'ora mezunu' olmak seklinde kendini ifade eden yesil fasulyelerin mezun oldugu fakulte. degerini anlamak icin hic emek harcamamislarin fakultesidir zaman zaman.
ismi yavaş yavaş yok olan fakültedir. Çok cins isimler koyuyorlar artık. Misal ben de fen edebiyat fakültesinde okuyorum ama adi insani bilimler ve edebiyat.
hızla çoğalması ülkemizdeki bilimin niteliğini düşüren önemli sebeplerden biridir.
nicelik ne kadar büyürse nitelik o kadar düşer, malum.
dolayısıyla kanayan yaralardan biridir aslında.
üstellik fen ve edebiyat bölümleri aynı fakülte altında yer aldığından hiçbir alan kendini çok da fazla geliştiremez. çünkü bu bilimlerin yöntem ve teknikleri birbirinden çok farklıdır.
ancak kapatılmamasında iki gerekçe öne sürülmektedir:
1) "üniversitelerin çekirdeğini oluşturuyoruz."
2) "eğitim alma hakkı engellenemez."
bunları incelediğimizde, fen edebiyat fakültesi olmayan üniversitelerin neredeyse olmadığını görüyoruz. bu da yaygın yanlış kanaate destek oluyor. yeterli fiziksel kapasitesi, arge imkanları olmayan, özellikle ulaşım sorunu olan anadolu illerindeki üniversitelerde bu fakültelerin (hatta üniversitenin) açılması mış gibi eğitim vermekten, kağıt üstüne diploma basmaktan öteye gidemez.
bir diğer konu olan eğitim hakkı meselesiyse, az ve öz olarak açılan fakültelerde yine bu hak engellenmeden tanınabilir.
kısacası, yıllardır sadece kağıt üstünde kurulu olan birçok fen edebiyat fakültesinin bizi bir tık öteye bile götürmediği gerçeğiyle yüzleşmemiz lazım.
sadece metropol illere fen ve edebiyat olarak ayrı ayrı kurulacak olan yüksek bütçeli fakültelerle bu iş bir nebze de olsa çözülebilir. ki benim önerim fen fakültesi ve insanî bilimler fakültesi olarak ayrılarak; hatta ileriki boyutlarda daha alt dallarda fakülteler kurarak ( dil fakültesi, matematik fakültesi vb.) daha nitelikli eğitim verilmesi yönünde.
yükseköğretimde yapılcak köklü değişikliklerden birisi muhakkak ki bu fakültelerde olmalıdır. umarım gerçekleşir.
öğrendiğiniz herşeyi unutun onlar yalan onlar yanlış diyip başlamıştı ilk derse hocanın biri Akdeniz Tarih'de iken, daha sonra biz sizi bilim adamı olarak yetiştireceğiz sıradan öğretmen gibi değil, diyerek devam ediyordu cümleleri..
amacı bilim adamı yetiştirmek olan fakat mezun olanların öğretmen olacağız deyip formasyon aldığı gereksiz fakülte. kapatılsa ülke rahatlayacak fakat lobisi çok sağlam kapatamıyorlar. evet.
aslında ülkemizde en çok değer görmesi gereken fakültelerin başında gelmesi lazım, ama bizde öyle mi? cevabı hepimizin bildiği üzere hayır.
bir ülke nasıl gelişir? atatürk'ün de dediği gibi bilim ve fen'in ışığında. bizim ülkemizde böyle mi ? e yine hayır. sen bu bölümlerin puanını düşürerek , insanların ''açıkta kalmayayım da yazayım'' kafasıyla yaklaştığı bir yer olarak devam ettirirsen bir cacık olmaz bu ülkeden. bizim gelişmemizin tek yolu bilim ve eğitim.
bunun için altyapı lazım, gelişmiş lab. lar, gelişmiş kütüphaneler vs. aslında mesele en temelde, bunları sağlayacak olan alt yapımız olmamasında.
bu fakültelerde okuyan insanlara formasyon aldırmak ne alaka bir kere ? adam bu bölümü okuyor, geleceğin bilim adamı olacak. bilimsel araştırmalarda bulunacak ama biz ne yapıyoruz bu adamları? öğretmen. ne kadar saçma değil mi? öğretmenlik okuyamayıp, ders anlatamayan adamlar gelip bizim liselerimizde öğretmenlik yapıyor. sonra vasıfsız lise öğrencileri ortaya çıkıyor. bu insanları suçlamak mı lazım ? hayır. ekmek parası bir yerde onlara da hak veriyorum. mesele bizim devletimizin saçma sapan eğitim politikalarında.
umarız fen edebiyat fakültelerinin puanları artar ve '' gelecek vaad eden'' fakülteler arasında girer, bizim insanımız daha çok araştırır, daha çok bu ülkeyi ileriye götürmek için çabalar.
sevgiler,saygılar.
edit: dokuz eylül üniversitesi yazmayı düşünen arkadaşlar mesaj atabilirler. mümkün olduğunca bilgilendirmeye çalışırım.
yök ün fizik-kimya-biyoloji bölümlerini kapatma kararı sonrası, artık sadece edebiyat fakülteleridir.
3-4 seneye kadar mevcut öğrenciler de mezun olduğunda artık bu fakültelerde fen öğrencisi kalmayacak. ya ismi sadece edebiyat fakültesi olacak veya "dil tarih coğrafya fakültesi" adını alacak...
burada okuyan öğrencilere çok üzüldüğüm fakülte. ingiliz dili ve edebiyatı, ingilizce mütercim tercümanlık gibi ingilizce ile ilgili bölümlerin dışında okuyan öğrencilerin iş bulması neredeyse imkansız. ama yine de bir umut okuyorlar, emek, zaman ve para harcıyorlar. gördükçe çok çok üzülüyorum.
Fen-Edebiyat Fakültelerinin sorununu çözmek için bir yöntem var. Eğitim Fakültelerini kapatmak. Eğitim Fakülteleri kapatılmazsa çok sorun çıkar.
Avrupa' da formasyonla öğretmen olunurken tek akıllı sen miydin?
Üzgünüm ama öğretmenlik Fen Edebiyat Fakültesinin hakkı.
bilim adamı yetiştirmesi gereken lakin türkiye şartlarında bunu pek de beceremeyen fakülte. çıkanların çoğu işsiz oluyor ya da dershanelerde öğretmenlik yapmak mecburiyetinde kalıyor aklını kullananlar okurken iyi bir ortalama yapıp yüksek lisans için kasıyorlar.
artık fen ve edebiyat olmak üzere iki farklı birim olarak çalışan fakültedir.
amacı fen bilimleri ve sosyal bilimler üzerinde çalışacak araştırmacılar ve bilim adamları yetiştirmektir.
lakin ki, ülkemizin bilim adamından ziyade montajcılara ve pazarlamacılara ihtiyacı olduğu için pek rağbet görmeyen, okuyanların da genelde işsiz kaldığı fakültelerdir.