ünlü futbolcu roberto carlos'un mehmet çiftçi ile yaptığı röportajında sarfettiği söz. böylece ünlü oyuncunun kalbinin hala fenerbahçe için çarptığı anlaşılıyor.
birçok futbolcu, artık sahada yürümeye bile dermanlarının kalmadığı yaşlara geldiklerinde, futbol yaşantıları boyunca yakalayabilecekleri en güzel voleyi vurabilmek için, japonya, katar, arabistan, türkiye gibi bir yıldız futbolcunun, bütün bir takımın havasını değiştiren ve bu yüzden de ona ödenen paraya acınmayan ülkelere gitmeyi, " bu sıkıntıya en fazla 1-2 yıl katlanırım, çocuklarıma birkaç milyon dolar daha fazla bırakırım" mantığı güderek kabul ederler.
fener carlos u sezon başında da istemişti, ama carlos, mantıklı ve de kabloları yakmamış bir dünya starı olduğu için, real madrid de yedek kalmayı fener e tercih etmişti. işler beklediği gibi gelişmedi ve de ekonomik olarak kaybı oluşmaya başladı.
bu aşamada, kasası gayet tatminkar olan fener e böyle bir yeşil ışık yakması; "içindeki fener aşkının bambaşka" olmasından dolayı değil, tamamen yeşil dolarların göz alıcı ihtişamındandır. başka bir sebebi yok. at gözlüğünün yanlarındaki görüntü böyle, şimdi hava durumu.
"istesem roberto carlos'u 2 saatte türkiye'ye getirirdim" gibisinden yılın palavrasını atan ezik bir kulübün ezik başkanının yapamadığını, fenerbahçe'nin yapacağı korkusuna kapılan, ezik bir taraftar güruhunun bok atmaya çalıştığı olay...
(bkz: fenerbahçenin hayalleri bile sizin dünyanıza sığmaz)
