90'li yillarin basinda dzoni novak diye bi topcusu vardi fener'in sol kanatta. oynadigi zaman rakip takimin sag kanadini felc ederdi. fakat cok sakatlanirdi.
(bkz: emil kostadinov)...bulgar futbolunun hristo stoichkov un önderligindeki altın yıllarını yaşadığı dönemde forvet hattındaki en önemli partneriydi.bayern munchen takımına transfer olarak yıldız oyuncu oldugunu kanıtlamıstı.yaşının ilerledigi donemlerde fenerbahce de oynadı.daha sonra bircok yıldız gibi kayboldu,gitti.
o muhteşem golleri yiyen lukovcan kovasını unutmayalım.. sonrasında ise formulada ki adaşını dahi bize sevdiren şumayeri unutmayalım. tabii tek maçlık, sonradan almanyada yılın kalecisi seçilen enke'yi de hatırlayalım.
kalecilerden gittik ama bi tanede ne buldun al örneğinin göstergesi olsun diye bir örnek verelim. galata takımında ki adrian ille yi gören yöneticiler bir ara gidip sabin ille yi getirmediler mi..
bu gözler buna da şahitlik etti ya daha ne olsun.