlarıyla, 1 mini büyüğün taraftarlarının süpppper espriler yaptıkları islam çupi sözüdür...
Seyirci değil .........T A R A F T A R...
Bayramda değil.....K A R A G Ü N D E...
Moda için değil.......F O R M A için...
Kupa için değil.......A R M A için...
Hava için değil.......S E V D A için...
90 dakika değil......Ö M Ü R B O Y U..
Yalanla değil..........K A N I Y L A...
Ayrı ayrı değil........O M U Z O M U Z A...
Utanarak değil........G U R U R L A..
Eğilerek değil..........D i M D i K...
Sefada değil............C E F A D A...
Koltukta değil...........B E T O N D A...
Minderde değil..........Ç A M U R D A...
Skorda değil.............V E F A D A...
Bazen değil..............H E R Z A M A N...
Yuhlayan değil....... A L K I Ş L A Y A N..
Oturan değil............ Z I P L A Y A N...
Köstekle değil..........D E S T E K L E ...
Çekirdekle değil.........B A Y R A K L A...
Muhabbetle değil......T E Z A H Ü R A T L A
Kendine değil..........K A N A R Y A Y A...
ihanetle değil........ S A D A K A T L E...
Zaferde değil..........H E Z i M E T T E...
Şampiyonken değil.....H A S R E T K E N...
Görüntüde değil.... Ö L Ü M Ü N E F E N E R B A H Ç E...
Edit: photoshop'la tezahüratı resim yapıp bizim bu demeyi de yeni gördük. Vay hamısına goyim.
1997'de çıkan müziği 1980'lerde söyleyen bjk taraftarı gibi, hakikaten yaratıcısınız(!!!) lan?
fenerbahçe'nin galatasaray maçı yaklaştıkça böyle başlıklar açılması çok doğal.ayrıca fenerbahçe çok güzel bir oyunla net bir galibiyet elde etti.şimdi galatasaray taraftarı ne yapıcak? ya hiç bir şey yapmayıp içi içini yiyecek, ya da sözlükte fenerbahçe ile ilgili kendince alay geçicek.sırf bu karşı takım taraftarların tavırları yüzünden bile fenerbahçe büyüktür adı da konamaz!
iyi bir fenerbahçeli olan islam çupi'nin sözüne (bkz: 7217928) entry sahibi arkadaşın galatasaray taraftar grubuna ait bir deyimi kullanması iyi olmamış.
halkın bundan 100 sene önce kutsallaştırdığı sevginin açıklamasıdır. rahmetli islam çupi'nin dile getirdiği bu sevgiyle alay etme gafletine düşen 3 günlük bebeler, bu büyüklükle ne zaman alay etmeye kalksa cevabını gerek johnson'la, gerek 3-0 önde olduğu bir maçla mutlaka almışlardır. onun büyüklüğünü hala anlamayanlar, içine bir asır boyunca almış olmanın verdiği laçkalık ve uyuşma halinde muzdarip zavallılardır, bırakınız içinde büyüyen şeyin ne olduğunu anlamasınlardır.
çemişgezekspor taraftarları da bunu dese olur. olur yani. koftiden laf. veletlerin benim babam öle döver böle döver demeleri gibi bi şey. islam çupi diye bi adam böyle bir laf etti diye fenerliler de kendilerini böyyük sanıyorlar. nerden baksan yazık!
malum kitlenin dilinden kimlerin anladığını görmemizi sağlayan sözdür , ismini zikretmeden önce ağızlarını yıkamaları gereken islam çupi abimizin lafıyla bile dalga geçme gafletinde bulunduklarına göre....
evet ne demiştik; sizin dilinizden, seviyenizden ancak ercan saatçi gibi fenerliler anlar, iyi de yapar.
3-0'dan sonra 4-3 olmuş olan ve o günü yaşan 6alatasaraylılar hala içinde ukte olan, yaşamayanların da konuştuklarında kapak olan maçın Üstad "islam çupi" yorumu,
fenerbahce yenilmez
bu bir fenerbahce destanidir.
bu 4-3'lük kupa destanını gören yaşı yirmilik fenerbahce taraftarı, bir 30 yıl, galatasaray-fenerbahce rekabeti söz konusu olduğunda hep bu maçı anlatacaktır, böbürlenerek fener'liligini höpürdeterek.
ve fenerbahçeli şu destan maça şöyle bir kabadayılık asacaktir. âcaba biz onlara ilk yarida 3 gol avans verip, galatasaray'ı kupada pacavra ettik.
ne müthiş ne uyunamaz bir kabus ilk devresi idi; fenerbahce için.
baldırına cok iri bir bandaj geçirmiş bir oguz maç başlamadan önce çimene pek nazlı koydugu sol ayağı ile fenerbahçe için sakatlıktan sonra gelen bir mutluluk muydu, yoksa hiç çözülmeyecek bir bilmece miydi?
fenerbahce'nin mevsim basindan beri bir turlu klas ve emek disiplinine sokamadigi geri dortlu, prekazi gibi umulmadik uzak goller vuran, ugur gibi cok ters gol kontrataklari cikartan, tanju gibi onsekiz disi ve ici hareketlerde esrarengiz file senaryolari yazan rakipler karsisinda, ne kadar basarili bir defans grafigi cizeceklerdi?
mac basladiktan sonra goruldu ki, oguz'un sol ayagi tanrı'dan kendisine verilmis bir sol ayak degil, sonradan takilmis bir tahta bacakti, sanki. en basit top kontrolunu yapamiyor, o sihirli ve rahat driplinglerine kisilik koyamiyor, oyunun galatasaray orta sahasina dogru kacisini caresiz gozlerle seyrediyordu.
oguz kaybolmustu, arkasindan fenerbahce kaybedecekti belki de.
cunku alabora olan fenerbahce orta saha gemisinden sonra bu alanin gerisinde titrek bir filika gibi oynayan geri dortlu, giderek kabaran ve hasinlesen galatasaray denizinin ustunde fazla canli olarak kalamayacakti.
mac iri bir orkinos agi gibi oruluyordu, fenerbahce'nin ustune. cok iyi oynamaya basladigi zamanlar, eksantrik goruntulerle galatasaray defansinin onleyemedigi gol pozisyonlari buldugu zamanlar, dede'nin donmus dudugune teknik tavirlar koydugu zamanlar.
ne oldu biliyor musunuz?
fenerbahce, galatasaray'dan 3 gol yedi.
biri acemi savunma hareketli ergin'in penaltisindan, ikincisi rakibe sunulmus ters bir kafa vurusundan, ucuncusu yan hakeme gore nizami tv yayinina gore ofsayt kritik bir hareketten.
fenerbahce ile alay ediyordu; galatasaray kale direkleri. 3-0 yenik bir fenerbahce'nin hasan'ın ayagindan çıkan volesi bile galatasaray'in yan odunlarindan birisine vuruyordu
ne vardi 3-0'dan sonra galatasaray galerisinde? tribunlerin hepsinde, vatandas tribununde basin ve seref tribunlerinde ciklet yerine fenerbahce'yi cigneyen alayli sapursupurlar ve rakibini kucumseyen dudak valsleri.
avrupa kupasinda final hayali gorurken, kendi hayatini olduren, turkiye ligi’nde ise bu yil hic dogmamis mustafa denizli'nin ortalara cikip piste dikilip, kupanin hic olmazsa yerlisinde yeni bir final hayati aramasi ve bu hayati yakaladigina inanmasi, o kadar dogaldi ki.
fakat o galata kulesi dibi eski yahudi kilikli eskiciye benzeyen, her mactan once guya galatasaray'ı ısıtan hamamcı gorevini ustlenen o alman kondisyoner pandomimcisi devre biterken , hangi top ilim ve irfanina siginarak eli ile fenerbahce tribunlerine beş... beş... işareti yapiyordu.
o eli fenerbahce lavabona sokar sonra.
bitmemis bir macin, en tehlikeli yani "güven"in dozudur.
mustafa denizli ve takimi macin ikinci yarisina maci kazanmis ekip guveni icinde cikarken, kendi timinin bunyesine 5 yer degisikligi ile baska bir nefs ve hirs sokan veselinovic'in fener ihtarini, ne galatasaray, ne de mustafa denizli ciddiye aldi.
herhalde kazandigini dusunen bir takim, kaybetmeyi dusunmeyen bir ekiple yarisirken, ne onun kadar inancli, ne onun kadar yirtici, ne onun kadar hirsli, ne onun kadar onurlu olabilir.
bir metafizik gol atan aykut kaybetmeyi dusunmuyordu. ikinci devre boyunca galatasaray yari sahasinda seytanin bolerosundan figurler yapan ridvan kaybetmeyi dusunmuyordu. galatasaray yari sahasinin sol tarafina hangi sari-kirmizi futbolcu gelmisse onlari ayaklarindan puskurttugu eterle bayiltan hakan kaybetmeyi dusunmuyordu.
hele hele 90 dakikanin her dakikasinda, sahanin her yerinde galatasaray takimi ile tek adammis gibisine mucadele eden, 3 muhtesem gol atan ve simdilerde Türkiye'nin en iyi santrforu fetfasını çıkartan hasan, kaybetmeyi hic mi hic dusunmuyordu.
bu mac basit bir mac degil, fenerbahce icin bir tarih macidir.
belki fenerli bir sair, ileride bu macin ustune soyle bir misra dusecektir:
fenerbahce yenilmez... bu forma ile dalga gecilmez!
fenerbahçeliler bile koyamadığından o adı, doğru önermedir.
E sen "bizim kupamız yok ama çok büyüğüz biz" deyip, bir de en büyük olduğunu iddia edersen olmaz; aynı şeyi bursaspor da söyler, ankaragücü de, yimpaş yozgatspor da.
He bazı takımlar vardır, büyüklükleri tescillidir, aldıkları kupalar, oynadıkları ve kazandıkları maçlar bellidir, onları tenzih ederim.
