ne zaman istikrar saglayacagi muamma olan politika.
bir yandan marco aurelio-appiah-anelka-van hooijdonk-luciano gibi kaliteli oyunculari secebilen;
diger bir yandan ise ali bilgin-burak yilmaz-yasin cakmak-maldonado-josico-murat hacioglu gibi adamlari da secebilen gercekten sacma sapan ya da baska bir deyisle varligi olmayan bir politika.
2005 yılındaki orta saha ve hücum hattı Aurelio, Appiah, Alex, Tuncay, Anelka ve Nobre den oluşan bir takımın
2008 yılında selçuk, maldonado, kazım, uğur boral, emre ve alex ile mücadele etmesine neden olan politika.
hafif göbeğim var şu anda, kondüsyonum da yeterli gelmez ama sezonun ikinci yarısına bomba gibi çıkarım. bu oyunu selçuk, maldonado, uğur boral ve kazımdan daha iyi oynarım. emre'nin oynayacağı maç sayısının 3 mislini oynarım.
ben yalnis, alex'e saygılıyım, üçüncü nesil yazarım, al beni başkan.
nato müteahhidi pek sayın aziz yıldırım'ın futboldan çok güzel anladığını(!) gösterir politikadır. biz aurelio'nun yanına adam ararken; adam tuttu aurelio'nun gitmesine izin verdi, neymiş bi yere gidemezmiş; al gitti mi gitmedi mi?
ikinci olarak; geçen sene burun kıvırılan, oynamadığında yarabbi şükür çekilen selçuk, oynamadığında ah vah ediliyor; maldonado oynasın diye dua ediliyor. şimdilerde de aurelio-appiah iklisinin yerini josico-maldonado almış. hadi canım sen de.
bu yönetimden üç isteğimiz vardı; bir, adam gibi bir önlibero xabi alonso gibi; iki, uğur boral'ın yerine bir sol açık albert riera gibi, bir de pivot forvet diye tabir ettiğimiz kuvvetli, yıpratıcı bir forvet. elde ne var? Bence sıfır.
digiturk'te yer alan spor kanallarıyla orantılıdır. evet götümden sallamıyorum vakti evvel aziz yıldırım "topçu alırken öyle çok fazla izleme imkanımız olmuyor bizde sizin gibi televizyonlardan takip edebiliyoruz" demiştir. zaten tersi durum olsaydı o kadar para verip guiza, kezman gibi topçular alınmazdı.
2003-2004 sezonundan itibaren 2008-2009 sezonuna kadar iyi ve başarılı olmuş ancak bu sezondan itibaren rezalet hale gelmiş politikadır.
çok fanatik bir fenerbahçeli olarak söyleyebilirim ki; aziz yıldırım ve kadrosu 2008-2009 sezonu için transfer konusunda maalesef çok çok başarısız oldu.
fenerbahçe'nin elinden aurelio gibi bir futbolcu çıktı, bu futbolcu fenerbahçe'nin %20'si demekti. luganoyla edu takımı zaman zaman yakacakken, açıkları o kapatırdı yamalardı. sorunlar böyle örtbas edilir, göz önünde olmazdı. aurelio 90 dakika sonunda bir 90 dakika daha oynayabilecekmiş izlenimi verecek kadar diri olurdu. maç boyunca ayak basmadığı yer kalmazdı, top kapar, hücum keser, takımı kontraya / hücuma çıkarırdı. ama biraz daha fazla para vermemek uğruna elden kaçırıldı. neyse dedik futbolcu ölene kadar bizde olmak zorunda değil, elbette bir gün gelecek ve gidecektir. nasıl olsa alırlar yerine en az onun kadar iyi birisini dedik, aldılar zaten. 34lük josico. o kadar iyi ki, o kadar olur. 7 dakika dayanabilecek kadar kuvvetli. son 2 sezonunda takımının maçlarının %40'ında ya oynamış ya oynayamamış birisidir. neyse diyoruz, ilerde belki parlar diyoruz ve geçiyoruz.
fenerbahçe sol kanadında uğur boral'ı oynatıyor ve şampiyonlar ligi'nde bir şeyler yapabilme hedefine sahip. aynı şekilde sağ kanadında ciddiyetsiz, istikrarsız bir colin kazım. yetenek her şey değildir dedirten bir kazım. sol bekte zico'dan sonra ruhunu kaybetmiş bir carlos, sağ bekte geçen seneden en ufak bir iz taşımayan bir gökhan gönül. takım ruhu diye bir şey zaten yok. bunun en büyük sorumlusu da dede'dir, aragones'tir. yani kanat namına hiçbir şey yok.
göbeğe geçelim, edu lugano geride, alex maldonado / josico emre ilerde. emre performans olarak çok düşük durumda, bir gün sakat bir gün sağlam. ne olacağı belli değil. josico'nun nasıl olacağı zaten porto maçında ortaya anlaşıldı hemen hemen (inşallah yanıltır bizleri...) alex'in ne olduğu malum, maldonado yine belki de takımın en iyisi konumunda sezon başından beri.
edu kendi kalesine sallama kralı, lugano'nun yaptığı hatalar yine göz önünde.
forvet güiza ve semih. semih kulübeye hapis, güiza da kafasını 3 santim uzatıp son dakikalarda beraberlik golü atmaktan aciz bir kral.
fenerbahçe milyonlarca dolar bütçem var diye bir nevi artistlik yapıyorsa, senna'yı alacak. fenerbahçe milyonlarca dolar bütçem var diye bir nevi artistlik yapıyorsa, arda gibi bir sol açık bulacak getirecek. fenerbahçe milyonlarca dolar bütçem var diye bir nevi artistlik yapıyorsa, yattara gibi bir sağ açık bulacak getirecek. fenerbahçe milyonlarca dolar bütçem var diye bir nevi artistlik yapıyorsa, mehmet topuz gibi bir askeri bulup getirecek. fenerbahçe milyonlarca dolar bütçem var diye bir nevi artistlik yapıyorsa, meira gibi, lucio gibi stoperleri bulup getirecek.
fenerbahçe milyonlarca dolar bütçem var diye bir nevi artistlik yapıyorsa, ispanya'yı şampiyon yapmış bir teknik direktör dede'yi değil; zenit gibi bir takımı şampiyon yapmayı başarmış advocaat, shakhtar gibi bir takımla iyi şeyler yapmayı başarmış, galatasaray'a yaşamadığı mutlulukları yaşatmış lucescu gibi teknik patronları getirecek.
ha getirmiyorsan, porto'dan 3, kiev'den 2, arsenal'dan da 5 yemen gayet tabiidir. bu gidişle dua eder olacağız sanırım keşke 3. olabilsek de yolumuza uefa'dan devam edebilsek diye.
her şeyin öncelikle türk futbolu, sonradan da türk takımları için iyi olması dileğiyle.
ismi duyulmuş futbolcu olsun da taştan olsun anlayışıdır. roberto carlos'a verilen parayla 2 forvet 3 tane de sol bek alınırdı ki şu anki roberto carlos'tan kat kat faydalı olurdu.
ama iş sportif faydadan çok parasal faydada. yani ben ne kadar reklam yaparsam, ne kadar forma satarsam o kadar iyi diye düşünen bir başkan var.
fenerbahçelilerden çok fenerbahçeli olmayanların nedense ! daha çok takip ettikleri politikadır. ha bu transfer döneminde ne olmuştur , evet iyi ve yerinde transferler yapılamamıştır. ama bu demek değildir ki takım düzelmeyecek elbet düzelecektir de fenerbahçeli olmayanlara ne oluyor ben onu anlayamadım...
bu sene tam anlamıyla sıçmış politikadır. teknik direktörden alınan her topçuya kadar. ben bu kadar umutsuz, hava yakalanmadan girilen bir sezon daha hatırlamıyorum. tuncay-appiah-aurelio-anelka varken uğur boral-maldonado-selçuk(josico)-guiza'ya geldik. bir yerlerde yanlışlık var aziz başkan.
guiza'yı boşuna aldırmış politikaldır. halbuki 17 milyon euro yerine 10 milyon euroyla ismail bangoura'yı alsa daha iyi bir şeyler yapabilcektir. en azından bangoura ileride basan çok koşan bir forvettir semihi tamamlardı.
genelde her buyuk takim gibi anlik ba$arilar uzerine kuruludur. ancak genc ve gelecek vaad eden bir transfer yok dersek, olaya yuzeysel bakariz.
joop lensen ismini hic duydunuz mu? basinda cok gecmedi cunku. efendim, joop lensen az alkmaar'da bir alt yapi sorumlusu. 2004-2005 sezonunda astronomik rakamlarla ve ekibiyle birlikte fenerbahce alt yapisinin ba$ina getirildi lensen. ve daum donemi sonuna kadar gorevine devam etti. peki neler yapti bu lensen? geldiginde sezon ortasi olmasina ragmen paf takimi ve yildizlari neredeyse tamamen degi$tirdi. pek cok oyuncunun* kuluple ili$igini kesti, vs. nitekim 2006-2007 sezonu ba$inda gorevine son verildi. eh, turkiye'de yoneticinin ogluna dokunursaniz, bi anda masraflariniz gundeme gelir, goze batmaya ba$lar. her neyse, lensen gidince yerine senol corlu getirildi.
uzatmadan konuya gelelim, 2 sezondur lensen'in anlayi$ini aynen devam ettiren corlu, lensen'in zamaninda izleyip begendigi isimlerin pek cogunu bu sezon fenerbahce alt yapisina kazandirdi ki fenerbahce'nin bu sezon transfere harcadigi 50 milyon euro'ya yakin para ne kadar basinda yer bulmasa da sadece guiza, emre ve burak icin verilmemi$tir.. mesela neler yapildi.
erciyes'ten abdulsamet karakoyunlu, zonguldak'tan samet kaymaz, aydin'dan harun izgut, kerem cağatay gibi pek cok isim transfer edildi. bu isimlerin en buyugu 15 ya$inda olmakla birlikte hepsi ciddi anlamda cok yetenekli gencler.. fenerbahce alt yapisi hic bir zaman icin bir futbolcu fabrikasi olmami$tir ancak yonetim artik ajax modelini ciddi anlamda ornek almakta ve buna gore i$ler yapmaktadir.
aurelio'lara, tuncay'lara, serdar'lara el acmamak icin yeni aurelio'lar, yeni tuncay'lar bulmak ya da alt yapidan yeti$tirmek, egitmek, fenerbahce sevgisini a$ilamak gerekir.
fenerbahce 2. yolu secmi$tir, dogrusunu da yapmi$tir. bunun sonuclarini da uzun vadede hep birlikte gorecegiz zaten.
parasal mantık üzerine kurulmuş stratejidir.
kim daha pahalıysa onu alır fenerbahçe.
gol atıp atmaması, eskisi gibi formunda olup olmaması önemli değildir futbolcunun.
yabancı ve fiyatı pahalı sayılabilecek düzeyde olsun yeterdir.
ne olduğu anlaşılmayan politikadır. hem hava caka satılmaktadır türkiye'de en sağlam bütçeye sahibiz diye hem de anlaşıldığı iddaa edilen adamların ismi açıklanmamaktadır ellerinden kapıcaklar diye. özellikle son zamanlarda ben dahil çoğu fenerbahçelinin canını sıkmaya başlamıştır. aldıysan bi adam ve hoca her neyse çık açık açık söyle! bu kendini diğer takımlardan ve yöneticilerden farklı tutma uğruna sergilenen kasıntı da ne?
edit: aragones'le birlikte eksilenmiycek kadar kötü sanırım.
ne yapıp ettiyse adriano'yu bir türlü takıma kazandıramama poltikasıdır. fanatik fenerliyim ve hala şu herifi bekliyorum. bu taransfer, yalan haber olabilir diyorum ama tüm basında yalancı değildir.