Erkek haklarını feministlerden öğrenmek ne büyük gaflettir.
Erkek hakları adı altında sahtekarlık yapanlar yine feminist zihniyetin ürünüdür.
Erkek haklarını feminizmin savunduğu tarih boyunca görülmemiştir.
Feministlerin kendi oluşturdukları argümanları okuyup inanırsak zaten bizim onlardan farkımız kalmaz.
Hep yalan, hep dolan, hep gerçekleri saptırmak
Feminist eylemlerde açılan pankartlar gerçek feminizmi anlatır. Çoğu içler acısı, çoğu erkekliğe, insanlığa düşman.
Gerçek feminizmi öğrenmek isteyen birkaç feminist ile tanışıp, hayatlarındaki insanlara, ilişki kurdukları erkeklere nasıl davrandıklarına bir baksın. Bu yaşam görüşünün insanlara nasıl tepeden bakıp, erkekleri nasıl sömürdüğü gözler önüne serilecektir. Eşitlik naraları tamamen hikaye. Istedikleri şey üstünlük. Zira günümüzde zaten eşitlik var.
Bu sadece zandan ibarettir.
Feminaziler kadını kutsal ve değerli görürken erkeği her fırsatta aşağılar.
inançlara, geleneklere, kültürlere, ahlak ve namus kavramına düşmandır birçoğu.
Cinsiyetler arası eşitlik adı altında erkeklerden fazla hak gasp edip toplumda ayrıcalık sahibi olmayı amaçlarlar.
Yaptıkları sanat soyunmaktan, edebiyat bel altı mizahtan, yaşam görüşleri çıplaklıktan öteye gidemez birçoğunun.
Feminizmin kadın erkek eşitliği için ortaya çıktığını düşünürsek şu andaki feministlerin rayından çıktığını gösteren durumdur. Tabi bu başlık sahibini eksilemicem anlamına gelmez.
Evet böyle bir şey vardır. özellikle de daha radikal ikinci kuşak feministleri, kadınların erkeklerden üstün olduklarını, ve erkeklerin de kadın olmamanın ezikliği ile tüm hayatlarını kadınlığa özenerek geçirdiğini, y kromozomunun, x kromozomunun defektif bir mutasyonu olduğunu savunmuşlardır.
bazı feministler, mesela yapımcı andy warhol'u vuran Valerie Solanas, SCUM manifestosu gibi eserler vermişlerdir.
bana sorarsanız, iki yüzlü, ve sahtekar üçüncü kuşak feministlerine göre daha delikanlı, ve ortak paydada buluşabileceğim feministlerdir, anti-feminist olmama rağmen.
