"Korku ve kuşkuya batmış
kafamız dağınık,gözlerimizde dehşet
umutsuzca bir çıkış bulmaya çalışırız
bir kurtuluş, yaklaşan
açık tehlikeden.
Ama yanlış o değil asıl üstümüze gelen
yalandı haberler
( belki duymadık, ya da duyduk da anlamadık )
Aklımızdan bile geçmeyen başka bir felaket
birdenbire olanca vahşetiyle çöker üstümüze.
gafil avlayıp- vakit yok artık-
ezer geçer bizi."
arapca beka kelimesinin ziddina tekabul eden, yok olmak fani olmak manasindadir..
tasavvufi bir ilim olan "fena", hint nirvanasi ile benzerlik arz etse de tasavvufta kul hic olmaz ancak hakk'in varliginda yok olur yani hakk'ta var olur..
fena kelimesi taşıdığı anlamın dışında daha naif bir tavrı olan incelikli kelimedir. beka ve fena üzerinden gidersek nasıl bekaya özlem duyuyorsak fenayı da kabul etmemiz gerekmektedir ve bunun farkında olmalıyız. gerçekçi, aslanlar gibi olumsuzluk bildirmeyen bir olumsuzluk kelimesi.
aklının tam ortasına bir oğul düşünce babamın
dönüp dolaşan bir fenalık gibi söylenmiş göğe
beni suret et
oğul diye bir uçurum diliyorum kendime
annemin içine hüngür hüngür ağlayınca babam
alnında oğul terleri birikince
dünyaya bakma vaktim gelmiş
bir sesin bir yere bakması gibi fena
tuhaf bulaşıcı ve yapışkan bakmışım dünyaya
akşamına razı evimizde başı dönen bir sözcük olmuş cüzam
önce bir doğum lekesi sanılmış bu bakma halim
günün öğünlerine çarpan bir sözcük
kalkıp kendi kendine gezen bir sözcük
cüzam ve fena
bu ağaçta bir yanlışlık buldum
bu ağaçta çok düzgün bir dağınıklık diye diye yürüdüğüm o bahçe
kırk yıl aynı yere bakmakla edindiğim bu veba
beni getirip getirip buraya bırakan bitkiler gibi
alnında bir yer var
kullanılmamış bir yalnızlık
sanki durmadan bir çiçeğin kenarını anlatıyor bana
avucumda nem yüzümde ateş
kalbimde unutmak kadar feci sözler
unutmak
kırk yıl aynı yere bakan da unutmamış ki diğer yeri
adının ibret sesi çarpınca kulaklarıma
kendi bahçesinde başı dönen bir çocukluk
altı yetim kardeş
altı fena söz gibi iniyorum taş çarşılara
aklım yokuş kalbimde nal sesleri
ey beni buraya getirip getirip bırakmış şeyler
ey aklımın tam ortasında yırtık o umman
işte kırk yıldır fenayım aslında
işte kırk yıldır kendimin kardeşi gibi buralarda