Koyu distortion da bile özellikle 12. perdeden sonra dahi temiz ton verebilen yüce alet. Bu bakımdan her metal gitaristinin dahi standında en az bir tane bulunur.
made in japan versiyonların 1980'lerde yapılanları; 2000'ler, 80'ler ve 90'lar made in usa versiyonlarına aşık atacak kadar iyi gitarlardır. nereden biliyorum? elimden geçen yüzlerce amerikan fender strat (zamanında fender türkiye distribütörü olan kıvılcım müzik ile ortak çalışıyordum evet ve gelen hemen tüm gitarlarla çalıyordum kalite kontrol maksatlı)beni sap, manyetik ve çalım rahatlığı olarak 1 ay önce satın aldığım made in japan 1987 model kadar etkilemedi. ayrıca yavuz çetin'in japon fender strat'ı ile de çaldım ve bu enstrümanın muazzam tonu için buradan buyrun:
80'lerde üretilmiş bir japon fender stratocaster'ı üst model amerikan strat'lardan ayırabilecek bir kişi bile görmedim bugüne kadar. aynısı telecaster modeli için de geçerlidir. Japon Strat'ların neden efsane mertebesinde görüldüğünü detaylı öğrenmek, duymak isteyenleri şu youtube kanalına alabiliriz: http://www.youtube.com/user/JVStratocasters
bulabilirseniz kaçırmayın, özellikle de 500-700 dolar aralığında bulabilirseniz direkt saldırın derim.
fender isimli gitar üreten firmanın ürünlerinden biri. çok geniş bir ton yelpazesine sahiptir. iyi bir amfi ile harikalar yaratılabilen bir gitardır. kullanıcıları arasında ünlü rock grubu pink floyd'un solisti ve gitaristi david gilmour, efsane gitarist jimi hendrix, isveçli gitar virtüözü yngwie malmsteen ve Eric clapton gibi müzisyenler bulunmaktadır.
her gün otomobil tutkunları gibi satın almayacak olsam da ikinci ellerine göz gezdirdiğim, tanıtım videolarını izlediğim, hakkında makaleler okuduğum, hangi modifikasyonlarla daha iyi olur diye araştırdığım gitar. çok uygun fiyatlara çok iyi modellerini, bazen el yapımı olanlarını da denk getirebilirsiniz. yine de benim gibi çok ilgilenmeyin bu gitarla, bir süre sonra fetişizme kayıyor müziği bırakıp şu ağaç gövdeyle bu ağaç sap nasıl ton verir gibi şeyleri düşünmeyi abartıp yoldan çıkıyorsunuz.
uzakdoğu üretimiyle başlayıp tadını aldıktan sonra amerikan malı olana geçtiğim hayatımın aşkı bebeğim gitar modeli. Manyetikleri de bir harika. Özellikle eric johnson tonlarında kullandığımda 'işte budur' diyorum.
ülkemizde genellikle her yola gelir mantığıyla alınsa da aslında farklı bir karakteri olan güzide gitar. stevie ray vaughan birçok kişiye göre stratın babasıdır. her şeye rağmen bi telecaster değildir.
hayatta bi kadından daha çok arzuladığım şey varsa, bu aletin usa olanıdır. az kaldı kavuşmamıza.
tonları, klavyesi, görüntüsü mükemmel bir gitardır. türkiyede fiyatı tuzlu baya. getirtme şansınız varsa yarı fiyatına yurtdışından bi tanıdığa getirseniz çok kara geçersiniz. bekliyoruz efenim kendilerini
her gitaristin hakkını veremeyeceği ama hayalini süsleyen muhteşem ötesi alet. Kendimi gitaristten saymam doğru olmaz ama şu zımbırtıyı tıngırdatan birini dinleyince içim bi hoş oluyor. Devlet bahçelinin püskevitli konuşmasındaki çocuğun isyanı gibi baba bana niye almıyorsunbizde niye yok diye isyan edesim geliyor. Hep hayallerimi süslemiş iki fender modelinden biridir. Diğeri için (bkz: fender telecaster)
gitarla haşır neşir olmaya başladığım ilk zamanlarda klasik gitarı kenara atıp da ilk satın aldığım elektro gitarım da cort marka bir strattı. Şu an 250 tl civarı olan o çakma bile insanın mutlu olmasına yeterken gerçek bir fender stratocastera (veya telecastera) sahip olmak orgazmı yaşamak olsa gerek.
Meksika üretimleri iş bitiren, Amerikan üretimleri evladiyelik gitarlardır.
Dipnot olarak belirtmek isterimki yukarıda bahsettiklerim dışında Meksika üretimi deluxe lone star modeli dikkat edilesi ve denenesi gitarıdır. H-s-s standardında zannımca Meksika standart ve Amerikan special standart modellerinden fersah fersah üstündür.
bir gün 10000tl olan versiyonunu inşallah elde edeceğim, bundan sonraki uzun on yıllar boyu da çalacağım, dünya'nın 9. harikası.
8.si için:
(bkz: ballıca mağarası)
2012 amerikan standard modeline sahip olduğum gitardır. olympic white rengi her geçen yıl biraz daha sararır. maple klavyesine her dokunduğunuzda gülümsetir. yaşlandıkça güzelleşecektir, güzelleşmektedir. artık kolum bacağım gibi bir şey olmuştur.
Bir adet meksikasına sahip olduğum gitar, ton olarak amerikan a yakın olsamda hep bir amerikan hayali kuruyorum kafamda, babası zengin gavatların ulaşabildiği amerikan stratlar gayet sıcak clean tonları vermektedir.