feministlik kavramı topluma doğru düzgün yani erkek/kadın düşmanlığı gibi yalan yanlış olarak değil de kadın/erkek eşitliği olarak doğru şekilde empoze edilirse büyük bir kesmin dahil olacağı akım.
saçma bulduğum ve bulacağım akımdır. erkek/kadın hakları yoktur, insan hakları vardır ve insan özgür olmayı hak eder. sen niye kendini soyutlayıp sadece türünü yüceltmeye çalışıyorsun. hayır, değerli değilsin; hayır, erkekler de üstün değil. sen niye kendini soyutlamaya çalışıyorsun?
Erkek düşmanlığı olarak lanse edilmiş; ancak esasında kadın hakları savunuculuğuna dayanan, mitolojik olarak başlangıcının lilith olduğu düşünülen ve Clara Zetkin, Rosa Luxemburg gibi öncü kadınların tutumları ve söylemleri ile döneminde doruk noktasına ulaşmış, kadın erkek eşitliğine dayanan bir ideolojidir. Ülkemizde ise Novamed kadınlarının direnişi ile daha çok ön plana çıkmış, benimsenesi, savunulası bir düşüncedir.
erkeklerin tabi ki, hiçbir zaman dahil olmayacağı akım. efendiler kölelerini azat etmek ister mi sizce, kapitalizm kölelerini azat ediyor mu, çark böyle, kölelik bir sarmaldır, sadece bu konunun ilgilileri sisteme baskın güç kullanırlarsa değişim olasıdır, kimse size hiçbir şey vermez, veremez, ondan gidecektir çünkü; siz alacaksınız; üstün insan diye bir şey bahsedilmeyecek durumda, uzak, sonuç olarak fuzuli; pratik olmak zorunluluk.
--spoiler--
satır satır aşk hayatımı size armağan ediyorum
birileri eleştirebilir aşk hayatımı kötü kelimelerle yazdığım için ama olsun
ben ki bunları kültürel karmaşa içinde olduğum için yazıyorum
bazı düşüncelerimden dolayı
kadına öğretilen ''taş yerinde ağardır '' görüşüne karşıyım!
....
çünkü,annemle bir keresinde elle elle dolaşna üniversitelere bakıyorduk ve ben size ne herkesin ''özel hayatındn'' dedim .......
bilmiyorum herkes herkesle yatsın gibi bir görüşüe sahip olmasamda ''herkesin zaaflari'' vardır...
en azından herkesin ''güzel ilişkileri'' olsun bence....
ben hep ''feministçe'' düşündüm....
bence, ahlak kadın ve erkek diye ayrılamaz****
ve işte bu yüzden yazıyorum her zaman bu ahlak nedir diye?
ve bütün yazdıklarım düşüncelerimin ürünüdür....
hepsi birbiriyle alakalıdır..
birbirinin devamı niteliğini taşır!
yada gene annemle konuştuğumuz böyle bir kültürde herkes herkesle yatar görüşü...
------------------------------------------------------------------------------------------
ama; hep böylede devam edemez ki...
..............................................................
ben bir feminist olarak kadın ve kadınlık farklı diye düşünmekteyim
ama; erkek ve erkeklikte farklı
erkek kim ki erkek nedir ki bu erkekler nerden geldiler...
yada bu kadın kim ki kadınlık nedir ki... bu kadınlar nerden geldi ki...
erkek kim ki biz feministler bu erkeklerin düşmanı olalım...
sende erkekliğin zerresi yok deriz hep erkeklik nedir ki onun zerresi olmasın!.......
--spoiler--
not: bilmiyorum subjektif mi buraya uyar mı diye ancak; femnizm akımıyla ilgili böyle duygularım vardır efenim!
kadın ve erkekliği sorgulayan ideolji
evde kalmaış kzıların ideolajisi değildir kesinlikle
aynı amerkidaki, zencii, kadınların daima sexi olmasıyı istemesi gibi çünkü sistem karşısında zenci erkeklerele, aynı derecede zulüm görüyorlardı, bu yüzdendir ki kara derli fıstıklar olarak anılmayı istemişlerdir, bunun uğruna mücadele etmişlerdir!...
bir biçimde ayakta kalma ideolojisdir efenim...
türkiyede komunistlik parayı, feministlik kocayı bulana kadardır.
feminizm dedin mi ukraynadaki femen grubu gelmesi lazım insanın aklına. helal olsun onlara kadınların haklarını çok güzel savunuyorlar.
kadın ve erkeklerin eşit olması gerekir, bende feministim. çünkü türk hukukunda kadına erkekten daha çok hak verilmiş. eşitlenmesi gerekir.
ilkel mekanizmaların işlediği evrende sağduyudan ve erdemlerden bahsetmektir, yani o yüzden bu kadar absürd geliyor, genele yani, ahmak erkek zihnine, yani genele.
her şeyi tanımlayan yaratıkların tanımlarının dışında seyrederseniz katledilirsiniz; ya psikolojik baskı taciz olarak, ya fiziksel şiddet, linç, taciz olarak, ya da ikisi de..
yollarının ne kadar basit olduğunu görebiliyor musunuz, dünya da böyle tanımlanmış halde, yüzeysel ve ayrıntıları sıkıntı olarak gören iğrenç sıkıcı bir yer. sadece bu sözlükte yapılan sinir harbini ve tacizi dava etseydim bir hukuk mahkemesinde ki hala yeterli olmayan hukuk düzenine rağmen bir çok kişi mahkum olurdu, ama burası nijerya bile değil, en azından orda herkes eşit şekilde aç, diktatörler hariç! bu aptal sistemli ülkede ise kadınlar aç ve güçsüz, bunun olmaması için benliklerini satıp erkeklere yartaklanmak durumundalar, erkekler aç olsa da kadınların sırtından nemalanıyorlar, ve aç kalmamak için kadınları da aynı şeye zorluyorlar, bu durumda karşımda hümanizmden bahseden aptal bir cesaret sahibi olmalı. feminizm hümanizm barındırmıyor evet, bu kadar kirlenmiş bir sistemde bu gerçekçi olamazdı, insana göredir her şey, bu insan için hümanizm amfetamin, daha ahmaklara afyon..
bu düşüncenin/felsefenin/yaklaşımın başarıya ulaş(a)mamasında, yeterli desteği bulup nitelikli bir noktaya varamamış olmasında en büyük etken onlarca hatta yüzlerce farklı feminizm olmasıdır.. (bkz: #254209)
feministler kendi aralarında ortak bir dil, ortak bir amaç oluştur(a)mamışlardır ki dünyada etkin hale gelsinler. her feminist grubun kendi feminizm algısı vardır ve dünyadaki kadına yönelik eşitsizliğe ve sistemdeki çarpıklıklara kendi çözüm yollarını önermektedirler. bu da meseleyi hem cılızlaştırmakta hem de "her kafadan bir ses çıkıyor" çizgisine çekmektedirk.
yine de savundukları düşüncede en görünür ve uygulamada başarılı olanlar liberal feministlerdir; sistemi değiştirmeden, sistemle çatışmadan daha fazla hak ve pozitif ayrımcılık talep eden bu yaklaşım diğer görüşleri benimseyen feministlere nazaran kendini kabul ettirmeyi başarmıştır.
alt türleri var olmakla birlikte temelde, kadın ve erkeğin sosyo-ekonomik eşitliliğini sağlamaya yönelik sosyolojik ve politik bir akımdır.
özetle haklar bakımından eşitlik talep edilir. kadınların ezilmemesi gerekliliğine vurgu yapar. kadınlara hak sağlanması bir lütuf değil olması gerekendir.
araştırıp etmeden sığ bir şekilde "ama erkek kadından fiziksel olarak güçlü" şeklinde sırıtmanın eşlik ettiği hezeyanlarla birlikte bir de "madem eşitiz otobüste yer vermem" diyenler de mevcuttur.
onlar da yine hak ve nezaket gibi bambaşka iki kavramı birbirlerine karıştırdıklarından laf anlatmaya çalışmak faydasızdır.
"he paşam tamam sen yer verme" denilerek muhabbet minumumda tutularak akıl sağlığı korunabilir.