Üniversitenin ilk günü bölüm başkanımızın söylediği bir sözü aklıma getiren olaydır. "Biz burada öğretmen değil bilimadamı yetiştirmeyi amaçlıyoruz; ama çoğunuz da öğretmen olacak o da ayrı bir konu..."
işin özü doğru fen edebiyat fakülteleri öğretmenlik için eğitim veren yerler değildir. amaç bilim adamı yetiştirmektir. buraya kadar her şey doğrudur. fakat bunca yıl mezunları öğretmen yapan da yine milli eğitim bakanlığıdır. yine aynı şekilde öğretmenlikle uzaktan yakından alakası olmayanları da öğretmen yapan yine milli eğitim bakanlığıdır. öğretmen açığı yoktur deniyor bakanlıkta. tamam bunu doğru kabul edelim -ki kesinlikle öğretmen açığı olmadığına inanmıyorum sadece mali politikalarla bu açık inkâr edilmekte sözleşmeli öğretmenlerle ya da vekil öğretmenlerle geçiştirilmektedir.- bu kadar insan bu zamana kadar uygulanan politikalar yüzünden tercihte bulundular. burada okumaktadırlar. siz şimdi ihtiyacım yok ne halt ederseniz edin mantığıyla bu insanları bu şekilde bırakmanız ne kadar etiktir, ya da öğretmen adayları kendinize başka bir iş arayın sözü ne kadar etiktir?
evet öğretmen açığı yok diye bu insanlara formasyon vermeyi kesebilirsiniz; ama en azından sosyal bir devletin gereği olarak da çözüm sunmalısınızdır. yok biz bir kapitalist bir ülkedeysek o zaman bu yazdıklarımın bir anlamı da yoktur.
desteklenmesi gereken olaydır. Öğretmen olacak olan eğitim fakültesinde okur. Ayrıca kardeşim olacaksan bilim adamı gir fen-edebiyatta oku olamayacaksan boşuna üniversite okuyorum diye milleti kandırma.
http://fened.uludag.edu.t...les/dosyalar/line_inc.wmv önce şu adamı dinleyin ondan sonra konuşun eğitim fakülteleri adayları, öğrencileri, mezunları vs. madem ilk formasyon uygulaması sizde vardı zaten fen-edebiyata vermek baştan hataydı, o halde en başa dönelim de fen-edebiyat fakültelerinin ilk olarak öğretmen yetiştirmek için açıldığını öğrenelim ! en nihayetinde hakkımız olan şeyin geri verilmesine(!) seviniyoruz napalım elden bişey gelmez. buna da şükür.. *
yeni alınan kararla bazı yazarlarına götüne sadece bu entrym girmemiş oldu.
bilim üretmeyen bi ülkede mezunlarının iş bulamadığı ya da iş bulmaya üşenip bi sene daha okuyarak biz de öğretmen olduk oh oh diye ortalıkta gezmesini engelleyecek bi durum-du tabii, negzel her gün bişeyler değişiyor bu ülkede.
eğitim fakültesinin amacı öğretmeyi öğretmektir, onu da yapabildiğini pek sanmıyorum. fen edebiyatların ne iş yaptığını bilmem, ilgilenmiyorum da işin o kısmıyla.
tanım: Vatana millete hayırlı olsun-du. yıllar önce olduğu gibi mahkeme kararıyla ucundan dönülendir.
hamiş: üniversitelerin fazladan bir yıl daha gelir olur bu öğrencilerden deyip başlattığı bir uygulamadır formasyon. Yoksa 200bin öğretmen açığımız var yetmiyor eğitim fakülteleri bize!!111!! değildir. işletme mezunu bir milli eğitim bakanının * olduğu bir ülkede üniversitelerin de öğrenciye müşteri gözüyle bakması acayip olmasa gerek
2 soru daha çözseydin de eğitim fakültesine girseydin deniyor fen-edebiyat öğrencilerine. 2010 yılında 440 puanla girdim eğitim fakültesine hem de 2. öğretim. benim üniversiteme giren biyoloji 2. öğretim öğrencisi 240larla girmiş. daha neyin öğretmenliğini istiyor bu gençler anlamadım ben.
240 en yükseğiymiş bi de. ben en alt sınırdan girmiştim eğitim fakültesine, biyolojinin de alt sınırını yazalım o zaman. 203 puan.
felsefe psikolojiden mezun adam nasıl olur da psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümü sertifikası alabilir. hey gidi türkiye' m! hani, nerede adalet?
eğitim fakültesine de gelsin sınıf öğretmenleri, okul öncesi öğretmenleri birkaç aylık eğitimle ne hakla, hangi eğitimle, zihin engelliler öğretmenliği sertifikası alabiliyor? onların verdiği eğitimle dört yıl bölümü okuyanların verdiği eğitim bir olur mu?
inanılmaz derecede doğru olan durumdur. eğitim fakültelerine, genel olarak, çok yüksek puanlarla
girilirken fen ve edebiyat fakültelerine çok rahat bir şekilde giriliyor. daha sonra da buradan
mezun olacak arkadaşlar işsiz kalacağını bildikleri için, kısa sürede, formasyon alarak öğretmenliğe
geçiş yapıyorlar. haksızlığın daniskası yani. eğer öğretmen olmak bu kadar basitse biz niye eğitim
fakültesine gidiyoruz arkadaş! yatarım ben de bütün sene!
not: ülkede fen ve edebiyat fakültelerinden mezun olanların iş bulamamaları çok büyük bir sorun.
gerçekten oradan mezun olanlar eğitim fakültelerinden mezun olanlara kıyasla çok daha donanımlı
oluyorlar. ama bu, formasyonlar almaları için yeterli sebep değil.
Yahu zaten açıklama yapılmıştı şöyle ki " Fen edebiyat bölümü okuyan öğrencilerimizi hiç bir şekilde zorda bırakmayacağız, formasyonu kaldırsak bile onların öğrettmen olmalarını sağlayacak sistem getireceğiz" denilmiştir. Zaten verilmesi gerekiyor her şekilde, hem hakkımız hemde bu bölümü okuyupta devlet kütüphanesinde çalışmak için bitirmiyoruz, ee herkeste öğretim üyesi olamayacağına ve 4+4+4 gelmesi ile öğretmen açığı olacaktır elbet neden çünkü özel okullar fazlaşacak okullar değişeçek ve branş öğretmenlerine ihtiyaç olacak ve formasyon verilecek.~~not: akp ilk kez işe yarayacak.
4 yılda görülen dersleri 1 yıl hatta daha az bir sürede öğretmeye çalışan, okul gözlemi ve okul deneyimi derslerini(başka bir deyimle staj) programı içine dahil etmeyen formasyon saçmalığının mantığı hiç bir zaman anlaşılamamıştır. zira bütün eğitim fakültesince ortak görülen eğitim psikolojisi, öğretim yöntem teknikleri vs. dersler haricinde her bölümün kendi alanıyla alakalı özel öğretim tekniklerini içeren dersler yer almaktadır. ingilizce öğretmenliği için konuşacak olursak çocuklara yabancı dil öğretimi adı altında bir ders vardır ve 2 dönem görülen bir derstir. formasyon kapsamında bu ders elbette ki verilmemektedir ve daha sonra ortalıkta ingilizce öğretilemiyor saçmalıklarıyla dolaşan insanlar türemektedir. başlık altındaki entry lerden görüldüğü üzre fen edebiyat fakültesinde okuyan bilinçli yazarlar bu kararın doğruluğuna destek vermiştir, ancak fen edebiyat fakültesine gidip öğretmen(!) olmayı planlayan bireyler kendi çaplarında saçmalamaya varan entry ler girmişlerdir. edit: formasyon alamayan fen edebiyatlılar rahatsız uuu beybi gelin ben size vereyim formasyonu.
isabetli karardır.
zaten atayamadığın insanlara formasyon vermenin mantığı yoktu zaten.
fen-edebiyat fakültelerinde okuyanların öğretmen olamayacağını düşünen insanların sığ beyinleri için açıklamak gerekir ki fen-edebiyat fakültesinde okuyanlar, eğitim fakültesinde okuyanların en az 3 katı fazla eğitim alırlar. dolayısıyla bir şeyi nasıl öğreteceğini öğrenemediği için öğretmen olamazlar diye bir kural yoktur. pekala da öğretmen olurlar hem de öğretmenliği kılavuz kitaptan da yapmazlar.
sokayım böyle işe bi var bi yok çocuk oyuncağımı lan bu. zaten benim hakkım geçen sene formasyon yok denilerek düşük puanlı adamları okula yerleştirerek ve formasyon geri verilerek yendi.
