bölüm mü öğretmenlik mi sorusundan gına gelen öğrenci grubu. özellikle de 75 yasındaki nineler sorunca sen de mi brutus durumuna düşerler. (bkz: ben) (bkz: ananem)
psikoloji öğrencisi: gittiği her yerde dur benim de bi derdim var iyi ki sen geldin, bak şimdi... şeklinde beleş terapiler yapmak zorundadırlar. mesela kuaföre 5 dakka fön çektirmeye giden mağdur öğrenci hipotalamus kuaför ablanın tamı tamına 2 saat kocasıyla ilgili bazı dertlerini dinlemiş ve üzerine de para vermiştir.
bir de psikiyatrist gerçeği vardır kapı gibi. bu tıp insanları insanın her türlü ediğinin gediğinin anatomisini bilirler eyvallah. ağır psikolojik vakalar da onların işidir eyallah.ama psikoloji okuyanların önünü her türlü kesmeye çalışmaktadırlar. insan davranışını 4+ 2 yıl okuyup bu alanda işini yapmaya çalışan insanlara bunu layık görmezler. halbuki kendilerine gelen sorunları olan insanları e ne var bunda bana da oluyor diyerek evine yollamaktadırlar. işte böyle acı gerçeklerle yüzyüzedir psikoloji öğrencileri.***
yata yata geçmeye özenen gruptur. zira diğer fakültelerde okuyanların çoğu gece horul horul uyurken onlar kuantum kasmaktadırlar. (bkz: fen edebiyat fakültesi fizik bölümü öğrencisi)
amerikan kültürü ve edebiyatı öğrencisi: kendisi dışında herkesten nefret eder. buna rağmen kendisini inanılmayacak derecede çok sever. ölecek olsa ilk kendisi ağlar. edebiyat bölümünde okuyor olmasına rağmen hiçbir kitabı sevmez, kesinlikle kitap okumaz. hiçbir şeye ilgisi yoktur.
kızları ders dışında msn ve facebook'ta takılır. akşamları pahalı mekanlara gidip fotoğraf çekilir ve bunları facebook'a yükler. koca veya sevgili bulma amacıyla yapıldığı sanılmasındır. çünkü ake kızı frijittir. karşı cinsle minimum ilişkide yaşar ve cinselliği o kadar arka plandadır ki uzaktan ev hanımı gibi görünür. yakındansa çiftçi...
erkekleriyse ders dışında halı saha maçı yapar, cemaat toplantılarına katılır, erkek erkeğe toplaşıp veya 1-2 kızı da alıp falan pikniğe gider. akşamları ise halı saha maçı yapar, kurtlar vadisi seyreder, pes oynar veya yahudi / mason paranoyası kitapları okur. okula sebepsiz yere kumaş pantolon, gömlek ve sivri burun ayakkabıyla gelebilir. genelde bunu tam gün ders olduğunda yaparlar ki arz-ı endâm edebilsin...
akademik meziyetlerine gelince... kesinlikle kitap okumazlar ve öğretmen olmaya şartlanmıştırlar. mesela heidegger'in varlık ve zaman'ını sıkıcı bulur ve okumaz. kafka'nın dönüşüm'ünü saçma bulur, okumaz. huckleberry finn'i çocukça bulur, okumaz. the scarlet letter'ı uzun bulur, okumaz. dostoyevski'yi kalın bulur okumaz. marx'ı karışık bulur, okumaz. orhan pamuk'u hain bulur, okumaz... hoca makale yazmasını ister, adam internetten kopyala yapıştırla makale getirir, sıfır alır ama yine de oturup kendisi bir şey yazamaz. buna rağmen edebiyat fakültesinde okuyor olmasına rağmen yoruma açık sorulardan nefret eder, kesinlikle bir şeyi yorumlayamayacağını söyler ve test olursa mutlu olup ondan da düşük not alır. böyle bir öğrenci profili hayal edin. sorduğunuzda edebiyat bölümündedir ama öğretmen olup evlenmek hayatlarının 2 checkpoint'idir.
istatistik bölümü öğrencisi: amaçsızca okur hiç sevmediği bu bölümü. çok şey olabilirim ama ne olacağımı bilmiyorum edası vardır üzerinde. dersler çok zor madem öyleyse kantinde batak oynayalım tribindedir. iyi muhabbet döndürür. dersler zor geldiği için zar zor bitirir bölümünü.
erkekler sakallı, genel itibari ile fit ama döküntü halde(bir de parlak gömlekli, eli tesbihli versiyon var onlar ayrı bir konseptteler).
hanımlar da pek bir çıtı-pıtı, genel itibari ile fit ve genelde kişisel bakımına özen gösteren(bir de parlak gömlekli, eli... yok lan o buraya gitmedi işte).