feminizm asla erkek düşmanlığı değildir. kadınlar tüm dünyada şiddete, baskıya, cinsel istismara uğruyor. ve erkeklerle sosyal yaşamda eşit haklara ( yasalar eşit dese de pratikde değil) sahip değiller.
"feminizm "bugün sahip olduğumuz hemen hemen tüm haklarda imzası bulunan bir hareket, bir mücadele biçimi.
yani reddedilen cinsellik değil, erkek tahakkümü.
not: ayrıca sevişmeye sikişmek diyen beyninize, bakış açınıza saygı/ sevgi.
seksi erkek için kahramanlık kadın için aşağılayıcı bir şey sanma, ataerkil toplumun tabularından sıyrıl aslında zihninde cevabını verirsin bunun neden olduğunu.
Erkek olduğunu iddia edip amcık gibi davranandan daha büyük çelişki değildir.
Siktirmek dediğiniz eylem kadının rızası ve isteğiyle oluyor zaten. Biz isteyip biz emrettiğimiz için yapıyorsunuz bunu. Zevk oyuncağımızsınız yani. Bunda feminizme ters bir şey göremiyorum. Neyse kimlere ne anlatıyoruz. Geberin orospu çocukları.
sevişen her kadın en azından bilinçaltı düzeyinde erkek üstünlüğünü kabul etmiş demektir. cinsellikle ilgili fantezilerin ve fetişlerin çoğu kadının erkeğe boyun eğmesini/teslimiyetini/kadının aşağılanmasını sembolize eder. çoğu bu durumda feministlerin de çoğunun erkek arkadaşları/kocaları olduğuna göre hiçbirinin %100 feminist olduğunu söyleyemeyiz.
ancak bu durumda feminist kadınlar kendileri ile çelişmiş mi oluyor yani? hayır! aklı başında hiçbir feminist kendi biyolojik eğilimlerini reddetmez ve bunlardan dolayı utanç duymaz. öz doğasını ne zaman yaşayacağını ne zaman karşı geleceğinin hesabını yapmıştır. mücadelesi toplumsal hayattaki erkek egemenliğine karşı çıkmaktır. yatak odasındaki krallığını sokaktaki/okuldaki/işyerindeki/sosyal ortamındaki kadınlara dayatmak isteyen, "kadın dediğin erkeğin kölesi olacak" kafasındaki dallamaların, "sevişirken acıt canımı, döv beni diyolar, demek ki koca dayağı yiyen karılar kaşınıyor" davarların kültürünü yıkmaktır amacı. yoksa sperm içmek, bayılana kadar kendini dövdürtmek, ağlaya ağlaya bağırsa da poposuna viski şişesi sokturtmak pişmanlık değil eğlence kaynağıdır kendisi için. en "namuslu/iffetli" kadınların bile aseksüel ya da gizli lezbiyen değillerse benzer şeyleri arzuladığını bilir zaten. en kötü ihtimalle kendi yaptığından nefret etse de sevgilisini mutlu etmiştir ki bu da bir kardır. kendini mutlu etmek demişken cinsellikten hiçbir zaman zevk alamayan hatta mastürbasyonla bile çoğu zaman tatmin olamayan kadınların gerçekçi bir tecavüz roleplayi ile hayatında ilk defa tatmin olduğu bir cinsel ilişkiye giren bir sürü kadın var.
kısacası feminizmin derdi biyolojik değil toplumsal cinsiyetle ilgilidir. özündeki hayvanı yok saymak değil onu tanımak ve toplumsal hayatta belli bir miktarda baskılamaktır amacı. yoksa cinsellikten zevk alamadığı için hayatı boyunca sadece eşine değil çevresindeki tüm erkeklere köle olmak için çırpınan ve toplumsal yaşamda ezilmekten şikayet etmeyen hatta gizlice zevk alan kadınların da düzenli cinselliğe evlendikten sonra eriştiği için sürekli çevresindeki insanları ezmek için çırpınan, her daim kavgaya hazır erkeklerin kaynaklarından birinin de 3.dünya ülkelerinde sevişmenin ayıp kabul edilmesi olduğunu bilir. kısacası yeterince "sikmeyen" erkek ile "iyi sikilmeyen" kadın sevişirken duymaları gereken bu hisleri yaşamlarının tamamına yansıtma ihtimalleri yüksektir ve her feminist bunu bilir.
buradan feminizmi tamamen desteklediğim gibi bir sonuç çıkmasın. feminizmin bir kısmını desteklemekle birlikte bir kısmına karşıyım. kadınların hayattaki mağduriyetlerini bitirmeyi amaçlayan feminizme evet, başka kadınların yaşadığı mağduriyetler üzerinden ayrıcalık talep eden çakallara hayır!