her taraf matematik, kimya, türk dili ve edebiyatı gibi bölümlerle doluyken; kimi üniversitelerde mütercim tercümanlık bölümünü de bünyesine katabilen fakültedir. tamam sosyal bilimler alanlarında görev yapabiliriz ama, ilginç yani..
ankara üniversitesinde sedece fen fakültesi olan,edebiyat fakültesi uranyum ve nükleer atığa maruz kaldığı için dil ve tarih-coğrafya fakültesi olarak değişime uğramış olan eğitim yuvası zannedilen örgüt evlerinin adı.
son zamanlarda pedagojik formasyonla ilgili haberlerle öğrencilerin üzüntü yaşadığı iddia edilen fakültelerdir.
açıkçası kimsenin de umrunda değildir.
formasyon alabildiğimiz zaman bile öğretmen olabilmenin zorluğunu gayet iyi bilmekteyiz.
eğitim fakültelerinin yasal girişimleri haklı olarak başarıyla tamamlanmıştır, sonuçta bize pedagojik formasyon verilmesiyle onların iş alanlarının önüne geçmiş bulunuyoruz, ancak onların sorunu o da değil aslında. eğitim fakültelerinin tek sorunu, onlarda verilen eğitimin fen-edebiyat fakültelerinden iyi olmaması. fen-edebiyat fakültesini bitirmiş bir öğrenci eğitim fakültesini bitirmiş bir öğrenciden çoğunlukla daha donanımlı ve daha bilgili olur. bu iki fakülte mezunlarının kpss'ye sokulmasıyla aradaki fark iyice açılır.
ancak burası türkiye, ne zaman nelerin değişeceği belli olmuyor. 5 sene önce de bunların aynısı konuşuluyordu şimdi de konuşuluyor.
tbmm gündemi bu konuyu ele aldı ve çeşitli tartışmalar yapıldı. yök cephesi ise bu kararın şu anda fen-edebiyat fakültesinde okuyan öğrencileri etkilemeyeceği ve karar verildikten sonra fen-edebiyat fakültesine giren öğrenciler için geçerli olacağını ifade etti.
bilim insanı yetiştiren fakülte olduğu iddia edilen ancak üniversiteye en düşük puanlarla öğrenci alan fakülte.
sorsan kaynak ve altyapı bakımından zengindir, ancak öğrencilerinin profilini benim anlatmama gerek yok herhalde.
Mezun olana kadar üst üste koysan oturma takımı olacak kadar kitap okutan fakülte. Ölüsü bile, sıfır alan bilgisiyle yetişen eğitim fakültelilere korku salar. Öğrenmeyi öğretir.
bir tutturmuşlar ''alan bilgisi'' diye. sanki ortaokul öğrencisine kalkıp osmanlıca anlatacaklar, atomu parçalamayı öğretecekler. mezun olup formasyon alana kadar öğrencilerle buluşmadıkları için ki formasyonda da ne kadar staj yaptıklarını bilen bilir, atıp tutması kolay geliyor onlara. madem öğretmen olmak istiyordunuz össde kasacaktınız arkadaşım. ben öğretmen lisesi ve anadolu lisesi mezunlarıyla yarışıp 2082. olarak kazandım üniversiteyi. türkiyenin sayılı eğitim fakültelerinden mezun oldum. sen naptın, benden 30 puan aşağıda alıp gittin bi sene formasyon aldın geldin ben öğretmenim dedin. yok öyle bi dünya.
peşin edit : size verilen hakkı elinizden bir anda almaları evet yanlış. bu konuda haklı olabilirsiniz ama siz sistemdeki boşluktan yararlanıp öğretmen oluyordunuz bunun farkına varın. bu kararın verilmesi gerekliydi, ha bugün ha yarın. mağduruz diyorsunuz ya biz senelerdir mağduruz. alışırsınız, geçmiş olsun.
tam olarak o fakültelerden mezun olanlar, öğretmen desen değil, mühendis desen değil, teknik eleman desen değil, sanatçı desen değil, ne oldukları belli değil, sadece aralarında çok az bir kısmının başarılı ve şanslı olanları akademisyen olabiliyorlarsa olurlar, diğerleri formasyon alıp, öğretmen olma peşindeydiler, artık yakın bir zamanda o da olmayacak.
bir de zıt bilimlerin bir binada olması durumu da var, bazı üniversiteler fen fakültesiedebiyat fakültesi şeklinde ayırmışlar, ama ayırmayan üniversitelerde çok komik ve ilginç durumlar ortaya çıkıyor, atıyorum kafadan bir derslikte arşimet kanunu anlatıyorken, hemen yan sınıfta aruz vezni şiir sanatı anlatılıyor, kantininde bir masada matematiksel hesaplar yapılırken hemen yan masada osmanlı tarihi tartışılıyor, zıtlıklarla dolu bir okul.
önce bazı bölümlerine öğrenci alımı durdurulup, sonra kontenjan azaltılıp, daha sonra da hiç öğrenci alımı olmadan en geç 10 sene içinde kapatılması gündemde olan okullar, peki öğretim elemanlarının hali ne olacak derseniz, fen kısmındakiler mühendisliklere, teknik okullara ve eğitim fakültelerinin ilgili bölümlerine kaydırılacak, edebiyat kısmındakiler ise dil-tarih-coğrafya fakültelerine veya eğitim fakültelerinin ilgili kısımlarına kaydırılarak düzenleme yapılması düşünülüyor.
genelde temel bilimler okutulan ve düşük puanla öğrenci alan fakültedir. ama köklü olmaları nedeniyle diğer bölümlere de temel bilim dersleri bu fakültenin öğretim üyeleri ve asistanlarınca verilir.
psikoloji bölümünü barındırdığından işsiz bilim adamı falan yetiştirmeyen fakültedir.
diğer bölümleri için aynısını diyemeyebilirim ama türkiye şartları, keşke böyle olmasa.
işsiz fabrikasıdır. ayrıca bilim adamı falan yetiştirmiyorlar emin olun. zaten formasyon kalktı bilim adamı havası bozuldu.
fef mezunu olarak fef'lerden cacık olamayacağını söyleyebilirim.
artık fen ve edebiyat olmak üzere iki farklı birim olarak çalışan fakültedir.
amacı fen bilimleri ve sosyal bilimler üzerinde çalışacak araştırmacılar ve bilim adamları yetiştirmektir.
lakin ki, ülkemizin bilim adamından ziyade montajcılara ve pazarlamacılara ihtiyacı olduğu için pek rağbet görmeyen, okuyanların da genelde işsiz kaldığı fakültelerdir.