bir kere klüp değil kulüp , sonra fener düşmanlığını yaratan yegane faktör tam bu başlıkta da vurgulandığı gibi fenerbahçe taraftarının ve yönetimlerinin hep en büyük biziz takıntsıdır . ama asıl yanılgı bu durumun fener i en büyük yapmadığı sadece en itici ve en sevilmeyen yaptığıdır .
kendi kendinize gelin güvey olmakta hakikatten üstünüze yok .
-edit- imla
fenerbahçe'nin büyüklüğünden ve başarılarından dolayı çekilememe durumudur.
türkiye'ye avrupa'dan resmi bir organizasyonda kupa getiren ilk futbol takımına sahiptir fenerbahçe spor kulübü. Ancak bazı futbol cahilleri, bu başarıyı görmezden gelir.
3 profesyonel branşta aynı yıl içinde 5 şampiyonluk kazanan dünyadaki tek takımdır. Aynı yıl, ayrıca bir de dünya şampiyonluğu kupası almıştır.
Evet bildiniz, geçen seneden bahsediyorum. Fenerbahçe, yarışmacı olduğu tüm profesyonel branşlarda hem erkeklerde, hem de bayanlarda şampiyon olabilme başarısını göstermiştir. Bunların dışında, atletizm, kürek, yüzme, masa tenisi, boks gibi amatör şubelerde ise ulusal ve uluslararası pek çok orginazsyonda altın madalya/kupa almıştır.
Bu kadar parlak geçen 2010-2011 sezonunda, sadece futbol takımının şikeyle suçlanması akıl ve mantık dışıdır. O zaman diğer branşlardaki şampiyonluklar, madalyalar ve hatta dünya kupası bile şike değil mi?
Fenerbahçe'nin geçen seneki kadrosunun çok rahat şampiyon olabilecek kalitede olmasına rağmen, kadro kalitesi bakımından fersah fersah fenerbahçe'nin altında ezilen trabzonspor'un, fenerbahçe'yle ligi aynı puanda bitirmesine rağmen hiçbir maçının irdelenmemesi düşündürücüdür.
Yapılaşma, tesisleşme ve lisanslı ürüm kullanma konusundaki bilinçli taraftarı sayesinde, kendini ekonomik olarak kalkındırabilmiştir.
Şike skandalı patlak vermeden önce 1.3 milyar euro olan borsa değeri, 576 milyon euro'ya gerilemesine rağmen, halen daha borsaya açılan diğer 3 takımın borsa değerine yaklaşık eşit piyasa değerine haiz spor kulübüdür fenerbahçe.
Tüm branşlarda ve ekonomik anlamda fenerbahçe'nin altında ezilen diğer takımların fenerbahçe'yi engelleme girişimleri mutlaka sonuçsuz kalacaktır.
Fenerbahçe'nin antipatik olmasının sebebi, elde ettiği başarılarıdır. Fenerbahçe şampiyonlar ligi'nde çeyrek final oynadığı sene "inşallah sevilla'ya elenirsiniz." diyen galatasaraylı arkadaşlarım, aynı dileklerde chelsea maçı için de bulunmuşlardı. Onlara, neden böyle istediklerini sorunca da bana şu cevabı vermişlerdi:
"abi zaten fener bizi her branşta yeniyo, tutunabildiğimiz tek dal uefa kupası. Fener daha büyük başarı yakalarsa futbol sohbeti yapıcak yüzümüz olmaz."
işte durumu en iyi özetleyen cümleler bu galatasaraylı arkadaşların itiraflarıdır.
kendi takımlarını anlatırken ille de
fenerbahçe'yi de zikretmek zorunda kalan
antifenerliler sebebiyle ortaya atılan
önermedir.
(bkz: 1921 vs 2607 vs 13272)
oysa ki fener zaten en büyüktür, orası
ayrı konu.
doğru olsaydı yunanistan ya da ermenistan dünyanın en büyük takımı olurdu. milyonlarca düşmanları var. ama nedense sempati duyduğumuz ispanya, brezilya falan dünyanın en büyüğü.
acaba bu düşmanlığı kim yarattı sorusunu aklıma getiren sonuçtur. herkes ektiğini biçer, senin rakibin bir başarı elde ediyor ve sende onu bir maçta yendim diye kendine pay çıkarıp ben daha büyük takımım diyorsan o senin çaresizliğini ve ezikliğini gösterir dostum, açık ve net.
farkında mısınız bilmiyorum fener ne zaman kaybetse fenerli arkadaşlar bizim böyyüklüğümüz diye başlıyorlar. bu nasıl büyüklük anlamadım koyuldukça genişliyor heralde. yoksa nasıl olabilir ki?
diğer takım taraftarları fenerbahçeye neden düşman gözüyle bakar neden bizi antipatik bulurlar gerçekliğini irdelemek yerine yüzbilmem kaç yıllık tarihinde hiç kazanamadıkları avrupa başarısı yirmi küsür yıllık türkiye kupası hasretlerini unutup biz ama 4 büyük takımın kendi aralarında yaptıkları maçta en çok puanı topladık geyiğinin içine saklanmış dışa vurulmuş eziklikleri ile sıçılan önerme
Michel Platini nin de dediği üzere "büyük takımlar aldıkları kupalarla, küçük takımlar ise büyük takımları yenmeleriyle övünürler."